HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 02 OCAK 2025, PERŞEMBE

İnegöl Ziraat Odası Çiftçinin sesi oldu

28.09.2016 00:00

SAKARYA İLİNDE TARIM ALANLARI YAĞMALANIRKEN TARIMIN BAŞKENTİ İNEGÖL'DE DURUM NEDİR?

SORUSUNUN CEVABINI

Habervole Genel Yayın Yönetmeni Fehmi DUMAN ,Sakarya Medya Derneği Başkanı Mehmet SAĞLAM İnegöl ilçesinde araştırdılar

İnegöl Ziraat Odası Başkanı

Sezai ÇELİK ile konuştuk.

İNEGÖL'DE TARIM

İnegöl deniz seviyesinden 335 m yükseklikte, yüzölçümü 1004 km2 olup tarla arazisi 20.310 hektar, meyve arazisi 5.294 hektar, sebze arazisi 2150 hektar, nadas arazisi 1236 hektardır. 733 hektar arazide tarıma elverişli değildir.

İlçemizde tarım ekonomik hayatın temel unsurlarından birisidir.

15-64 yaş arasındaki faal nüfusun yaklaşık %30'u geçimini tarım kaynaklarından sağlamaktadır.

Köy merkezinde oturan nüfusun tamamına yakını tarımla uğraşmakta, ilçe merkezinde oturan nüfusun bir bölümü tarımla uğraşırken, geriye kalan kısmın önemli bir bölümü de sanayi ve ticaretin yanında ek olarak bahçe tarımı ile iştigal etmektedir.

İlçemizde çok çeşitli tarım yapılmaktadır. Tarla bitkileri, sebze, meyve yetiştiriciliği yanında 2.ürün sebze yetiştiriciliği ve hayvancılık gelişmiştir.

inegolziraat

Baklagillerden kuru ve yeşil fasulye ile nohut yetiştiriciliği ön plandadır. Hayvancılığımıza teşvik amacıyla yem bitkilerinden; silajlık mısır, yonca, korunga, fiğ üretilmektedir. Endüstri bitkileri olarak patates, şekerpancarı tarım ekonomimizin bel kemiğini oluşturmaktadır. Türkiye'de çerezlik ayçiçeği üretiminde ilçemiz ilk sıradadır. Sebze üretimi, son yıllarda meyvecilikte karşılaşılan don zararlarına karşı çiftçinin sigortası halini alarak, hızlı bir gelişim göstermektedir. Her türlü sebze, 1.ürün ve 2. ürün olarak yetiştirilmeye başlanmış, damlama sulama tekniğiyle verim artışı sağlanmıştır.

Meyvecilikte, Bursa yöresinde yetiştirilen elmanın %25'i, armudun %30'u, şeftalinin ise % 40'ı ilçemizde üretilmektedir. Toplam 16750 ton kapasiteli 13 adet soğuk hava deposu ile yurt içi ve yurt dışı meyve talebinin karşılanma süresi uzamıştır.

Tam ve yarı bodur meyve fidanları ile tesis edilen bahçelerde telli terbiye sisteminin kullanılmaya başlanması, hastalık ve zararlıların kontrol altında tutulmasında erken uyarı sistemlerinin kullanılması ile İnegöl'de meyveciliğin her geçen gün geliştiği gözlenmektedir.

Kurşunlu köyünde çilek tarımı önemli bir gelir kaynağı olup, yediveren çilekler Mayıs-Ekim ayları arasında toplanıp, günlük 20 tona yakın sevkiyat gerçekleştirilmektedir.

Son yıllarda sofralık üzüm yetiştiriciliği hızla gelişmekte olup, uygulanan modern yetiştiricilik yöntemleri ile kalite ve verim artışı sağlanmaktadır. Üzümsü meyvelerden ahududu organik olarak yetiştirilmekte ve ürünler yurtdışında alıcı bulmaktadır.

