Biden cehennemin taşlarını döşemeye geldi

ABD Başkan yardımcısı Joe Biden'in ziyaretini değerlendiren Hukukçu yazarlar Ahmet Erimhan ve İbrahim Berk'in "Biden Suriye'nin içine adeta cehennemin taşlarını döşemeye geldi. Müzakere etmeye değil, talimat vermeye geldi" tespitleri dikkat çekti

HABER MERKEZİ

ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'in İstanbul ziyaretinin yankıları sürüyor. Biden'in Başbakan Davutoğlu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı görüşmelerde Irak'ın Musul kentindeki Başika kampında Peşmergeye eğitim için bulunan Türk askeri de gündeme geldi. Görüşmeden sonra Türkiye tarafından yapılan açıklamalarda sorunun çözüldüğü yönünde mesajlar verildi. Başbakanlık açıklamasında "Başika kampı ve Irak'ta IŞİD'le mücadele konusunda koordinasyonun güçlendirilmesi ve yeni inisiyatiflerle yola devam edilmesi konusunda mutabakat oluştu" denirken Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından alınan bilgilere göre Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Biden'e Türkiye'nin Başika'daki faaliyetlerinin de yerel kuvvetleri eğitme amacı taşıdığını hatırlattı. Ancak konuyla ilgili Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada Başika konusunda Biden'in muhataplarına uyarılarda bulunduğu mesajı verildi. Açıklamaya göre Irak ve Türkiye arasındaki tansiyonun, Irak'ın toprak bütünlüğüne saygı duyulacak şekilde düşürülmesi gerektiğine değinildi.

?Asker gerekirse sizi çağırırız'

Öte yandan ABD'nin gölge başkanı olarak nitelendirilen Yahudi asıllı Joe Biden'in İstanbul'da milletvekilleri, STK, tutuklu gazeteci yakınları ve Davutoğlu ? Erdoğan görüşmelerinden çıkan sonuç, Meltem TV'de yayınlanan Koridor programında Hukukçu yazarlar Ahmet Erimhan ve İbrahim Berk tarafından değerlendirildi. İbrahim Berk şu dikkat çekici ifadeleri kullandı: "Biden, 'askere ihtiyacımız olursa sizi yardıma çağırırız.' dedi. Suriye konusunda Türkiye'den farklı bir pozisyonda olduğunun altını çizdi. YPG- PYD'yi terör örgütü olarak nitelendirmedi. Kıbrıs'ta taviz istedi. Sanki çocuğu havuçla kandırır gibi , "nasıl ki Diyarbakır BOP'ta yıldız olacak dediler ve şu an cehenneme döndü." 'Siz Rum kesiminin taleplerini kabul ederseniz siz bu coğrafyanın merkez ülkesi olursunuz' diyor hani Davutoğlu'nun bir merkez takıntısı var ya oraya bir gönderme yapıyor ve Davutoğlu'na pazarlayacağı bir cümle kurmasına yardımcı oluyor.

Biden müzakereye değil, tebliğe geldi!

Biden neden geldi? Sorusuna "Biden Suriye'nin içine adeta cehennemin taşlarını döşemeye geldi. Biden Cerablus için geldi, Suriye'nin geleceğini tebliğ etmek için geldi. Müzakere etmeye değil!" cevabını veren İbrahim Berk şöyle devam etti: "Birincisi Suriye dörde bölünecek. ABD şu anda bu senaryoyu bu coğrafyanın, Türkiye'nin önüne bir oldubittiyle koydu. Bu dört parçadan birincisi; Şam'ın güney bölgeleri, Humus, Tartus, Manyas ve Lazkiye'yi içeren rejim güçlerinin bulunduğu bölge. Burası Rusya'nın kontrolünde ve garantörlüğünde olacak. Dört parçadan ikincisi ise Halep'in doğusundan Haseke ve Kamışlı'ya uzanan ve ülkenin kuzey batısındaki Kürtlerin kontrolü altındaki bölgeleri de kapsayan bir Kürt bölgesi. Zaten ABD'nin bütün derdi bu. ABD şu an bu senaryoyu bu coğrafyaya dayatıyor."

ABD'nin çizgilerini, Türkiye'nin limitlerini hatırlattı

Hukukçu yazar Ahmet Erimhan ise "Biden, ABD'nin çizgilerini bir kez daha hatırlatmaya geldi ve Türkiye'nin de limitlerini bir kez daha söyledi. 'PKK ile masaya oturacaksın' dedi" ifadelerini kullandı. Erimhan şunları söyledi, "Şimdi Biden geldi, hükümeti de tokatlıyor bir taraftan. ABD'nin önceliklerini ifade ediyor ve bu önceliklerden vazgeçmeyeceğini de bir başka mesaj olarak ifade ediyor. Şimdi siz böyle bir ortamda Rusya ile düşman olursanız elinizi kolunu bağlıyorsunuz. Ondan sonra da sizinle çıkarları hiç örtüşmeyen bir ülkeden yardım talep ediyorsunuz. Kendinizi önce mahkûm edip sonra de Biden'den sağlı-sollu tokat yemek nasıl bir akıl işidir."

Kendi kendimizi mahkûm etmeye niye?

Bugün Türkiye'nin gerçek gücünü ortaya çıkaracak adımları atarak Amerikasına da, Biden'ine de ötesine de berisine de, Türkiye'nin kendi iç dinamikleriyle karşı durabilecek bir iç bahçe düzenlemek, dizayn etmek varken kavgayı körüklemek, ihtilafları artırmak neden?" diye soran Ahmet Erimhan şöyle konuştu: "ABD'ye karşı pozisyonunuzu güçlendirecek bir kart elde etmek varken bu neden? Rusya gibi, İran gibi, Çin gibi ve hatta Esad gibi bir imkanı ortadan kaldırıyorsunuz kendinizi mahkum ediyorsunuz ondan sonra da ABD bizi niye dövdü diye ağla ağla...!"