"Asrın felaketi" olarak nitelendirilen 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde 3 bin 891 kişinin yaşamını yitirdiği, çok sayıda binanın yıkıldığı Sakarya'da, aradan geçen 20 yılda, tedbirlerle olası afetlerin önüne geçilmesi amaçlanıyor.
17 Ağustos 1999'da saat 03.02'de 7,4 büyüklüğünde meydana gelen ve 45 saniye süren Marmara Depremi'nden ağır hasar gören Sakarya'da, 3 bin 891 kişi vefat etti, yaralanan 5 bin 180 kişi çeşitli hastanelerde tedavi gördü, çok sayıda bina yıkıldı.
Sakarya Valisi Ahmet Hamdi Nayir, kentte önemli can ve mal kayıplarına sebep olan, 20 yıl geçmesine rağmen halen travmaları süren bir afetin yıl dönümünü yaşadıklarını söyledi.
Dünya geneline bakıldığında maalesef afetlerin can almaya, mal kayıplarına devam ettiğini vurgulayan Nayir, "Son 20 yılda 1,5 milyon insanın afetlerde kaybedildiğini biliyoruz. Bizde de bölgemiz itibarıyla afetlere maruz kalan bir coğrafi yapımız var. En son yaşadığımız sel felaketimiz var fakat daha öncesinde de farklı farklı zamanlarda meydana gelen depremlerimiz var. 1943'te bölge olarak 6,6, 1957'de 7,1, 1963'te 6,3, 1967'de 6,8, 17 Ağustos 1999'da 7,4, 12 Kasım 1999'da 7,2 şiddetindeki depremleri yaşaya gelmişiz. Bunlar bizim için kaçınılmaz, önlenemez şeyler. Kayıplar önlenebilir ama depremi önlememiz mümkün değil." diye konuştu.
Nayir, gelişmiş ülkelerin nüfuslarının yüzde 15'inin afetlere maruz kaldığını ama can kayıplarına bakıldığında oranın yüzde 1,8 olduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Gelişmiş ülkelerin nüfuslarının yüzde 15'i bu afetlere maruz kalırken, yüzde 2'lik bir kayıpla bunu atlatmış olmaları alınan tedbirlere bağlı. Gelişmişlik derecesiyle birlikte daha fazla eğitim ve tedbir alma imkanlarıyla bu kayıpların azaltılabildiğini görüyoruz. Buradan hareketle diyoruz ki bu yıl dönümlerinde şunu unutmamamız lazım: Tedbirlerimizi, eğitimlerimizi daha da artırıp hem can hem de mal kayıplarımızı azaltabiliriz."
Bölgenin 7 ilini etkileyen büyük 17 Ağustos depreminde 17 bin 480 vatandaşın, Sakarya'da da 3 bin 891 kişinin vefat ettiğini, 5 bin 180 yaralının da tedavi edildiğini anımsatan Vali Nayir, Türkiye Afet Müdahale Planı'nın (TAMP) Sakarya ayağını oluşturup hizmet gruplarıyla yeni bir afet durumunda yapabileceklerinin en iyisini yapmak üzere gayret sarf ettiklerini dile getirdi.
- "Bütün tedbirlerimizi almaya çalışıyoruz"
Başta kamu binaları olmak üzere deprem performansını geçmeyen binalarla ilgili tedbirlerin alındığını ifade eden Nayir, yıkım ve güçlendirme çalışmalarını sürdürdüklerini kaydetti.
Vali Nayir, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dolayısıyla bizler bu yıl dönümlerini tekrar bilinçlenme ve yeni alınacak tedbirler için birer fırsat olarak görmeye çalışıyoruz. İlimiz, bununla sürekli yüz yüze kalabilecek diye düşünüp, alınabilecek tedbirlerin en iyisini alıp, küçük yaşta başlayıp okullarımızdaki eğitimlerle ve ev içi alınacak tedbire kadar bütün tedbirlerimizi almaya çalışıyoruz. Sakarya tam olarak depremin izlerini sildi dememiz mümkün değil.
Belki vatandaşımızın yüzünde hala o depremden kalma travmayı, o acıları görmek mümkün. Biz artık hazırız, yeni bir depremde her şeyimizle hazır hale geldik dememiz, biraz iddialı bir durum olur. Alınması gereken tedbirleri peyderpey yine değerlendirerek, kamu kuruluşları ve sivil mimarinin bütün binalarını hazır hale getirmek için gayretlerimiz devam ediyor."
İstanbul'da deprem olmadan bile göçen binaların olduğunu, bazılarında daha sonra yapılan müdahalelerin bu göçüşe sebep olduğunun söylendiğini aktaran Nayir, ilgili bakanlığın bu örneklerden sonra yeniden araştırma istediğini anlattı.
ütün belediyelerin depreme dayanıklılığı olmayan, problemli olan binaları tespit ederek, kentsel dönüşüm için acil olarak yapılması gereken yerlerle ilgili süreç başlattığını belirten Nayir, "İlimizde de bu hassasiyetle uygulandı, onların sonuçlarını bekliyoruz.
O sonuçlara göre yine depremde risk altında olan yerlerin tespiti ve kentsel dönüşüm için bir gayret gerekiyor. İlimizde de buna ihtiyaç olduğuna şahsen inanıyorum. Depremde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımızı rahmetle anıyoruz." şeklinde konuştu.