Her Çarşamba günü okul ziyaretleri gerçekleştirip öğrenciler ve öğretmenlerle bir araya gelen
Vali Ahmet Hamdi Nayir, bu hafta Erenler ilçesindeki Ali Dilmen Anadolu Lisesini gezdi.
Erenler Kaymakamı Salih Karabulut, İl Milli Eğitim Müdürü Fazilet Durmuş ve İlçe Milli
Eğitim Müdürü Ayhan Ersoy'un da eşlik ettiği ziyarette Okul Müdürü Ferhan Birlik İşbitiren
tarafından karşılanan Vali Ahmet Hamdi Nayir, okulun genel durumu hakkında bilgiler de
aldı.
'Okulun Birçok Proje Başarısı Var'
Dünyanın ve ülkemizin birçok okuluyla birlikte ortak projeler gerçekleştirdiklerini belirten
Okul Müdürü İşbitiren, E-Twinning Kulübünün de bulunduğu okullarında 24 derslikte 53
eğitimcinin görev yaptığını, 788 öğrenci ile eğitim ve öğretime devam ettiklerini belirtti.
Okula girişte Nöbetçi Öğrencilere kolay gelsin dileğinde bulunan Vali Ahmet Hamdi Nayir,
sınıfları gezerek derslere ortak oldu.
'Önce Kendi Dilimize Sahip Çıkmalıyız'
11. sınıf Almanca dersinde diller arasındaki farkların neler olduğuna dair öğretmen ve
öğrencilerle sohbet eden Vali Nayir, 'İnsanlara verilmiş en büyük nimet dil nimetidir,
konuşma nimetidir. Konuşma nimeti, aynı zamanda anlaşma nimetidir. Başka canlıların da
mutlaka bir anlaşma şekilleri vardır, ancak insan olarak bize lütfedilmiş en büyük
nimetlerden birisi dünyada yüzlerce çeşidi bulunan konuşma nimetidir diyoruz. Herkesin
kendi lisanında, kendine has tarz, lehçe ve şive ile konuştuğu her dilin ayrı bir kültür yapısı
da bulunmaktadır. Eğer bir dile ilgi duyup onu öğrenebilmişseniz, onun kültüründen de
etkilenirsiniz. İşte bizim kültürümüzü koruyabilmek için önce dilimizi çok iyi öğrenmemiz
gerekiyor, diğer dillere olan ilgimiz, zenginliğimizi artırmak için olmalıdır.
'Talepkâr Olmanızı İstiyoruz'
Dil konusu biraz da ezber gerektirir, sizler ezber kabiliyetinin en yüksek olduğu zamanları
yaşamaktasınız, bu günlerinizi iyi değerlendirin. Hayatın her alanında daha cesur olmanızı,
her konuda bir fikrinizin olmasını, size sunulan fırsatları iyi değerlendirip her yerde kendinizi
iyi ifade edebilmenizi istiyoruz. Sadece dinleyen değil, aynı zamanda olaya müdahil olup
hayata bir şeyler katan gençler olmanızı temenni ediyoruz. Kanaatkar olmak güzel bir şeydir,
ancak öğrencilerimizin kanaatkar olmaktan öte talepkâr olması gerektiğine inanıyoruz. Daha
iyisini istemelerini ve daha iyisine kavuşmalarını istiyoruz. Hayatın her alanında; eğitim
hayatınızda, iş hayatınızda, aile hayatınızda başarılı olmanızı canı gönülden arzu ediyoruz'
dedi.
'Hababam Sınıfını Hatırlattı'
12. sınıf Kimya dersinin görüldüğü Laboratuvarda öğrencilere Hababam Sınıfı filmindeki
deney sahnelerini hatırlatan Vali Ahmet Hamdi Nayir, 'Her bölümünü bıkmadan, usanmadan
tekrar tekrar izlediğimiz Hababam Sınıfı filmlerinde en sevdiğimiz repliklerden birisi de,
Kimya dersindeki deneylerdir. Sizler de muhtemelen hala izliyorsunuzdur. Hababam Sınıfı
filmlerinin eğlendirici yanı olduğu gibi, öğretici ve ders verici yanlarını da görmek
gerekiyor' diye konuştu.
'Kimya hayatın Her Alanında Lazım Olacaktır'
Öğrencilere bu yıl girecekleri üniversite sınavına dair düşüncelerini de soran Vali Nayir,
'Sınav döneminde artık geleceğe dair planlarınızın da hazır olduğunu düşünüyoruz.
Yolunuzu çizdiğinize göre, artık daha emin adımlarla yürüyebilirsiniz. Kimya dersinin
gelecekte hayatınızın neresinde lazım olacağını öğretmeniniz sizlere mutlaka anlatmıştır.