Ovada tarım arazilerinde toplam 25.000 hektar alan sulanmaktadır. Boğazköy barajı ve Babasultan barajı tamamlanmıştır ancak kanal, kanalet sistemleri kurulmadığından üreticimiz yararlanamamaktadır. Akbaşlar Göleti ve Küçükyenice Göleti son aşamaya gelmiştir.

İlçe çiftçisi Ziraat Odası, Pancar Kooperatifi, Yağlı Tohumlar Tarım Satış Kooperatifi, Damızlık Sığır Yetiştiricileri Kooperatifi, Tarımsal Kalkınma Kooperatifleri, Tarımsal Sulama Kooperatifleri ve Üretici Birlikleri olmak üzere örgütlenerek tarımsal problemlerin çözümü konusunda birliktelik göstermektedir.

Tarım ve tarımsal sanayinin entegrasyonunu ilçemizde görmek mümkündür.13 adet buzhane, 1 adet saklama tesisi, 1 adet konsantre ve konserve fabrikası, 2 adet un fabrikası, 1 adet salça fabrikası, 2 adet tavukçulukta üretim, kesim ve yem fabrikası ile üretilen ürünlerin değerlendirilmesi yapılmaktadır.

Hayvancılık sektöründe 18.500 adet sığır, 35.000 adet koyun, 1.500 adet keçi, 40 adet manda, 210.000 adet kanatlı hayvan mevcuttur. Hayvancılığa yönelik modern işletmelerin sayısı hızla artmaktadır. İlçemizde 6600 civarında yıllık suni tohumlama ile ırk ıslahı sürdürülmekte ve kayıt altına alınmaktadır. Tavukçuluk ise ilçemizde gelişen bir sektör olarak tarımsal ekonomide yerini almıştır.

Ek gelir kaynağı olarak düşünülen arıcılık, toprak ve özel iş gücü gerektirmediğinden tercih edilen bir sektördür. Son zamanlarda ilçemiz merkez ve köylerinde arıcılıkla uğraşan kişi sayısında önemli bir artış gözlenmekte olup, 6974 adet fenni kovan ve 72 adet kara kovan mevcuttur.

İlçemizde geniş alan kaplayan orman arazisi mobilya sanayi ve kereste sanayisinin gelişmesini sağlamış, büyük kereste fabrikaları marka olmuş, büyük mobilya fabrikalarının yanında binlerce küçük atölye şeklinde imalathaneler kurulmuştur.

İlçemizde namı dünyaya yayılan Oylat kaplıcaları ve Kınık maden suyu yer altı zenginliklerimizin bir göstergesidir.

Ziraat Odaları, ilk kez 1881 yılında çıkarılan bir tüzükle kurulmuştur. 1881-1897 döneminde ziraat odalarının sayısı 99'a yükselmiştir. Bu yıllarda, genel olarak bir danışma kurulu niteliğinde olan ziraat odalarından beklenilen hizmetler yeterli görülmemiştir. 1912 yılında çıkarılan bir tüzükle ziraat odalarının ilçe düzeyinde kurulması sağlanmıştır.

Başlangıçta, ziraat odalarına yeterince mali kaynak temin edilemediğinden, odalar kendilerinden beklenen görevleri yapamamışlardır. Cumhuriyet döneminde, 1937 yılında yürürlüğe giren, 3203 Sayılı Ziraat Vekaleti Vazife ve Teşkilatı Kanunu'nun 6 ve 7 inci maddelerine göre, ziraat odalarının yeniden canlandırılmasına çalışılmış ve bu amaçla 1940 yılında birçok ziraat odasının seçimleri yapılarak teşkilatlanma ağı genişletilmiştir. Ancak, başarılı bir sonuç elde edilememiştir. Sonraki yıllarda, ziraat odalarının, çiftçileri bünyesinde toplayan aktif bir kuruluş olmaları için özel bir kanuna ihtiyaç olduğu anlaşıldığından, böyle bir kanunun çıkarılması yönünde çalışmalar yapılmıştır.

