HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 02 MAYIS 2025, CUMA

"Stratejik ürünler bir Devletin savunma silahı gibidir, asla özelleştirilemez"...

Bu ülkeye ve bu aziz millete yazık etmeyelim. Artık bu yanlış gidişata bir son verelim. Yapılan gayrı milli hatalardan acilen geri dönelim...
22.02.2018 00:00

Ülkemizde süregelen uydurulmuş yaygın bir kanı vardır; tıpkı 'para basma, enflasyon olur' yalanı gibi. O uydurulmuş yaygın kanı şudur: 'Üretmeyelim yurtdışından almak daha ucuz.' Tarımda ithalatçı olmamıza sebep yaygın, yalan kanı budur. Oysa ürettiğinizde zincirin halkaları gibi birçok iş kolu bu üretimden nasipdar oluyor ve milyonlarca insana istihdam sağlıyorsunuz ve ayrıca devlet bu işten para kazanıyor.

Türkiye'nin sahip olduğu tarımsal potansiyel doğru ellerde ve akılcı politikalarla yönlendirilirse dünyanın tarımda 1 numaralı ihracatçı ülkesi olmamız inanın dünyanın en basit işidir. Geldiğimiz rezil ve zelil duruma bir bakın Allah aşkına. Et ve canlı hayvan almadığımız, yalvarmadığımız, yakarmadığımız ülke kalmadı gibi. Bu nasıl bir anlayış, nasıl bir tarım ve ekonomi politikasıdır? Anlayan beri gelsin. Dünyanın tarım potansiyeli açısından 1 numaralı ülkesiyiz lakin bu işten bu kafayla para kazanamayız. En fazla destek ve hibe hayvancılığa verildiği halde gün geçtikçe hayvancılık materyallerinde ithalat daha da artmakta. Şeker ise, hububat, et ve süt ile birlikte temel gıdalardan biridir. Gelelim en stratejik olan ve en fazla gelir getiren şeker ve şeker pancarına? Pancarın ekonomiye katkısı Türkiye'deki şeker sektörü genel ekonomi içinde, çalışan sayısı bakımından 3'üncü, öz sermayede 5'inci sırada bulunuyor. Bir dekar şeker pancarının yan ürünlerinden, 50 kilo et, 500 litre süt üretiliyor. Bir dekar şeker pancarının besin değeri 500 kilo arpaya eşdeğer durumda. Bir başka deyişle bir dekar şeker pancarı ile aynı zamanda 2 dekar arpa yetiştiriliyor. Şeker pancarının bir dekarıyla sağlanan istihdam değeri 3 bin 300 dolar iken, GSMH'ye katkısı ise 2 milyar doları buluyor. Bir dekarda ortalama 4 ton şeker pancarından, 550 kilo şeker elde ediliyor. Türkiye'de tüketilen toplam gübrenin yüzde 10'u şeker pancarı tarımında, yine toplam tüketimin de yüzde 20'si pancar üreticileri tarafından kullanılıyor. Pancar, tarımda münavebe uygulamasının öncüsü ve sulu ziraatın yaygınlaştırıcısı rolünü üstleniyor. Bir dekarın fotosentez yoluyla havaya verdiği oksijenin, 6 kişinin bir yılda tükettiği oksijene eşdeğer olduğu kaydediliyor. Yan ürünleri, baş-yaprak, yaş pancar posası ve melası hayvan yemi olarak kullanılıyor. Şeker pancarının bir dekarı yaklaşık 8 iş gücü istihdam ediyor. Şeker pancarı endüstri bitkileri içinde sağladığı katma değer bakımından 2. sırada yer alırken, kendinden sonra ekilen hububatta yüzde 20 verim artışı sağlıyor. Pancarın baş ve yapraklarının toprakta bırakılması halinde dekara 4 kilo saf fosfat, 15 kilo saf potasyuma eşdeğer besin maddesi veriyor. Yılda yaklaşık 25 milyon tonluk taşıma hacmi yaratarak, taşıma sektörüne büyük bir pazar oluşturuyor. Sulama suyu arayışlarını teşvik ederek yer altı ve yer üstü su kaynaklarından istifade imkânını artırıyor. Çapa ve hasat dönemlerinde 200 bin topraksız, az topraklı ve işsizlere 100 gün süre ile istihdam yaratıyor. Yılda fabrikalarda yaklaşık 20 bin kişiye istihdam sağlıyor. Ülke ekonomisine sayılamayacak kadar katkıları olan bu kurumları daha modern yapmak için çabalamamız gerekirken; işlevsizleştirip özelleştirme adına haraç-mezat satmanın milletimize ne faydası var. Artık bu yanlış gidişata bir son vermeli ve yapılan gayrı milli hatalardan geri dönülmeli. Yapılması gereken şeker fabrikalarını özelleştirmek değil, daha verimli ve tam kapasite ile çalışmalarını sağlamaktır. Ülkemizde şu an yapılan ya da yapılmak istenen; ABD ve Avrupa Birliği ülkelerinin şeker politikaları ile ülkemiz şeker sanayini yok etmek ve bizleri ithalata bağlı kılmaktır. Şu an yurt dışından gelen GDO'lu nişasta bazlı şeker, glikoz ve furuktozlarla milletimiz maalesef zehirlenip sağlığından olmaktadır. Bu ülkeye ve bu millete yazık etmeyelim. Yetkililer hiçbir şey bilmiyorlarsa gitsinler Konya Şeker'e bu işi nasıl yaptıklarını, bu işten nasıl para kazandıklarını öğrensinler, ya da  Milli tarım politikasını derhal devreye koyup, Adapazarı şeker fabrikası başta olmak üzere, tüm şeker fabrikalarını devletleştirip, eskiden olduğu gibi milletimizi ortak etsinler... Stratejik ürünler bir Devletin savunma silahı gibidir asla özelleştirilemez. Şeker fabrikaları acilen devletleştirilmeli, üreten ve tüketen halkımız da bu fabrikalara ortak edilmeli...  Editörden...
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--

logo

   E-posta: bilgi(@)sakaryamedyasi.com.tr
Tüm hakları Sakarya Medyası adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr