Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, koronavirüsün Türkiye'de görülmesinin 1. yılında basın açıklaması yaptı. "Covid-19, son 100 yıl içinde tüm dünyanın aynı anda savaştığı, vaka ve kayıp sayıları bu denli yüksek ilk salgın" diyen Koca, şöyle devam etti: "Türkiye, büyük yarışın olduğu aşı tedarikinde en hızlı davranan ülkelerden biri. Çin'deki üretici ile 50 milyon aşı anlaşmasını kasımda yaptık. Çok yakında 5 yerli aşı adayımız daha insan çalışmalarına başlayacak. Yakın bir gelecekte kendi aşılarımızı kullanacağız. Koronavirüs kısa bir zaman zarfında grip gibi sıradan hastalık haline gelmeyecek ama 2020'ye çöken kabus 2021'de aynı şekilde devam etmeyecek. Planladığımız gibi nüfusun 50 milyonluk kısmının aşısını sonbahardan önce yaparsak, salgın üzerimizde ağır baskı olmaktan çıkacak. Aşı programı tamamlandığında vaka sayısı örneğin 5 ise 1'e inmiş olacak. Ağır hasta sözünü çok az duyacağız."
Bakan Koca, şunları söyledi:
• Can kayıplarıyla kalmadık, savaşlardaki gibi yaşama düzenimiz alt üst oldu. İş hayatı evlere taşındı, pek çok ülkede toplumsal huzursuzluklar, yoksulluk, işsizlik baş gösterdi. Maske takmadan dışarıya adım atılmayan, insanların birbirine yakın durmaktan bile kaçındığı bir dünyayı olsa olsa filmlerde düşünebilirdik.
• Salgın 1 Aralık 2019'da Vuhan'da başlamıştı. İlk haftalarda bu virüs hakkında çok az şey biliniyordu. Bugün her konuda bilgi sahibiyiz. Bilim, virüse karşı üstünlük elde etti. Aşı konusunda atılan adımlar uygarlığın yüz akı oldu.
• Dünyada kullanımda olan yedi ayrı aşı var. Türkiye büyük bir yarışın olduğu aşı tedariği konusunda en hızlı davranan ülkedir. Çin'deki üreticiyle 50 milyon dozluk aşı anlaşmasını Kasım ayında yaptık. Siparişin ilk kısmını Aralık sonunda teslim aldık. Toplam 130 milyon doz aşı için iki ayrı üreticiyle anlaştık. Başından beri üç ayrı üreticiyle de görüşüyoruz. Bugün 10 milyon dozdan fazla aşı uygulandı. Yerli aşıyla ilgili gelişmeleri de düzenli olarak bildiriyorum, çok yakında 5 yerli aşı adayımız daha insan çalışmalarına başlayacak, yakın gelecekte kendi aşılarımızı kullanacağız.
Aşı etkili oluyor
• Araştırmalar, bilim insanlarımızın seçtiği SinoVac aşısının her 100 kişiden 80'inden fazlasında etkili olduğunu, koruyuculuk gösterdiğini ortaya koydu. Aşısı yapılan ancak hastalığa yakalanan az sayıda kişi ise Covid-19'u hafif geçirmektedir. Koronavirüs kısa bir zaman zarfında grip gibi sıradan bir hastalık haline gelmeyecek ama 2020'ye çöken kabus 2021'de devam etmeyecek. Çok geçmeden salgın şimdiki gücünü kaybedecek.
• Salgının bir yıl süren, saygıya layık sabrınızı daha uzun süre zorlamayacağını bilmenizi isterim. Size maskeleri tanımadığımız, yakın durmanın yakınlık ifadesi olduğu günlerimize geri dönmeyi tam olarak vadedemem ama oraya doğru yürüdüğümüzü görüyoruz. Bilimin hedefi ve insanlığın beklentisi bu.
• Planladığımız şekilde, nüfusumuzun 50 milyonluk kısmının aşısını sonbahardan önce yaparsak, salgın üzerimizde ağır bir baskı olmaktan çıkacak. Vaka sayıları, kayıplar, şimdikiyle kıyaslanamayacak kadar azalacak. Dünya ölçeğinde verilen bu savaşta, başarı gösteren ilk cephelerden biri bu ülke olacak.
• Aşı tamamlanıncaya dek elimizdeki tek silah tedbir. Maskeyle hastalığın bulaşma yollarını kapatmalı, sosyal mesafe ile kişisel sınırlarımızı korumaya almalıyız. Bir yıl boyunca bu sözlerin çok tekrarlandığını söyleyenler çıkabilir, haklılar, anlıyorum. Sayısız insan hastalığa basit ihmaller sonucu yakalandı.
• Tedbirlere uymak için büyük çabalar sarf ettik, küçücük ofislerde, dolmuşta riskten uzak durmak sıradan zorluklar değil. Ağır hastaların neler yaşadığını bilmek, tablodaki vefat sayılarını gün gün takip etmek ve zamanla bunlara birer sayı gibi yabancılaştığını fark etmek dehşet verici bir şeydir.
• 2020'nin 17 Mart'ında ilk vefat haberini verdim. 89 yaşında, kronik rahatsızlıkları olan bir eczacıydı. O tarihten bu yana aramızdan ayrılan insan sayısı 30 bine yaklaştı. Toplam vaka sayımız ise 3 milyona yaklaştı. Bu bir yılın diğer bazı günlerini de anmak istiyorum. Türkiye Koronavirüs Bilim Kurulu, DSÖ hastalığı pandemi ilan etmeden önce, 22 Ocak'ta kurdu. Kurul ilk rehberi 24 Ocak'ta hazır hale getirdi. Bu takdire şayandır. Türkiye, 4 Şubat'ta kendi ürettiği yerli tanı kitinin dağıtımına yaklaştı, test laboratuvarı sayısı 461'e yükseldi. Solunum cihazı ürettik ve ihtiyacı olan ülkelere de ulaştırdık. 10 Mart'tan itibaren maske dağıtıldı ve filyasyon ekiplerimiz sahaya indi. Filyasyona başvurmasaydık, tablo daha ağır olacaktı.