Ankara'da üniversiteli gençlerin dertlerini dinleyen ve sorularını cevaplayan Prof. Dr. Haydar Baş, ?Mezun olduktan sonra iş bulamıyoruz' diyen bir üniversiteliye, 'Çözüm Bağımsız Türkiye Partisi'nin iktidar olmasıdır. Başka çözüm yok' karşılığını verdi

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş partisinin kadın kollarının her ay düzenlediği Ankara'daki gençlik programına katıldı. Konuşmasına 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı mesajı ile başlayan BTP Genel Başkanı, Atatürk'ün kurduğu üniter yapının temellerinin 1200'lü yıllarda Hacı Bektaş-ı Veli tarafından atıldığını ifade etti. BTP lideri, "Merhum Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte Misakı Milli hudutları içerisinde bir üniter devlet kuruldu. Bu üniter yapının temelleri 1200'lü yıllarda Horasan'dan Anadolu'ya gelen Hacı Bektaş-ı Veli hazretleri tarafından atıldı. Müslüman olan Rum, Ermeni, Laz, Çerkez, Türk, Kürt... Anadolu'da yaşayan etnik grupların tamamına Hacı Bektaş Müslüman Türk ismini verdi. Yani, Hacı Bektaş tabiri caiz ise un ile suyu karıştırdı, onu güzelce yoğurdu sonra fırına koyup pişirdi ve ortaya Müslüman Türk kimliği çıktı" diye konuştu.
MEM sunumu tam puan getirdi
Prof. Dr. Haydar Baş programın devamında üniversiteli öğrencilerin görüşlerini dinledi. Ankara Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği'nde okuyan bir öğrenci üniversite projesinde Milli Ekonomi Modeli'ni sunarak nasıl tam puan aldığını anlattı. Öğrenci şunları söyledi: "Üniversitede benden kişisel başarı ve motivasyon konulu bir sunum yapmam istendi. Kişisel başarı ve motivasyon konusunu kararlılık ve inanç başlıkları altında Atatürk'ü örnek vererek inceledim. Onun iki kişiyle çıktığı yolda binlerce kişiyle nasıl zafer kazandığından bahsettim. Sonra da sizin kapitalizmi tarihe gömen, dünyadaki dengeleri değiştiren Milli Ekonomi Modeli eserinizden bahsederek Rusya Parlamentosu Duma'da yaptığınız konuşmanın en can alıcı noktalarını sınıfta video olarak yayınladım. Orada Rus bilim adamlarının 'Haydar Hoca'ya ihtiyacımız var' dediği görüntüleri de sınıfta yayınladım. Kişisel başarı ve motivasyon konusunu sizin kararlı, inançlı, başarılı duruşunuzu anlatarak bitirdim ve sunumumdan tam puan aldım."
İşsizliğin çözümü BTP iktidarında
Ankara Üniversitesi Beslenme Eğitimi 4. Sınıfta okuyan bir öğrenci ise mezun olduktan sonra kendilerine iş imkânı tanınmamasından şikayet etti. "Ben Ankara Üniversitesi'nde 4. sınıf öğrencisiyim. İnşallah bu sene mezun olacağım" diyen öğrenci şunları söyledi: "Mezun olduktan sonra kolaylıkla iş bulacağımı beklemiyorum. Birçok meslek grubunda bu sıkıntı var. Devlet yeterince kadro açmıyor, ihtiyaç olmasına rağmen. Özel sektörde kendimize iş bulmaya kalksak bunda da büyük bir sermaye gerekiyor. Ailemiz bu yaşımıza kadar bizi okutmak için elinden geleni yaptı, bizler de çok çaba sarf ettik. Emeğimizin karşılığını alabilecek miyiz, gerçekten önümüzü göremiyoruz. Bu konudaki çözümlerinizden bize bahseder misiniz?" BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş öğrencinin bu sözlerine "Çözüm Bağımsız Türkiye Partisi'nin iktidar olmasıdır. Başka çözüm yok" şeklinde cevap verdi.
Çeyiz yardımı MEM'den çalıntı
Hacettepe Üniversitesi Diyetisyenlik bölümünde eğitim alan bir öğrenci ise iktidarın çeyiz yardımı uygulamasından bahsetti. "Mezun olduktan sonra iş bulma konusunda sıkıntılıyız, devlet bize iş imkânı vermiyor. Şimdi de gençleri evliliğe teşvik etmek için çeyiz kredisi diye bir şey çıkarmışlar" diyen öğrenci şöyle konuştu: 'Bana göre bu çeyiz kredisi sizin sosyal devlet projelerinizden biri olan gençlere faizsiz evlilik kredisinden çalıntı. Ama bunu da başaramamışlar. İşsiz bir gençten 3 yıl önceden bankaya düzenli olarak para yatırmasını istiyorlar, ama bunu parayı nereden bulacağını söylemiyorlar. Geciktirme hakkı da tanınmıyor. 3 yıl sonra da sadece 5 bin liralık bir ek ödeme verileceği söyleniyor. 5 bin lira salon parasına bile yetmez. Sizin sosyal devlet projenizdeki evlilik kredisi, evlenecek gençlere hemen verilecek ve bütün masraflarını karşılayacak şekilde faizsiz olacaktı. Ben çeyiz yardımı projesini sizden çaldıklarını düşünüyorum, siz ne düşünüyorsunuz?" Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Hacettepe Üniversitesi öğrencisine şu cevabı verdi: "İnşallah bütün bunlar bizim dönemimizde hayata geçecek. Bizim dönemimizde kredi verdiğimiz gençlerimize geri ödeme konusunda kolaylık getireceğiz. Bizim dönemimizde herkes vatandaşlık maaşı alacak. İşinizden aldığınız maaş cebinize, devletten aldığınız vatandaşlık maaşını da borcunuza vereceksiniz."
