Türkiye Emekliler Derneği Adapazarı Şube Başkanı Orhan Büyü, TÜED başkanlar kurulu sonuç bildirgesini açıklayarak, başta intibak sorunu olmak üzere emeklinin çözüm bekleyen sorunlarını sıraladı.
Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Adapazarı Şube Başkanı Orhan Büyü, Balıkesir'de toplanan Başkanlar Kurulu hakkında bilgi vererek şunları ifade etti:
"Türkiye Emekliler Derneği Başkanlar Kurulu Toplantısı, 7 Ekim 2019 tarihinde TÜED Narlı Eğitim ve Sosyal Tesisi'nde yapılmıştır. Şube Başkanlarımız tarafından yapılan değerlendirmelerde; emeklilerimizin öncelikli taleplerine çözüm bulunması istenmiştir. Başkanlar Kurulumuz; özellikle de emekli aylıklarında oluşan eşitsizliklere çözüm getirilmesi için intibakın öncelikli bir hedef olarak değerlendirilmesini talep etmektedir. Sosyal devletin güvencesinde olan emekli aylıkları, insanca yaşamaya yetecek bir seviyeye yükseltilmeli ve taban aylıklarda eşitlik sağlanmalıdır." dedi.
Türkiye Emekliler Derneği (TÜED) Adapazarı Şube Başkanı Orhan Büyü, bildirge ayrıntılarını ise şöyle açıkladı;
'Ülkemizin ve emeklilerimizin gündemindeki sorunlara çözüm bulunması için değerlendirmeler yapılmış ve özellikle de hayat pahalılığının giderek artması karşısında, emeklilerimizin aylıklarının değer kaybettiğine yer verilen Başkanlar Kurulu Sonuç bildirisinde, taleplerimiz şu şekilde sıralanmıştır;
TÜİK tarafından açıklanan altı aylık tüfe artışlarıyla emekli aylıklarına yapılan yüzdeli zamlar, emeklileri koruyan bir seçenek olarak görülmediğinden, yetersiz kalan emekli aylıklarına seyyanen zamlar yapılmalıdır. Tüfe'ye endeksli yüzdeli zamlar, aylıkları düşük olan emeklilerimizi mağdur eden bir sisteme dönüştüğünden, 5510 sayılı Kanunun 55. maddesi değiştirilmeli ve seyyanen zamlar ile birlikte refahtan da pay verilmelidir.
2000 sonrasında emekli olanları mağdur eden ve aylıkları düşüren, 'emekli aylığı hesaplama karma sistemi', aylıklar arasında eşitsizliği artırmıştır. Bu nedenle, her yıl aylıkları düşüren emekli aylığı hesaplama sistemi değiştirilmeli, çalışılan dönemler için 'tek bir aylık hesaplama sistemi' getirilmelidir. Mevcut sistem, emekli aylıkları arasındaki makası açmaktadır. Özelikle, 2017 yılı ve sonrasında bağlanan emekli aylıkları, 1000 TL'nin altında kaldığından dolayı, 100 bini aşan emeklilerimizin aylıklarına çözüm getirilmelidir. Bu nedenle, sigortalı çalışılan süre uzadıkça emekli aylıklarını artıran yeni bir hesaplama modeli getirilmelidir. 2019 Şubat itibariyle, ek ödeme dahil aylık ödemesinin 1000 TL olarak ödenmesi, tam bir çözüm olmadığından, emeklilerimizin harcamaları esas alınarak, insanca yaşamaya yetecek aylıklar ödenmelidir.
Emekli aylıklarında norm ve standart birliğinin sağlanması için 506 Sayılı Kanun döneminde olduğu gibi gösterge sistemine geçilmeli ve alt sınır aylık bağlama oranı Yüzde 70 olarak belirlenmelidir.
Karma sisteme göre bağlanan emekli aylıkları arasında oluşan eşitsizliklerin giderilmesi amacıyla, prim kazançları ve prim ödeme gün sayıları aynı olanlara, eşit aylık ödenmesi için İNTİBAK yapılmalıdır. Bu talebimiz yerine getirilmeli ve bundan sonra bağlanacak aylıklara da, aynı kriterler uygulanmalıdır. Bu şekilde, gelecekte emekli olacakların hakları da korunmuş olacaktır.
Emeklilerimiz, harcamalarıyla vergi ödeyen bir kesimdir. Vergi iadesinin yerine getirilen yüzde 4-5 arasında değişen ek ödeme yüzdeleri, KDV ve ÖTV oranları esas alınarak, Yüzde 8-9 oranlarına yükseltilmelidir.
Emeklilerimizin ödemiş oldukları katkı payları, emeklilerimizin ödeme gücünü aşmıştır. Çalıştığı dönemlerde yüzde 12 sağlık primi ödeyen emeklilerimiz, sağlık hizmeti aldığında çeşitli adlar altında kesilen katkı paylarından muaf tutulmalıdır.
Evi olmayan emeklilerimizin TOKİ ile uygun ödeme koşullarıyla ev sahibi olması için, emeklilere özel projeler yapılmalı, emeklilere ayrılan yüzde 25 kontenjan yüzde 50'ye yükseltilmelidir. Derneğimizin altın projesi olarak gündeme gelen ve emeklilerimizin konut sahibi olmasını öngören projeler konusunda, TOKİ üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirmelidir.
Emeklilerimize ikramiye ve promosyon ödenmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyoruz. Ancak, günümüzde yetersiz kalan bu ödemelerin artışını öngören bir güncelleme yapılmalı ve bu ödemeler hakkaniyetli bir artış sistemine endekslenmelidir.'