HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 10 KASIM 2024, PAZAR

'Mimarlık gösteriş için değil dünyayı güzelleştirmek için yapılır'

26.02.2020 00:00
'Mimarlık gösteriş için değil dünyayı güzelleştirmek için yapılır'
'Mimarlık gösteriş için değil dünyayı güzelleştirmek için yapılır'

Şubat Kültür ve Sanat Etkinlikleri Prof. Dr. Suphi Saatçi'nin katılımıyla gerçekleştirilen ?Turgut
Cansever ve Mimari Anlayışı' konferansı ile devam etti. Yazar Saatçi, 'Bırakmış olduğu tüm
eserler çok önemli ve değerli eserlerdir. Eserlerine düşüncesini ve tarzını yansıtmıştır, Turgut
Cansever'i bilen biri yapıya baktığı zaman onun eseri olduğunu kesinlikle anlar. Yapılarda
mütevazı olmak gerektiğini vurgular ve sürekli mimarlığın gösteriş için değil, dünyayı
güzelleştirmek için yapılması gerektiğini söylerdi' dedi.
Sakarya Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen Şubat
Kültür Sanat Etkinlikleri ?Turgut Cansever ve Mimari Anlayışı' isimli konferans programı ile devam
etti. Ofis Sanat Merkezi'nde gerçekleştirilen ve Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Mimarlık
Bölümü Başkanı Prof. Dr. Suphi Saatçi'nin konuşmacı olarak katıldığı etkinliğe sanatseverler büyük ilgi
gösterdi.
Toplumun her kesimini kucaklayıcı eserler vermiştir
Prof. Dr. Suphi Saatçi, 'Turgut Cansever 1921 yılında Antalya'da doğmuştur fakat ailesi Antalyalı
değildir. Babası Hasan Bey ise Nihal Atsız'ın cezaevi arkadaşıdır ve milliyetçi bir doktordur. Turgut
Bey'in Osmanlı ve Selçuklu Devleti sevgisinden dolayı hassas, daha kucaklayıcı bir yanı vardı dolayısı
ile milliyetçiliği işlememiş ve toplumun her kesimini kucaklayıcı eserler vermiştir. Turgut Cansever
meslek hayatının 60 yılını aşan dönemde farklı kültürleri yaşamış bir yapıya mensuptu. Söylediği
cümleleri ve kelimeleri çevresindeki çoğu kişi anlamasa da sabırla anlatır ve dinlerdi. Mimarlık gösteriş
için yapılmaz, dünyayı güzelleştirmek için yapılır, diğer binalara hava atmak için yapı inşa edilmez.
Yapılarda mütevazı olmak gerektiğini vurgulardı sürekli' dedi.
Eserlerine düşüncesini ve tarzını yansıtmıştır
Turgut Cansever'in dünyada üç kez  Ağa Han Mimarlık Ödülü  almış tek mimar olduğunu belirten Saatçi,
'Turgut Cansever çocukluk yıllarında babasının mesleğinden dolayı çok gezmiştir, dolayısı ile
anlattıkları, yazdıkları ve diğer tüm eserleri çok öğretici olmuştur. Turgut Bey'i genelde çok
konuşturmuşlardır, konuşturup kasede almışlardır sürekli, dolayısı ile çok kitap ve proje bırakamamıştır.
Bırakmış olduğu tüm eserler ise çok önemli ve değerli eserlerdir. Eserlerine düşüncesini ve tarzını
yansıtmıştır, Turgut Cansever'i bilen biri yapıya baktığı zaman onun eseri olduğunu kesinlikle anlar.
Cansever 1958'de Beyazıt Meydanı tasarımına başladı. Bu çalışma, onu kent, imar, koruma alanında
mücadele vermeye yönlendirdi. Bu alanlarda kısa süreli pek çok görev aldı. 1959-1960'ta kuruluşunda
bulunduğu Marmara Bölgesi Planlama Teşkilatı Başkanlığı ve 1961'de İstanbul Belediyesi Planlama
Müdürlüğü; 1974-1975'te Dünya Bankası İstanbul Metropol Planlama Projesi'ne başkanlık; 1974-1976
arasında Avrupa Konseyi Türk Delegasyonu Üyeliği; 1975-1980 arasında İstanbul Belediyesi'nde,
1979'da Ankara Belediyesi'da metropol planlama, yeni yerleşmeler, kent merkezleri ve koruma
danışmanlığı gibi görevlerde bulundu. Bürokraside çalışmak Turgut Bey'e çok büyük derinlik
vermiştir' dedi.

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--

logo

   E-posta: bilgi(@)sakaryamedyasi.com.tr
Tüm hakları Sakarya Medyası adına saklıdır: ©2019-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr