Amerikan Washington Post, ?Türkiye-Suriye-Irak' üçgeninde ?10 yeni savaşın çıkabileceğini' iddia etti. Tamamının içimizde ve yanıbaşımızda yaşanacağı tahmin edilen savaş senaryolarının 3'ünde Türkiye de yer alıyor. Bu senaryoların hangisi gerçekleşirse gerçekleşsin kaosun tam ortasında kalan ülke Türkiye olacak.
YENİ MESAJ / HABER-ANALİZ
Amerikan Washington Post (WP) gazetesi, Suriye ve Irak'ta IŞİD'e karşı verilen savaşın sonucunda ?10 yeni savaşın çıkabileceğini' iddia eden bir analize yer verdi. Analizde bu ?muhtemel' 10 savaştan üçünde taraflardan birinin 'Türkiye'nin olabileceği' belirtildi. Gazete ilk sıraya, 'ABD destekli Kürt güçleri ile Türkiye destekli Arap güçleri arasındaki savaşı' yerleştirdi. Bu konuda gazete 'Bu savaş başlamış durumda ve en karmaşıklardan biri' yorumunu yaptı.
Savaş için 9 ihtimal
Geriye kalan 9 savaş ihtimali ve bunlara dair Yeni Mesaj'ın analizi şöyle:
1. Türkiye ve Suriyeli Kürtler: Fırat Kalkanı Operasyonu ile TSK, PYD ile zaman zaman karşıya geldi ancak ABD dolaylı olarak müdahalede bulundu. PYD, Peşmerge koridoru peşinde ve bu durum Türkiye'nin beka stratejisi ile çelişiyor. PYD, Türkiye açısından öncelikli güvenlik tehdidi oluşturduğundan böyle bir savaş ihtimali kuvvetli. Ancak bu savaş küresel dengelere bağlı.
2. Suriyeli Kürtler ve Suriye hükümeti: Geçtiğimiz hafta Haseke'de iki güç kapıştı. Suriye hükümeti Irak'ın akibetini yaşamak istemiyorsa PYD'yi alt etmek sorunda. Bu konuda Rusya ve İran'ın Esad'a desteği belirleyici olacak.
3. ABD-Suriye: ABD, Rusya'ya rağmen böyle bir girişimde bulunamaz.
4. Türkiye-Suriye: Suriye yönetimi Türkiye'yi tehdit etmiyor. Türkiye açısından Esad güçlerine saldırmak maceraperest bir girişim anlamına gelir ve Rusya-İran ekseniyle ilişkimizi berbat eder, bize de bir şey kazandırmaz.
5. Irak Kürtleri-Irak hükümeti: zaman zaman çatışıyorlar. Esas sıkıntı Barzani, Kürdistan'ın bağımsızlığını ilan ettiğinde çıkacak ama merkezi Irak yönetimi askeri güç olarak oldukça zayıf.
6. Irak Kürtleri-Şii milisler: Böyle bir savaş çıkarsa, kan gözdeyi götürür ve İran-Irak savaşı gibi uzun sürer. İran'ın desteğini alan Şii milisleri Batı'nın desteğindeki Iraklı Kürtlerin alt etmesi kolay değil. Bölgedeki en kanlı senaryolardan biri bu?
7. Kürtlere karşı Kürtler: Barzani aşireti ile Talabani aşireti Irak'ın kuzeyini paylaşmış durumda. 1990'lı yıllarda olduğu gibi yeni çıkar çatışmaları yaşanabilir.
8. Sünni Araplara karşı Şiiler ve/veya Kürtler: Bu zaten yaşanıyor. Bu savaşın yöntemi bombalı saldırılar...
9. IŞİD'den kalanlara karşı herkes: Bu da devam eden bir savaş.
10 senaryonun 3'ünde Türkiye var
Gazete, söz konusu savaşların hangi tarafların arasında gerçekleşebileceğini belirtirken de özetle şu tezleri dile getiriyor: 'ABD destekli Kürt güçleri ile Türkiye destekli Arap güçleri arasındaki savaş başlamış durumda ve en karmaşıklardan biri. Türkiye'nin iki hafta önce Suriyeli isyancılara IŞİD'in elindeki toprakları almaya yardımcı olmak amacıyla müdahaleye başlarken IŞİD kadar Kürtlerin de hedeflendiği belli oldu. Bu savaş, 1 no'lu savaşa benzer ama daha büyük olur. Şimdiye kadar Türkiye, Suriye'ye müdahalesini, IŞİD'in işgal ettiği ve nüfusu çoğu Arap olan alanla sınırladı. Ancak Türkiye, sınırlarında yükselmekte olan fiili Kürt devletinden aynı ölçüde kaygılı? Gerilimler sürerse Türkiye'nin, az sayıda ABD kuvvetinin konuşlandığı Kürt bölgesine doğrudan bir müdahalesi dışlanamaz.'
Türkiye ile Suriye çatışabilir'
Türkiye'nin Suriye'ye müdahale ederken Esad'ın en önemli müttefikleri olan ve Türkiye'nin Suriye'nin kuzeyindeki müdahalesine yeşil ışık yaktıkları gibi görünen Rusya ve İran ile ilişkileri onarmak için adımlar attığını dile getiren Washington Post'a göre Türkiye'nin IŞİD ile mücadelesi iyi giderse eğer Türk güçleri, yakında Halep kenti etrafındaki ön cephede bulunan Suriye hükümeti güçleriyle karşı karşıya kalabilir. Böyle bir durumda Türk ordusuyla Suriye ordusu arasında sıcak bir çatışma bile çıkabilir. Suriye'yi parçalamak isteyen güçler için Türkiye ile Suriye'nin çatışmaya girmesi çok büyük bir kazanım olarak görülecektir. Çünkü böyle bir durumda her şeyin Rusya'nın istediği gibi geliştiği Suriye krizinde gidişatı kendi lehlerine değiştirme fırsatı yakalamış olacaklar. Ama zora düşen ülke Türkiye olacak. Çünkü Türkiye cephede hem Suriye ile hem de Rusya ve İran'la karşı karşıya gelmiş olacak.
