Türk bağımsızlık mücadelesinin, azminin ve kahramanlığının en büyük örneklerinden
biri olan Çanakkale Savaşı, Türk milletinin yeniden varoluş ve diriliş destanıdır. Şanlı
mazimiz; vatani değerleri ve mukaddesatı uğuruna her türlü zorluğa göğüs geren ve hiçbir
fedakârlıktan kaçınmayan ecdadımızın kahramanlık destanlarıyla doludur. İşte Çanakkale
zaferi iman ve millet sevgisiyle coşan sinelerin vatan ve bağımsızlık aşkıyla şahlandığı,
dünyada eşine az rastlanan kahramanlık destanlarından biridir. Çanakkale Zaferi tarihimizin
altın yapraklarında yerini almış birçok şanlı mücadele gibi, kadınıyla erkeğiyle, genciyle
yaşlısıyla bir milletin omuz omuza vererek yekvücut olup üstlendiği büyük mücadelenin
adıdır.
Çanakkale; ismini Sevgili Peygamberimizden (S.A.V) alan ve onun övgüsüne mazhar
olmuş kahraman Mehmetçiğimizin, azminden ve imanından aldığı güçle bütün dünyaya
"Çanakkale Geçilmez!" diye haykırdığı, tertemiz alnından vurulup toprağa düştüğü, bir hilal
uğruna serden geçtiği, bütün yokluk ve imkânsızlıklara rağmen yedi düvele karşı savaşarak
zafere ulaştığı yerdir.
İmanı, vatanı ve mukaddes değerleri uğruna can vermenin adı olan şehitlik, bizim
anlayışımız ve inancımıza göre en yüce ve şerefli makamlardan biridir. Milletimizin başının
tacı olan şehitlerimiz din, vatan, millet ve istiklal uğruna anadan, babadan, yardan, evlattan
hâsılı tüm sevdiklerinden ayrılmayı göze almış, mukaddesatı uğruna gözünü kırpmadan canını
vermiş fedakarlık abideleridir. Bu eşsiz şerefin timsali olan şehitlerimiz yüce Rabbimizin
sonsuz iltifatına mazhar olmuş ve milletimizin gönlünde en müstesna yeri almışlardır.
"Ölürsem şehit, kalırsam gazi" şuuruyla vatanın her karış toprağı için mücadele etmiş,
namusunu payimal etmemiş ve ne pahasına olursa olsun canından aziz bildiği yurduna
düşmanları uğratmamıştır. Nitekim Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un Çanakkale
şehitlerine yazdığı şiirinde;
"Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker!
Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer
Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor tevhidi
Bedrin arslanları ancak bu kadar şanlı idi"
diye haykırdığı üzere, kahramanlığın, cesaretin, imanın, azmin ve vatan sevgisinin en
güzel örneği olan bu mücadeleyi tebcil etmiş, minnet ve şükran duygularını coşkun bir şekilde
ifade etmiştir.
İşte Çanakkale Zaferi gibi birçok şanlı mücadeleyle ecdadımızın bize emanet bıraktığı
vatanımız, insanımızın müreffeh bir şekilde huzur ve güven içerisinde yaşadığı, hür olmanın
şanını taşıdığı, şerefine izzet kattığı ve üzerinde mukim bulunan insanlarımızın aziz kıldığı bir
toprak parçasıdır. Anadolu, sinesi aynı atanların, aynı istikamete bakanların, aynı duygu,
düşünce ve değerler uğruna baş koyanların, aynı hedef ve ideallerle geleceği inşa edenlerin
yurdudur. Bu vatan her metrekaresi şehit kanıyla sulanmış, ecdadımızın şanlı destanlarıyla
binlerce mefahire mazhar olmuş ve bağrında büyütüp kök saldığı insanlık değerleriyle
zirveleşmiş dünyanın en kıymetli mekânıdır.
Bugün bizlere düşen, Çanakkale'de şahlanan o muazzam ruh ve şuurun idrakinde
olarak hareket etmektir. Bizi biz yapan, bizleri başarıdan başarıya koşturan, bizi yeryüzünde
milletlerin en azizi kılan değerlerimizin etrafında kenetlenmek, onları koruyarak yeni nesillere
aktarmaktır. Şehit ve gazilerimizin emaneti olan aziz vatanımıza aynı bilinç ve idealle sahip
çıkarak, çok çalışıp onu yeni ufuklara taşımaktır.
Bizler, Çanakkale'de yan yana, omuz omuza yatan kahraman şehitlerimizden
aldığımız güç ve inançla ülkemize yönelik her türlü hasmane tutum ve saldırı girişimlerine
karşı millet olarak tek yürek halinde vatanımıza sahip çıkmalı, birliğimizi ve kardeşliğimizi
muhafaza etmeye dört elle sarılmalıyız.
Şunu iyi bilmeliyiz ki; birlik ve beraberlik şuurunu diri tuttuğumuz, değerlerimize
sahip çıktığımız müddetçe üstesinden gelemeyeceğimiz hiçbir zorluk, kazanamayacağımız
hiçbir mücadele, elde edemeyeceğimiz hiçbir başarı yoktur.
Bu duygu ve düşüncelerle istiklalimizin dönüm noktası olan Çanakkale Zaferinin
106'ncı yıl dönümünde Çanakkale'de tarih yazarak bu vatanı bize armağan eden Çanakkale
şehitlerimiz başta olmak üzere; tüm aziz şehitlerimizi sonsuz rahmet ve minnet, gazilerimizi
şükranla anıyor, bize bıraktıkları bu eşsiz hatırları önünde saygıyla eğiliyorum.