6964 Sayılı Ziraat Odaları ve Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Kanunu 1957 yılında yürürlüğe girmiştir. Ancak, kanuna ilişkin tüzüğün zamanında çıkarılmaması nedeni ile ziraat odalarının faaliyete geçmeleri 1963 yılından itibaren başlamıştır. Aradan geçen süre içerisinde, 6964 Sayılı Ziraat Odaları ve Ziraat odaları Birliği Kanunu'nun bazı maddeleri, 1971 yılında 1330 Sayılı Kanun'la, 1984 yılında 2979 Sayılı Kanunla, 2004 yılında is 5184 ve 5234 sayılı Kanunlarla değişikliklere uğramıştır. Çiftçilik ile uğraşanların yasal kuruluşu olan ziraat odaları da, diğer meslek kuruluşları gibi hukuki dayanağını Anayasa'dan alan kamu kurumu niteliğinde mesleki kuruluşlardır.

Nitekim, Anayasanın 135 inci maddesinden anlaşılabileceği gibi 'kamu kurumu niteliğindeki mesleki kuruluşlar' ancak kanunla kurulabilmektedir. 6964 Sayılı Kanun'un 5184 Sayılı Kanun'la değişik 2 nci maddesine göre, her ilin merkez ilçesi ile bağlı ilçeler ayrı ayrı ilgili ziraat odasının faaliyet alanı sayılmaktadır.

BURSA Ziraat Odasının Kurulması

1893 yılından sonra çiftçiler, Bursa Ticaret Odası'na üye olabilmekteydi. Nitekim bu tarihten sonra Bursa Ticaret Odası'nın adı, ' Bursa Ticaret Ziraat ve Sanayi Odası' adını almıştı. Bu durum 1911 yılına kadar sürdü. Bursa'da,çiftçilerin zirai çalışmaları için 1911 yılında Ziraat Odası kuruldu. Bursa Ziraat Odası'nın ilk yönetiminde Mehmet Sait ve Hakkı Efendi'ler vardı(Hüdavendigar, 29 Ekim 1911). 1916 yılında ise Bursa Çiftçiler Derneği'nin kurulması, Bursa'da tarımsal gelişmelere önemli bir katkı sağlamıştı. Dernek tüzüğünün amaçlarından bazıları şöyleydi: Ziraata ilginin artırılması, çiftçilerin gereksinim duyduğu malzemenin sağlanması, ürünlerin ihraç edilmesi konusunda yardımcı olunması ve gençleri Avrupa'ya eğitime göndermekti. Osmanlı Çiftçiler Derneği yöneticisi Yusuf Mazhar Bey, dernek adına Hüdavendigar vilayetini yaya olarak baştan aşağı dolaşmış, kasaba ve köy pazarlarında zirai konferanslar vererek, yanında getirdiği son sistem tarım aletlerini tanıtmıştı.

 

İnegöl Amerikan Asma Fidanlığı

1930'lu yıllarda Bursa'da Ziraat Mektebi ile Yenişehir, İnegöl ve M. Kemalpaşa kazalarında birer Amerika Fidanlığı kurulmuştu. Cumhuriyet yıllarında Bursa'da; bir meyve, üç de Amerikan asma fidanı yetiştiren dört fidanlık bulunmaktaydı. 1933 yılında 24.841 aşılı meyve,400.000 aşılı ve aşısız Amerikan asma fidan çubuğu halka verilmişti. Bu tarihlerde halka 40.008.747 dut fidanı dağıtılmıştı. Ziraatın gelişmesi için Bursa Ziraat Müdürlüğü, Amerika asması ekilmesini, rüştiyelerde de ziraat dersleri okutulmasını önermişti. Nitekim Orhangazi'de, son yirmi yılı aşkın süre zeytin fidanı satılmış, Ege ve Güneydoğu bölgesine milyonlarca sofralık zeytin ağacı dikilmiştir.

 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--

logo

   E-posta: bilgi(@)sakaryamedyasi.com.tr
Tüm hakları Sakarya Medyası adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr