HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 03 MAYIS 2025, CUMARTESİ

HASAN SAĞLAM: ÇEVRE İLLERDEN HASTA GELİYOR

13.01.2016 00:00

Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Hasan Sağlam Sakarya'dan hasta sevklerinin azaldığını belirtirken artık başka illerden hastaların Sakarya'daki hastanelere tedavi olmaya geldiğini söyledi

87 BİN VAKA
Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Hasan Sağlam, yaptıkları çalışmaları, karşılaştıkları sorunları arkadaşımız Mustafa Kaya'ya anlattı. Sağlık alanında ilk 20 il arasında yer aldığımızı belirterek, 'Biz yaptığımız işleri anlatmazsak vatandaş kötü hizmet aldığını zannediyor. 2015'te 87 bin vaka gelmiş il dışından. Bu bizim için iftihar edilecek bir şey' şeklinde konuştu.
YOĞUN BAKIM
Sağlam, yakın zaman içinde il genelinde 7 yeni yoğun bakım yatağının hizmete gireceğini belirterek, 'Personel bulduğumuzda daha da fazla yoğun bakım yatağı açma gibi durumumuz var. Buna göre esnek bir planlama da yaptık' dedi. Öte yandan Sağlam, yeni doğumevinin hizmete girmesiyle Korucuk'a giden cerrahi bölümlerin merkeze geri döneceğini söyledi.

GENEL SEKRETER HASAN SAĞLAM'DAN SEVİNDİREN AÇIKLAMA:

İl dışından hasta geliyor

SKHB Genel Sekreteri Hasan Sağlam, sağlık alanında ilk 20 il arasında yer aldığımızı belirterek, "Biz yaptığımız işleri anlatmazsak vatandaş kötü hizmet aldığını zannediyor. 2015'te 87 bin vaka gelmiş il dışından. Bu bizim için iftihar edilecek bir şey" dedi

*Bir toplantınızda sağlık hizmetlerini siz tırmandıkça büyüyen bir dağa benzetmiştiniz. 661 gündür görevdesiniz? Tırmanış nasıl gidiyor?

Hasan Sağlam: Tırmandıkça önünüze yeni tepeler çıkıyor. Biz kat ettiğimiz yola bakıyoruz. Evet çok şükür bir mesafe alıyoruz. Bu da bize motivasyon sağlıyor. Eğer tırmanır tırmanır olduğunuz yerde saydığınızı görürseniz, motivasyonunuz bozulur. Bizim önümüze yeni sorunlar çıkıyor ama çok şükür bugüne kadar hedeflediğimiz şeyleri yaptığımızı görünce mutlu oluyoruz. Yapabildiklerimizin azamisini mi yaptık? Bunu söylemek zor. Bir hikaye vardır bilirsiniz. Bir profesör öğrencilerin önüne içi taş dolu bir kavanozla gelir ve kabın dolu olup olmadığını sorar. Öğrencilerin hepsi kavanozun dolu olduğunu söyler. Profesör daha sonra kavanozun içine kum doldurur ve yine aynı sorar. Öğrenciler yine kavanozun dolu olduğunu söyler. Son olarak da kavanoza su döker ve yine aynı soruyu sorar. Yani siz bir şeyi iyi yapsanız bile, zamanınızı ve şartlarınızı uygun kullanarak daha iyisini yapabilirsiniz.

* Bir toplantınızda sağlık hizmetlerini siz tırmandıkça büyüyen bir dağa benzetmiştiniz. 661 gündür görevdesiniz? Tırmanış nasıl gidiyor?

Hasan Sağlam: Tırmandıkça önünüze yeni tepeler çıkıyor. Biz kat ettiğimiz yola bakıyoruz. Evet çok şükür bir mesafe alıyoruz. Bu da bize motivasyon sağlıyor. Eğer tırmanır tırmanır olduğunuz yerde saydığınızı görürseniz, motivasyonunuz bozulur. Bizim önümüze yeni sorunlar çıkıyor ama çok şükür bugüne kadar hedeflediğimiz şeyleri yaptığımızı görünce mutlu oluyoruz. Yapabildiklerimizin azamisini mi yaptık? Bunu söylemek zor. Bir hikaye vardır bilirsiniz. Bir profesör öğrencilerin önüne içi taş dolu bir kavanozla gelir ve kabın dolu olup olmadığını sorar. Öğrencilerin hepsi kavanozun dolu olduğunu söyler. Profesör daha sonra kavanozun içine kum doldurur ve yine aynı sorar. Öğrenciler yine kavanozun dolu olduğunu söyler. Son olarak da kavanoza su döker ve yine aynı soruyu sorar. Yani siz bir şeyi iyi yapsanız bile, zamanınızı ve şartlarınızı uygun kullanarak daha iyisini yapabilirsiniz.