Anahtar Suriye

HABER MERKEZİ
Türkiye ile Rusya aylar süren gerginlikten sonra zor da olsa normalleşme yoluna giren ilişkilerini daha da geliştirmek için adımlar atarken, iki ülke arasındaki en kritik mesele olan Suriye krizi konusunda hala bir arpa boyu yol alınabilmiş değil. İki ülkenin Suriye konusundaki farklı politikalarında bir ortak zemin bulunamadığı takdirde Türkiye ile Rusya ilişkilerinin kara günlere dönmesi an meselesi olarak görülüyor. Ankara ve Moskova, mesele Suriye'ye geldiğinde ortak bir dil bulmakta zorlanıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Putin, St. Petersburg'da başladıkları Suriye müzakerelerine Çin'deki G20 zirvesinde de devam ettiler, iki ülke heyetleri de bu konuyu ayrı bir başlık altında yoğun olarak görüştüler. Ancak farklı stratejik hesaplar ve beklentiler yüzünden, Suriye krizi yeniden Türk-Rus ilişkileri üzerinde gölge yaratmaya devam ediyor.
Rusya'nın tepkisi sertleşiyor
Rusya Dışişleri Bakanlığı, Fırat Kalkanı operasyonuna ilişkin 7 Eylül'de yayınladığı açıklamada Türk ordusunun desteklediği ÖSO'nun Suriye'deki ilerleyişinden duyulan rahatsızlık dile getirildi ve bu ilerleyişin ülkedeki askeri ve siyasi durumu da daha da kötüleştirebileceği vurgulandı. Rus Dışişleri'nden yapılan açıklamada, ?Türk askerleri ve destekledikleri silahlı muhalif güçlerin Suriye'deki operasyonu genişletmesinden derin endişe duyulduğu' belirtildi. Türkiye'nin eylemlerini, Suriye'nin meşru hükümetinin izni ve BM Güvenlik Konseyi'nin (BMGK) onayı olmadan gerçekleştirdiği belirtilen açıklamada, 'Bu nedenle bu eylemler Suriye'nin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü şüphe altında bırakıyor. Şam'ın bu konudaki tavrı adil ve uluslararası hukuk açısından haklıdır' denildi. Açıklamada 'Türkiye'nin eylemlerinin, Suriye'deki -zaten hiç kolay olamayan- askeri ve politik durumu daha da karmaşıklaştırabileceğine ve bu ülkedeki ateşkesin sağlamlaştırılmasına, insani durumun iyileştirilmesine ve krizin aşılmasına yönelik uluslararası çabalara olumsuz etki edebileceğine inanıyoruz' ifadelerine yer verildi. Ayrıca 'Ankara'ya bu görevleri, kısa vadeli askeri-taktik amaçların üstünde tutması ve Suriye'deki durumu daha da istikrarsızlaştırabilecek her türlü adımdan kaçınması çağrısında bulunuyoruz' vurgusu yapıldı.
ABD, Türkiye'yi öne sürüyor
Moskova'dan gelen bu açıklamadan saatler sonra ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Toner, Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında Türkiye'nin IŞİD'e karşı verdiği mücadeleyi, 'Kendi sınırından IŞİD'i uzaklaştırmak ve sınırlarını korumak Türkiye'nin ulusal güvenlik çıkarıdır' sözleriyle değerlendirdi. Rusya'nın Fırat Kalkanı'na tepkisinden sonra gelen ABD'nin Türkiye'ye destek veren sözleri, Türkiye'yi Rusya'nın önüne sürülmesi olarak yorumlanıyor. Amerikan politikaları yüzünden ortaya çıkan IŞİD terör örgütüyle mücadele kapsamında askerlerini sahaya sürmekten geri duran Amerikan yönetimi söz konusu olan Türk askeri olunca destek veren açıklamalar yapmaktan geri durmuyor.
Suriye hükümeti ön koşul istemiyor
Bu arada Suriye'nin siyasi ve silahlı muhalif gruplarını bünyesinde barındıran Yüksek Müzakere Komitesi (HNC), beş yıldır devam eden savaşı sona erdirmek için bir siyasi geçiş için hazırlanan 'Suriye Vizyonu' planını Londra'da açıkladı. Buna göre HNC, genel bir ateşkesle birlikte Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad'la altı aylık bir müzakere süreci öneriyor. Daha sonra Esad'ın 18 ay görev yapıp yönetimi ülkeyi seçimlere taşıyacak bir geçiş hükümetine devretmesi öngörülüyor. Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Faysal Mikdad planın açıklanmasının ardından yaptığı açıklamada Esad'ın iktidarı devretmeyeceğini söyledi. Ülkenin seçilmiş liderinin görevi bırakması talebinin ?çılgın' ve ?inanılmaz' olduğunu söyleyen Suriye Dışişleri Bakan Yardımcısı Mikdad, 'Biz, bırakın Suriye halkı kendi kaderini kendi belirlesin diyoruz. Hiçbir müdahale olmadan geleceklerini belirlesinler. Suriye'yi kimin yöneteceğine dair ön koşullar getirmeyin' dedi.