Madem yaratılmakla başlayan bir hayat sahibiyiz bizi de diğer canlılar gibi ölüm denilen bir son beklemektedir.
Bu bir kuraldır.
İnanmakla inanamamak bu ilahi takdiri (kuralı)değiştirmez. Değişen, kişinin bu konudaki niyet ve davranıştaki yol haritasıdır, o da kişinin ahiretteki yerini belirleyecektir.
Hayatın noktalandığı an olan son nefes bu itibarla çok önemlidir. Mükâfat ve Cennet! Yahut ceza ve cehennem!
Rahmetli Celal Mısır hocamız sohbetlerinde sık sık son nefesten bahsederlerdi. Ölüme hazırlıklı olmamız için çok nasihatlerde bulunurdu. Şu cümleleri senelerdir kulağımdan gitmez; "Arkadaşlar, insanoğlunun hayatı imtihanlarla doludur. Birçok imtihanın bütünlemesi, tekrarı vardır. Hayatta tekrarı olmayan, bütünlemesi olmayan tek imtihan; "son nefes" imtihanıdır. O zaman aklı olan kişi, tekrarı ve bütünlemesi olmayan "son nefes" imtihanına çok ciddi hazırlanmalıdır."
Bizleri yoktan var eden yüce Allah(cc) her canlıya belli bir zaman, yaşaması için can vermiş ve sonunda da ölümü var etmiştir. Bu gerçek Kur'an-ı Kerim'de şöylece dile getirilmiştir; "Her can ölümü tadıcıdır" (Âl-i İmrân, 3/185).
Her doğan mutlaka ölecektir. Çünkü her canlıya; canı veren tarafından bir mühlet verilmiş, istenilen görevleri yerine getirip getirmediğinden imtihan edileceği haber verilmiştir. "O, hanginizin daha güzel amel yapacağınızı denemek için ölümü de dirilmeyi de takdir edip yaratandır" (el-Mülk, 67/2).
İnsanoğlu, dünyanın aldatıcı heveslerine kapılarak çoğu zaman ölüm gerçeğini unutarak, kendi arzuları istikametinde hayat sürer ve çoğu zaman da aldanır. Ölüm gerçeğini hatırından çıkarmayan insanlar ise daha ölçülü davranır ve kazanır.
İnsanoğlu ne kadar gaflet içerisinde olursa olsun, ölümden ne kadar kaçarsa kaçsın, ölüm mutlaka gelecek ve herkesi yakalayacaktır. "Bir gün bakarsın ki, ölüm baygınlığı gerçek olarak gelmiş "işte bu, senin kaçıp durduğun şey" denilmiştir" (Kâf, 50/19).
Son nefes imtihanını kazanmanın yolunun zikrullahtan geçtiğini de rahmetli Celal Mısır hocamızın muazzam sohbetinden aktaralım:
"Bizim buralarda kemancı Aliço diye biri yaşarmış. Ömrü orada burada keman çalmakla geçmiş. Gün gelmiş Aliço hastalanmış, son nefes anı yaklaşmış. Komşularından bir hocayı çağırmışlar.
Hoca demiş: "Oğlum Aliço Laileheillallah de!" Aliço: "gıvgıv da gıgıv" demiş.
Hoca kaç defa Aliço'ya bu tavsiyeyi yapmışsa Aliço bir türlü Lailaheillallah diyememiş.
Sonunda Aliço zorlanarak "diyemeyeceğum oni" der ve vefat eder.
Evlatlarım bir işte başarılı olmak mutlaka o konuda çabayı gerektirir. Mesela dünyada çok meşhur sporcular vardır. Kısacak bir maçı kazanmak için bütün hayatı antrenmanla geçer. Gaye maçı kazanmak…
İşte son nefeste Allah demek, Lailaheillallah Muhammedurresulullah demek öyle kolay değil. Bunu diyebilmek için dilini, fikrini, gönlünü, hep bunları söylemeye alıştırırsan. Allah demek antrenmanını çok yapmak lazımıdır. Büyükler "elin karda gönlün yarda olsun" derken demek istiyorlar ki, elin iş görürken dilin gönlündeki yârini zikretsin. Allah Allah desin."
İşte son nefes imtihanını kazanmanın yolu da bu sebeple zikrullahtan geçer diyoruz. Allah'ım cümlemizin sonunu hayreyleye. Âmin
Uğur Kepekçi