Darıçayırı'nda kurulması planlanan çimento fabrikasıyla ilgili yarın Ankara'da hayati bir toplantı var. Sakarya'nın havasını zehirleyecek tesisle ilgili çağrıda bulunuyor ve, 'Vazgeçin bu işten' diyoruz
NEDEN VAZGEÇİN DİYORUZ!..
Türkiye genelinde faaliyetlerini sürdüren 41 çimento fabrikası olduğunu ve bulunduğu bölgelerde onarılması güç çevre felaketlerine yol açtığını bilmekteyiz Ülkemizde bulunan 41 adet çimento fabrikası, ormanların karbondioksit emisyon kapasitesinin %13.5'ini tüketmektedir.
Bir çimento fabrikasının çevreye yaydığı karbondioksit gazının zararsız hale gelebilmesi için 300 bin dönüm ormana ihtiyaç var. Ancak bölgede böyle bir orman varlığı yok. Karasuda kurulacak çimento fabrikası atmosfere yılda 400 ton toz bırakacak.
Bu da hakim rüzgarların etkisiyle ovanın üstüne çökerek, tarımı yapılamaz hale getirecek. Tarım arazilerindeki ve meyve bahçelerindeki ağaçlar toz nedeniyle büyüyemez hale gelecek. Dünyada atmosferi en fazla kirleten endüstrinin çimentoculuk olduğu unutulmamalı.
Birinci sınıf tarım arazileri üzerine kurulacak çimento fabrikalarının, Karasu'yu yaşanmaz hale getireceği tarafımızca bilinmektedir, çevre kirliliğinin etkisi birkaç yılda ortaya çıkmayacağını ancak, uzun vadede insanların Yatağan'daki gibi gaz maskeleriyle dolaşmaya başlayacaklardır.
Çimento fabrikalarının faaliyete geçmesiyle birlikte, ovanın verimliliği hızla düşecektir. Bunun örneği, ülkemizde sıkça görülebilir.
Bölge insanı, çimento fabrikalarının yaydığı zehirli atık ve tozlar nedeniyle; solunum yolları, akciğer, karaciğer ve zihinsel hastalıklarla yaşamak zorunda kalacak. Kanser tetiklenecektir.
Dünyanın gelişmiş ülkeleri, çimento fabrikalarının faaliyetlerini durdurmuşlardır. Gelişmiş ülkelerdeki mevcut çimento fabrikaları da, katı kuralların olduğu ülkeler yerine, yasaları daha esnek olan Türkiye gibi "kobay"ülkelere kaydırılmaktadır...
NE ANLATILIRSA ANLATILSIN NURYOL GRUP İNADINDAN VAZGEÇMİYOR...
YETERLİ ÇALIŞMA YOK
İdare Mahkemesi tarafından 2011 yılında Çevresel Etki Değerlendirme Raporu iptal edilen Nuryol Grup, Darıçayırı'na çimento fabrikası kurmak için pes etmiyor. İdare Mahkemesi tarafından 2011 yılında ÇED raporu için verilen olumlu karar geçen yıl iptal edilmişti. İptal kararında mahkeme bilirkişi raporunda belirtilen hususlara yer verilmediği ve proje alanının özelliğine göre yeterli bilimsel araştırma ve irdelemelerin yapılmadığı görüşünü bildirmişti.
HESAPLAMALARI YANLIŞ
Firma, bakanlığa başvuruda bulunarak ikinci ÇED sürecini başlattı. Nuryol'un başvurusuyla ilgili yarın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nda İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu toplanacak. Toplantıda raporla ilgi görüşlerini dile getirilecek. Hırcalan mevkiinde 98 dönümlük alanda Nuryol'un, 150 milyon dolara yapacağı yatırımda dolar kurunu 1.5 liradan alması akıllara 2010 yılındaki ÇED Raporu'ndaki rakamların kullanıldığını getirdi.
530 TON KÖMÜR YAKILACAK
Firma fabrika için ilave kireçtaşı ve kilini ise fabrikaya 30 kilometre mesafede bulunan Taşkısığı ve İkizcemüslim mahallesinden getirmeyi hedefliyor. ÇED Raporu'nda fabrikanın ekonomik ömrü 40 yıl olarak belirlenirken, bölgede kullanılacak malzeme ocaklarının 38 yıl boyunca firmaya yeteceği de hesaplanmış. Tesiste günde 5 bin 40 ton kireçtaşı, 504 ton kil, 56 ton demir cevheri, 190 ton alçı taşı, 800 ton tras ve 530 ton da kömür yakılması planlanıyor.
ŞİRKET NASIL ÖNLEM ALACAK
Firmanın çevreyle ilgili alacağını iddia ettiği önlemlerde oldukça ilginç. Tesiste torbalı filtre kullanılacağı ve toz emisyonunun sınır değerlerin altında kalması için tedbirlerin alınacağı iddia edilen raporda, çevre kirliliğine karşı hammaddenin nakliyesi sırasında kamyonların üstünün branda ile örtülmesi de çevre kirliliğine karşı önlem olarak sunulmuş. Firma ayrıca tesis ve ocak alanlarının düzenli olarak tozlanmaya karşı sulanacağını da iddia etmiş.
https://www.sakaryamedyasi.com/2018/09/11/karasu-sahipsiz-degildir/