Aslında hangi bölüme giderseniz gidin birçok mesleğin kimya ile yakın alakası vardır. Bir de
tabi her insanın kendisine ait bir kimyası olduğunu biliyoruz. İnsanoğlunun mutluluğu ve
hüznünü belirleyen, anlayış kabiliyetine yön veren, yine sahip olduğu kimyasıdır. Bu konu bu
dersin içeriğinde olmasa bile öğretmenleriniz sizlere bu konudan farklı şekillerde
bahsetmiştir' dedi.
'Her Engel İlerlemek İçin Bir Basamaktır'
Ders öğretmeniyle denklemler üzerine sohbet eden ve üniversite sınavına girdiği dönemdeki
sorulara değinen Vali Nayir, 'Gelecek yıl muhtemelen aynı üniversitede ya da aynı sınıfta
olmayacaksınız. Ancak burada kazanılan dostlukları unutmamalısınız. Hayatınızdaki en güzel
günlerin lise çağları olduğunu ileride daha iyi anlayacaksınız.
'Gençlerle Başbaşa Kitabını Okuyun'
Aileniz de, öğretmenleriniz de, bizler de sizlere her konuda çok güveniyoruz, inanıyoruz, eksik
bir parça kalmasın diye sizler de kendinize inanın. Bir işi başarmış kişilerin sizlerden hiçbir
farkı yoktur. Önünüze çıkacak engelleri sizleri geri döndürecek bir sorun değil, çözülmesi
gereken bir problem olarak görün. Çünkü her engel aslında ilerlemek için bir basamaktır.
Ordinaryüs Profesör Doktor Ali Fuad Başgil'in hayata daha iyi bakmanıza yardımcı olacak,
?Gençlerle Başbaşa' adlı eserini mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum. Bu kitapta hayata dair,
başarıya dair çok yararlı paylaşımlar bulacaksınız. Kitapta geçen ?Her yer çalışmaya
müsaittir, her zaman çalışmaya müsaittir' sözü zaten özet gibidir. Bahaneyi çalışmak için
aramalı insan, çalışmamak için değil. Başarının yolu da zaten biraz bu düşünceden geçiyor.
Hava durumundan, yağmurdan, güneşten, bulunduğunuz ortamdan dolayı bahaneler üretip
zamanı boşa harcamakla, yalnızca kendinizi kandırmış olursunuz. Gelecekte sizler de bizim
yerimize geçip öğrenciler ile sohbet edip nasihatlerde bulunacaksınız. Bu konuda zamanını iyi
değerlendirip bahanelere sığınmayanların daha ön planda olacağını da söyleyebiliriz.
Sizlerin başarılarını duyduğumuzda; ?Bir zamanlar bu okulu, hatta bu sınıfı ziyaret etmiştik, o
projenin sahibi öğrencilerle sohbet etmiştik' diyerek kendimize de bir pay çıkarırız, bizim için
de yeni bir övünç kaynağı olursunuz İnşallah' diyerek onlara güven duyduklarını söyledi.
'Dili İyi Öğrenmek İçin Tekrar Gerekiyor'
9. sınıf İngilizce dersinde dilin tekrarla daha iyi pekiştirildiğini ifade eden Vali Ahmet Hamdi
Nayir, 'Dili daha iyi öğrenmenin yollarından birisi de, o dile ait şiirler, şarkılar, fıkralar
öğrenmektir. Mesela bizim zamanımızda günlük konuşma yerine gramere öncelik verildiği
için o dönem çok zorlandığımızı söyleyebilirim. Ancak şimdi biraz daha sadece bir yaklaşım
ve konuşmaya dayalı bir sistemle daha kolay öğrenilebildiği düşüncesindeyiz. Öğrencilik
yıllarımızda yabancı dil dersi bir tek ortaokulda vardı, dersin kendi öğretmeni genellikle
bulunmadığı için biraz yabancı dil bilgisi olan herhangi bir branşın öğretmeni bizlere
yardımcı olmaya çalışırdı. Yani o ne kadar biliyorsa, biz de o kadar öğreniyorduk. Şimdi
İlkokul müfredatında bile yer alan bu derste branş öğretmeninin bizzat bulunması da büyük
bir nimettir.
'Hayatınıza Sevgi Yön Versin'
Başarının şartı sevmekten geçiyor. Bir dersi sevmiyorsanız, başarılı olmanız zordur. Dersi
sevmenin en önemli şartı da, öğretmeni sevmektir. Hepsi birbiriyle bağlantılı şeylerdir,
dolayısıyla hayatınızın tamamını sevgi üzerine kurabilmelisiniz. Önce hayatı sevin, sonra
ailenizden başlayarak sırasıyla okulunuzu, arkadaşlarınızı sevin, nefret duygunuzu bir kenara
koyduktan sonra daha başarılı olacağınızı göreceksiniz.