7 YENİ YOĞUN BAKIM YATAĞI

* Sakarya'da sağlıkta sorun deyince ilk akla gelenlerin başında yoğun bakım yatağı sıkıntısı geliyor. 2015 sonunda 155 yatak hedefiniz vardı? Son durum nedir yoğun bakımda?
Hasan Sağlam: Bizi en çok mutlu eden çalışmalardan biridir yoğun bakımlarla ilgili yapılanlar. Bu konuya geldiğimizden beri dört elle sarıldık. Yoğun bakım binayı ve mekanı yapmaktan ibaret değil. Önce mekanı yaptık. Geçtiğimiz Nisan ayında Sağlık Bakanımızın da burada olduğu sırada kendilerini de gezdirdik. 50 civarında yoğun bakım yapmıştık. Sayın Bakanımız hepsini gezdi, gördü. Sayın Valimiz de vardı, eski Aile ve Sosyal Politikalar Ba-kanımız Sayın Ayşenur İslam da vardı. Ama bir şey eksikti. Personel eksikliğimiz vardı. Binayı yapıyorsunuz, alet edavatı alıyorsunuz ama personeli alamıyorsunuz. Bakanlık belki haklı olarak, "Bizi aşan bir durum. Maliyenin bir planlaması. Buradaki desteğimiz bu yönde olabiliyor" dedi. Biz bekledik. Hatta bir hayli de bekledik. Geldiğimiz noktada 169 yatağımız var. 2015 hedefimizi de yükselttik. Şu anda hazır olan, personelini de tamamlamak üzere olduğumuz 7 yoğun bakım yatağını da açmak üzereyiz. Personel bulduğumuzda daha da fazla yoğun bakım yatağı açma gibi durumumuz var. Buna göre esnek bir planlama da yaptık. Şu an için kamudaki yatak sayımız Türkiye ortalamasının altındayken bir hayli üstüne çıktı. Türkiye ortalaması 1.4. Yani 100 bin kişiye 14 yatak idi. Bizimkisi 1.81'e çıktı. Fakat yatak sayısının şu ya da bu olması kimseyi ilgilendirmiyor aslında. Burada mesele hastanın sevki meselesi. Bazı arkadaşlar beni, "Yoğun bakım sayısı artacak ama buna rağmen sevkleri kaldıramayacağım" dediğim için eleştirmişti. Bu birleşik havuz gibi. Sizin açtığınız yoğun bakıma bu sefer komşu illerden hasta gelecek. 2015'te 700'e yakın hasta geldi il dışından. Hala yoğun bakım yok diye biz hasta sevk edebiliyoruz. Mesela Düzce veya Kocaeli'den gelen birini yatırdığınızda gelen bir kişiyi yine sevk etmek zorundasınız. Biz hedefimizi geçtik. İki yıl evvel 5.9 idi günlük il dışına sevk ortalaması. Ekim ayı sonu itibariyle 1.9 civarına inmiş oldu. Yani 6 hastadan ikiye inmiş oldu. Fakat son iki aydır bir artış eğilimi gösterdi yine il dışına sevkler. Bunda mevsim şartları, yoğun bakım ihtiyacının artmış olması gibi durumlar var. Bizim bunu sıfırlamamızın imkanı yok ama o zaman 3'ün altına düşebilsek bizim için çok iyi idi. İki çok iyi bir hedefimizdi. Ama şimdi ikiyi elde edince onunla da yetinmeyip, daha da düşürelim diye uğraşıyoruz. Yoğun bakımdan çıkabilecek hastayı bir an önce çıkarmak için ara yoğun bakım yapmaya çalışıyoruz şu anda. Akyazı'daki ara yoğun bakım tescillendi. Korucuk'ta da yapacağız. Yoğun bakımdan çıksın mı, kalsın mı diyeceğimiz hastaları oraya almayı planlıyoruz. Maksadımız hasta dışarı gitmesin.


DOĞUMEVİ ÇOK ŞEYİ DEĞİŞTİRECEK

* Peki ya yeni yapılacak Doğumevi?
Hasan Sağlam: Yeni Doğumevi bizim buradaki Amiral Gemimizi değiştirecek. Korucuk'a belli bölümler gitmişti. Bölümler taşınmaktan rahatsızdı. Aslında işin doğrusu şu: Sağlık hizmeti bir bütündür ve bütün bölümlerin bir arada olması gerekiyor. Ama bize sorulmadan yarısı orada yarısı burada yapılmış bir iş. Bu doğru değil. Bunların yan yana olması lazım. Siz hastaneyi böldüğünüz zaman muhakkak sorun yaşarsınız. Yeni hastane yapılınca Doğumevi'ndeki Kadın Hastalıkları ve Çocuk Bölümü buraya gelecek. SEAH'taki Kadın Doğum da orada olacak. SEAH'ta belli alanlar boşalacak. O zaman Korucuk'a gönderdiğimiz cerrahi bölümleri Kulak Burun Boğaz ve diğer bölümleri merkeze taşıyacağız. Yeni bir 3'üncü basamak hastane yapılana kadar bunun son şekli böyle olmalı.