Hz. Peygamberin Ehl-i Beyt'i

İslam Peygamberinin en büyük mirası şüphesiz Kur'an ve Ehl-i Beyt'idir.
Dinin yaşanmasının canlı numuneleri olan bu seçkin kadro ve onların soyundan gelenler, İslam'ın Resulullah'tan (sav) sonraki nesillere öğretilmesinde ve muhafazasında görev üstlenmişlerdir.
Hz. Peygamber'den gelen hadis bunu işaret etmektedir: "Kim Benim gibi yaşamayı, Benim gibi ölmeyi ve Rabbimin hazırladığı Adn Cenneti'nde yer almayı istiyorsa, Benden sonra Ali'nin velayetini kabul etsin. Onu seveni sevsin, ondan sonraki imamlara uysun. Hiç kuşkusuz onlar, Benim itretimdirler. Allah onları Benim etim ve kanımdan yaratmıştır. Onlar Benim idrak ve ilmime sahiptirler."
Hz. Fatıma, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin, Resulullah'ın Ehl-i Beyt'idir.
Hz. Peygamber'in vefat anları yaklaştığında, Hz. Ali'nin dizlerinde yatarken, odada Hz. Fatıma, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'den başka kimseyi istememiştir.
Ebu Eyyub el-Ensari şöyle diyor: "Hz. Resulullah (sav) hastalandı. Fatıma O'nun yanında ağladı. Resulullah (sav) onun bu durumunu görünce şöyle buyurdu: Ey Fatıma! Allah-u Teâla seni çok sevmektedir. Seni, geçmişi herkesten parlak olan ve ilmi herkesten daha çok olan biriyle evlendirdi.
Ey Fatıma! En üstün peygamber bizdendir, O da senin babandır; en üstün vasi bizdendir, O da eşindir? Cennet gençlerinin efendileri olan hasan ve Hüseyin bizdendir; onlar da senin evlatlarındır. Canım elinde olan Allah'a hamd olsun ki, bu ümmetin Mehdisi bizdedir, O da senin torunlarındandır."
Peygamber Efendimiz, kızı Fatıma için şöyle buyurur: "Allah-u Teâla kızım Fatıma'nın kalp ve azalarını, imanla öyle doldurmuştur ki, Allah'ın itaati için kendisini bütün meşguliyetlerden uzak tutmaktadır."
Bizzat babası Hz. Resul'ün eğitiminden geçen Hz. Fatıma dönemindeki kadınların yetişmesinde bir mürşide rolü üstlenmiştir.
Hz. Ali Efendimizin ümmetin üzerindeki öğretici vasfı hakkında Hz. Peygamber yüzlerce hadis buyurmuştur: "Ali, Benim ilmimin kapısı ve gönderildiğim şeyleri Benden sonra ümmetime açıklayacak kimsedir."
Ehl-i Beyt İslam'ın anlaşılmasında ana örnektir.
Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin için Allah Resulü şunları buyurmuştur: "Hasan ile Hüseyin Benim oğullarımdır. Kim onları severse Beni sever. Kim Beni severse Allah onu sever. Allah kimi severse onu cennete koyar."
Ehl-i Beyt'in İslam'ın anlaşılmasındaki rolü tartışılmaz. Bu mübarek şahsiyetler, İslam'ı ilk kaynağından ve hayatlarında yaşayarak öğrenmişlerdir. Hz. Hasan'dan nakledilen şu hadis, Ehl-i Beyt'in hadis raviliğindeki önemlerini göstermektedir:
Ebu'l Havra rivayet eder: "Hz. Hasan'a, Hz. Peygamber'den duyduğun hangi hadisi hatırlıyorsun?" diye sordum. O da şunu anlattı: "Şu hadisi hatırlıyorum: Zekât hurmalarından bir hurma alıp ağzıma atmıştım. Hz. Peygamber (sav) o hurmayı ağzımdan tükürüklerimle çıkardı. Oradakiler, 'Ya Resulullah (sav), bu çocuğun ağzına attığı tek bir hurmayı, niçin geri çıkardın?" dediler. O da "Biz Al-i Muhammed'e zekât helal değildir" buyurdu.
Ehl-i Beyt hadis raviliğinde de temel kaynaktır.
Ve Hz. Peygamber'e salat edilirken, Ehl-i Beyt'ine de selam verilmelidir.
Kur'an-ı Kerim'de "Şüphesiz ki, şanı yüce olan Allah ve melekleri peygambere salat ve selam ederler. Ey iman edenler! Siz de O'na salat ve selam edin." (Ahzab, 56)
Resulullah şöyle buyurur: "Bana kesik şekilde salat etmeyiniz."
Ashab: "Ya Resulullah, kesik salat ne demektir?"
Hz. Peygamber buyurdu: "Allahumme Salli Ala Muhammedin ve Ala Al-i Muhammed" deyin.
Hz. Peygamber'in doğumunu kutlamak, onun ilmi mirasına sahip çıkmak ve uymakla bir mana kazanacaktır.