'Kâinatta Boşluk Tanımayan Bir Yapıdadır'
Ayrıca mutlaka bir spor dalıyla ilgilenmenizi de istiyoruz. Hayatınızı faydalı şeylerle
dolduramadığınız zaman, o boşluğa iyi niyetli olmayan birtakım kişiler ya da olaylar
müdahale etmeye kalkıyor. Bunun için siz sporla, sanatla, kitapla veya arkadaşlarınızla
birlikte bir uğraş içerisinde güzel zaman geçirerek hayatınızı doldurmaya çalışın. Kâinatta
boşluk tanımayan bir yapı vardır. Bir bardağın yarısı suyla doluysa diğer yarısı da havayla
doludur. Dedikodudan, kötü sözlerden başkalarının işine karışmaya, zararlı alışkanlıklar
edinmeye kadar bir sürü olumsuz örnek verebiliriz. Gençlerimiz hayatlarını güzel şeylerle,
faydalı şeylerle doldururlarsa, onlara zarar verecek hiçbir hususa boşluk
bırakmayacaklardır' diyerek onlara nasihatlerde bulundu.
'Sakarya Bir Eğitim Şehri'
Öğretmenler Odasında öğretmenlerle bir araya gelerek her Çarşamba öğleden sonralarını
okul gezilerine ayırmayı alışkanlık haline getirdiklerini ve bunu ısrarla sürdürdüklerini
söyleyen Vali Ahmet Hamdi Nayir, 'Bugünkü nasibimizde Ali Dilmen Anadolu Lisesi varmış.
Sınıflarda öğrencilerimiz ile kısa da olsa sohbet etme imkânımız oldu, şimdi de bu özel odada
misafiriniz olmak istedik.
Her ülke için, her aile için, her fert için önem arz eden eğitim alanı, diğer görevlerimizle
birlikte en yaygın ve en önemli hizmetlerden birisidir. Milli Eğitimimize bağlı 200 binin
üzerinde öğrencimiz ve üniversitelerimizde bulunan 100 bine yakın öğrencimiz ile birlikte bir
öğrenci kentiyiz, bir eğitim kentiyiz diyebiliriz. 1 milyonun üzerindeki nüfusumuzun üçte birini
oluşturan öğrencilerimiz ile birlikte aileleri de hesaba katarsak toplum içerisinde eğitimin
dışında kalan, eğitim ile ilgisi olmayan kesim yok gibi görünüyor. Böylesi hayati bir konuda
bizler de mesaimizin bir kısmını buraya ayırmaya gayret gösteriyoruz, hem çocuklarımız ve
gençlerimizle hem de geleceğimize şekil veren siz değerli eğitimcilerimiz ile bir araya
gelmeye çalışıyoruz.
'Okul Gezilerine Önem Veriyoruz'
Okullardaki başarıları görmek, başarının devamını sağlamak adına bize düşenleri tespit
etmek, sizlerin hangi şartlarda görev yaptığınızı gezerek görmeye çalışıyoruz. Gönül bütün
okulları gezmeyi arzu ediyor, ancak bunun mümkün olmadığını biliyoruz. Burada bulunan her
öğretmenimizi ilimizde görev yapan 13 bin öğretmenimizin temsilcisi olarak görüyoruz,
öğrencilerimizi de yine tüm öğrencilerimizin temsilcileri olarak biliyoruz.
Yürüttüğünüz hizmetler, yapmış olduğunuz çalışmalar ülkemizin kaderine tesir edecek,
geleceğimize önemli ölçüde yön verecek olduğundan bizim için çok önemli şahsiyetlersiniz.
Öğretmenliğin yanında aynı zamanda her biriniz birer velisiniz veya veli adayısınız. Sizlere
teslim edilen çocuklar olduğu gibi, sizlerin de başka sihirli ellere teslim ettiğiniz çocuklarınız
mutlaka vardır. Meslektaşlarınızdan beklentiniz ne ise, öğrencilerinizin hayatını da o yönde
şekillendirmenizi ve bu konuda empati yapmanızı istiyoruz. Bu kutsal ve bir o kadar da zor
göreve sizler bilerek, isteyerek talip oldunuz. Bu görevin sorumluluğunun, ağırlığının
farkında olarak buraya geldiğinizi düşünüyoruz, bu yola çıktığınızda başaracağınız,
yöneteceğiniz, yönlendireceğiniz her hadisede herhangi bir sürpriz olmaması gerektiğini
bizden daha iyi biliyorsunuz.