Toyota'yı Sabancı yenileyecek

* Depremin ardından ilimizde hizmet veren çelik binayı sökerek Toyota Hastanesi'nin bahçesine ek bina olarak koyacağınızı söylemiştiniz. Binanın akıbeti nedir?
Hasan Sağlam: Biz dahil herkes, 'Dünya yıkılsa yıkılmayacak çelik konstrüksiyonlu bir binamız var' diye düşünüyorduk ve binayı değerlendirelim istedik. Hatta onu kaldırmamak için başta direndik. Sonunda biz de onu başka bir yerde kullanmak için kenara koyduk. Kurumdan izin aldık. Toyota Hastanesi'nin yanına onu koyacaktık. Hastaneyi oraya taşımayı ve sonra ikisini de birleştirdiğimizde ortaya modern bir hastane çıkacağını düşündük. Ne zaman iş projeye geldi. Bize, 'Bunu kullanamazsınız' dediler. Binanın dokusunun ve çelik yapısının 2007'de yürürlüğe giren deprem yönetmeliğine uygun olmadığını söylediler. Biz orasını bilmediğimiz için dış görünüşünü beğendik binanın. Yeni mevzuata uymayan yapısı varmış binanın. Bizde onu güçlendirmeyi teklif ettik. Binanın güçlendirilmesinin çok pahalıya mal olacağını ve kullanamayacağımızı söylediler. Pazarlık yaptık ama ondan bize hastane olmayacağını anladık. Şimdi acaba depo yapabilir miyiz diye düşünüyoruz. Biz onu oraya koyacaktık. Hastanenin yükünü ona devredecektik. Hastanenin Sabancı Vakfı'ndan yenilenmesini isteyecektik. Böyle bir girişimimiz de vardı. Onlarda bize destek vereceklerini söylediler. Biz de desteği kaybetmek istemiyoruz. O-raya bakanlığın yatırım izni alınmadan 2 bin metrekarenin altında bir yapı yapabilirsiniz dediler. Bu şekilde onu da binaya entegre edin dediler. Biz de Sabancı Vakfı'ya görüştük. Onlar taahhütlerinin arkasında olduğunu beyan ettiler. Şimdi iki bin metrekarelik bir alanın proje çizim aşamasına gelindi. Sabancı Vakfı'ndan alacağımız destekle de hastane yenilenecek.


OKSİJEN MERKEZİ
BU AY AÇILIYOR

* SEAH'ta Hiperbarik Oksijen Tedavi Merkezi halen faaliyete geçirilemedi? Gecikmenin sebebi nedir?
Hasan Sağlam: Bu bizi bir yanıyla hem sevindiren, hem de üzen bir işe dönüştü. Ben geldiğim zaman bu cihaz dekanlık binasının altında bir yerdeydi. Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yer bulunamamıştı. İbrahim Balaban'a da çok teşekkür ediyoruz. O da bir hayır yapmak istedi çocuğunun anısına. Ama bilemedi ki, bunu hayata geçirmek o kadar sıkıntı olacak. En büyük sıkıntımız tabi ki, uzmanı yok bu işin. Önce şunu yaptık. Cihazı işimizin çoğunluğunun olduğu yer olan Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne taşıdık. Sayın Valimiz ve Müsteşarımız devreye girdi. Ondan sonra bir arkadaşımız görevlendirmeyle geldi ama gelir gelmez ailevi problemleri çıktı. O da bizi bıraktı. Bir kişi daha bulduk. Cihazı vaktiyle söken de, getirip takan da bize hazırlayan da usulünü bilmeden sökmüşler ve takmışlar. Her şeyi hazırladık. Tam açacağımız sırada cihazda bir koku fark ettik. Sonunda fark ettik ki, tankların içerisinde pas oluşmuş. Pastan dolayı bir koku oluşuyor. O pas içinde insanları koyamazdık tankın içine. Bu sefer tankların değişeceğini öğrendik. Tankların yeniden yapılanmasını istedik. Alel acele istediğimizi, behemehal istediğimizi söyledik. Buradaki tankları yapanlara gittik. Yapımı belli bir süre, testleri ayrı bir süre. Sayın Valimiz de bize sürekli arayıp soruyor. Biz de Sayın Valimize, "Sayın Valimiz bizde yapmak istiyoruz ama bilinmedik önümüze engeller çıkıyor" dedik. Bir yandan İbrahim Bey de arıyor ve üzülüyor. Biz de çok üzülüyoruz. Bir hayır yaptı ama faaliyete geçiremedik. Kimse art niyetli değil ama baştan uzmanı olmadığı için çalıştırılamamış cihazı çalıştırmaya başladığımızda ortaya çıkan sorunlar bunlar. Tankımız test denemelerinde. Kompresörlerimizi yeniledik. Benim başladığım iki yıla yakın oldu. İki yıldır bunu hareketlendirmeye çalışıyoruz. Hakikaten herkesin sabrını taşıran bir iş. Ben özellikle İbrahim Amca'ya üzülüyorum. "Bir hayır yaptık, siz değerini bilemiyorsunuz" diyor. O da haklı tabi. Bizde ihmal ettiğimiz bir şey yok ama im-kansızlık oldu. Kesin tarih söylemekten çekiniyorum ama bu ay içinde faaliyete geçireceğiz.

Devam edecek...

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--

logo

   E-posta: bilgi(@)sakaryamedyasi.com.tr
Tüm hakları Sakarya Medyası adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr