Bu yıl doksan dördüncüsünü kutlayacağımız Cumhuriyet Bayramı'nın biz Türk Milleti için anlamı ve önemi çok büyüktür. Çünkü bütün dünya bizi bağımsızlık, özgürlük ve eşitliğe verdiğimiz önemle bilir ve tanır. Geçmişten bu güne kurduğumuz onca devlet bunun bir işaretidir ve bunlardan sonuncusu da TÜRKİYE CUMHURİYETİ'dir.
Cumhuriyet rejimi bünyesinde özgürlük, eşitlik ve bağımsızlık gibi unsurları barındırır. Dolayısı ile de TÜRK Ulusuna en uygun yönetim şeklidir ki zaten Ulu Önder Atatürk: ' Türk ulusunun yaradılışına ve yaşantısına en uygun olan yönetim şekli Cumhuriyettir.' diyerek bunu ayrıca belirtmiştir. Cumhuriyet rejimi milletimize çok şeyler kazandırmıştır. Her şeyden evvel devlet ve siyasi hayatımıza egemenliğin bir şahsa, bir zümreye, bir sınıfa değil, millete ait olduğu gerçeğini kazandırmıştır. Özünde insana değer ve saygı olan Cumhuriyet rejimi milletimize birçok hak ve hürriyetler kazandırmış bu da çağdaş uygarlık düzeyine giden yolun önünü açmıştır. Millet egemenliğine dayanan bu sisteme geçiş 600 yıl boyunca mutlak monarşiyle yönetilmiş bir milletin cumhuriyete geçiş süreci biraz sancılı olmuş olsa da özüne, kültürüne, yaşantısına hatta töresine en uygun bu sitemi benimsemesi çok da zor olmadı. Günümüzde ülkemizin karşı karşıya olduğu iç ve dış bütün tehditlere, oluşumlara rağmen Başbuğumuz'un ?'Bölünme kabul etmez, kutsal bir bütün halinde Büyük Türkiye'yi yeniden inşa edeceğiz?'' sözü ile bize çizdiği hedeften asla vazgeçmeyeceğiz ve bu uğurda yılmadan çalışmalarımıza devam edeceğiz.
Ülkücü işçiler derneği olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin bölünmez bütünlüğünün devamı ve varlığının ilelebet sürmesi için çalışmalarımıza devam edeceğiz. ' DİK BAŞ, TOK KARIN, MUTLU YARIN' için yaşasın CUMHURİYET! 29 Ekim Cumhuriyet Bayramınız kutlu, yarınlarımız UMUTLU olsun.