'Tatmin Duygusu Yüksek Bir Meslek'
Öğretmenlerimizle bir araya geldiğimizde, bize verdikleri emeğin karşılığını gördükleri için
büyük bir mutluluk yaşadıklarına şahit oluyoruz, bizlere gurur duyarcasına bakıp gözlerinin
içinin güldüğünü anlayabiliyoruz. Mutlaka sizler de öğretmenlerinizle karşılaştığınızda aynı
duyguyu yaşadıklarını görmüşsünüzdür. Bu açıdan bakıldığında tatmin duygusu yüksek bir
görev icra ettiğinizi daha iyi anlayabiliyoruz.
'Her Görev Kutsaldır'
Mutlaka her görevin kendine göre bir değeri, bir kıymeti vardır, kıymetsiz olarak gördüğümüz
hiçbir görev yoktur. Öyle bir ayrıma girmek zaten hata olur. Hakkı verilmiş, karşılığı verilmiş
her görev kıymetlidir. Bu ülkeye hizmet eden herkesin görevi en kıymetlidir. Bir Kütüphane
Memurunun kolay bir görev icra ettiği görünse de, oraya gelen bir çocuğun hayatına
dokunmakla, ona kitapları sevdirmekle, devleti sevdirmekle ve yardımseverlik duyguları
içerisinde görevini büyük bir başarı ile yaptığına şahit oluruz. Eğer devlet memurluğunu icra
ediyorsak, öncelikle devleti sevdirme görevimiz olduğunu unutmamalıyız. Ülkelerin
geleceğine hükmeden en önemli ordulardan bir tanesi de maarif ordusu, Milli Eğitim
ordusudur. Sizler de bu ordunun bir neferi olarak, ülkenin geleceğine yön verecek gençleri
yetiştirme görevini her şeyin üstünde tutmalısınız.
'Öğretmenin Hayatımızdaki Yeri Önemlidir'
İnancımızda, kültürümüzde ve yaşantımızda öğretmenlerimizin ayrı bir yeri, ayrı bir kıymeti
vardır. Her ne kadar günümüzde farklı bir algı oluşsa da, öğretmenlerimizin yine bir etki
mekanizması olarak çocuklarımızın üzerinde önemli bir hâkimiyeti olduğuna inanıyoruz.
Çocuklarının yalnızca sınav başarılarını önemseyen bir veliler topluluğu yaygınlaştığını
görüyoruz, ancak biz bu düşüncenin taraftarı değiliz. Sizlerden öncelikle hayata hazır,
geleceğe hazır fertler yetiştirmenizi istiyoruz. Biz yalnızca soru çözen bir gençlik değil,
hayata dokunan, ona iyi bir şekilde yön veren kişiler yetişmesini arzu ediyoruz. Ülke
sorumluluğunu, toplum sorumluluğunu, aile sorumluğunu taşıyan fertlere ihtiyacımız var.
'Sorun Çözecek Kişiler Lazım'
Toplum içerisinde herkesin farklı sorumlulukları olmalı, herkes güçlü olduğu tarafını doğru
bir şekilde yansıtmalı. Çocuklarımız taşıdıkları soy isimlerle aile bağlantısını, aile ilişkilerini
düşünmeli, doğduğu ya da yaşadığı şehir sorumluluğu ile aidiyet duygusuna önem vermeli,
daha geniş manada bir insan olmanın sorumluluğunu en iyi şekilde taşıyabilmeli diye
düşünüyoruz. Çocuklarımıza ders konuları arasında bunların da öğretilmesinden yanayız.
Girdiği sınavlarda çok başarılı olup atandığı devlet memurluğu makamında çalışma
arkadaşlarıyla ilişki kuramayan, sorununu çözmek yerine vatandaşa daha fazla sorun çıkaran
kişilerin oluşturduğu bir gelecek istemiyoruz. Eğer geleceğe güvenle bakmak istiyorsak ve bu
zor coğrafyada ayakta kalmak istiyorsak bizim sorumluluklarını bilen bir nesile ihtiyacımız
var. Yalnızca soru çözen değil aynı zamanda sorun çözen, hayatı anlayan, hayata hazır
çocuklar yetiştiren sizler gibi bir eğitim ordusu neferlerine ihtiyacımız var' dedi.
Öğretmenlerle tek tek tanışarak onların talep ve görüşlerini de dinleyen Vali Ahmet Hamdi
Nayir, ziyaretin sonunda Okul Özel Defterine duygu ve düşüncelerini yazarak imzaladı.