Demokrasi getirmek bahanesiyle 6 yıldır taşeron teröristler aracılığıyla yakılıp yıkılan Suriye, adım adım Yahudilerin Arzı Mevud hedefine hazırlanıyor. Bu hedefe ulaşmak için öncelikle Suriye'nin kuzeyinde bir federasyon ilan edilmesi planlanıyor. Reuters'a açıklamalarda bulunan Suriye'nin kuzeyindeki Kobani kentinin dış ilişkiler yetkilisi İdris Nassan, Suriye'de Kürtlerin kontrolündeki bölgelerde yakın bir zamanda federal sistem ilan edilmesini beklediğini söyledi. Federasyon ilanının özyönetim çerçevesinin genişletilmesi anlamına geldiğini ifade eden Nassan, bölgenin adının ?Kuzey Suriye Federasyonu' olacağını ve burada yaşayan tüm etnik grupların temsil edileceğini duyurdu. Suriye'nin kuzeyinde, Türkiye sınırı boyunca yer alan Cezire, Kobani ve Afrin olarak adlandırılan üç bölge PYD unsurlarının kontrolünde bulunuyor.
Bu durum başta ABD ve İsrail olmak üzere bölgedeki pek çok unsur tarafından da gizli ya da açık destekleniyor. Kısa süre önce Irak'ın kuzeyinde bağımsızlık için bir referandum yapılacağını duyuran Kuzey Irak Bölgesel yönetimi Başkanı Mesud Barzani, Suriye'de federalizm fikrinin uygulamaya konmasını desteklediklerini söyleyerek 'Bu amaç doğrultusunda Suriye'deki Kürtlerin tek ses olması gerekiyor' diye konuşmuştu. AKP İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner de kısa süre önce Suriye'de federalizme karşı olmadıklarını açıklamıştı. Öte yandan Suriye Dışişleri Bakanı Velid el Muallim, Suriye'de federasyon yapısını tartışmaya kimsenin hakkı olmadığını söylemişti.
Peki; Irak, Suriye başta olmak üzere bölgedeki bütün ülkeleri bölmek isteyen güçler, bölgedeki ülkelerden koparacakları parçaları neden Barzani liderliğinde devlet kurmaları için destek veriyor? Bu önemli sorunun cevabı aslında Barzani'nin kimliği ve Yahudilerin Arz-ı Mevud hedefleri bilinirse daha doğru verilecektir. Yahudi asıllı olduğu pek çok belgeyle kanıtlanan Mesut Barzani'yle aynı soyadı taşıyan, yani Barzani soyadlı Yahudi din adamlarının mezarları bugün İsrail'de bulunuyor. Bunun yanı sıra Yahudilerin Arz-ı Mevud hedefi doğrultusunda kurulması için çalıştıkları Büyük İsrail devletinin sınırları adım adım kurulan Kürt devletini tümüyle içine almaktadır. Bu bağlamda İslam coğrafyasını şekillendirmek isteyen güçler Kürtleri devlet sahibi yapmak değil, onları kullanarak Büyük İsrail'in kurulmasını kolaylaştırmak istiyorlar. İslam coğrafyasının kalbine saplanmış kanlı Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP) mimarlarından ABD'li kurt politikacı Henry Kissinger'in "Her şey yolunda giderse, yakında Ortadoğu'nun yarısı İsrail'in olacaktır" sözü de bu gerçeğin itirafıdır.