BAŞKAN ATALAY BAŞI ÖNE EĞİK BİR ŞEKİLDE MASADAN KALKTI
Tüm kamu işçilerine seyyanen brüt 300 lira zam teklifi
İlk altı ay için yüzde 15, ikinci, üçüncü ve dördüncü altı aylarda ise enflasyon artı 3 puan refah artışı. Başkan Atalay, Bakan'ın teklif ettiği rakamın müzakere edecek, konuşacak bir tarafı yok, bu ücretle nefes almayı bırak adım atacak halimiz yok, diyor.
İki senede elektriğe ortalama yüzde 50 zam gelmiş; çaya, şekere, tüpe yüzde 35-40 zam var.Enflasyonun bizim hesabımıza göre yüzde 17 olduğu yerde, bize 'yüzde 5' diyorlar, teşekkür ettik, masadan ayrıldık, açıklaması yapıyor başı öne düşmüş vaziyette.
Türk-İş, Mayıs ayında, dört kişilik bir aile için açlık sınırını 2.123TL, yoksulluk sınırını ise 6.918TL olarak hesap edip açıklıyor.
Hükümetten de 3.500 TL dileniyor? Yoksulluğun yarısının altında bir paranın güya pazarlığını yapıyor.
SAYIN ATALAY! "BUNE PERHİZ BUNE LAHANA TURŞUSU"
Bu ikircikli durum, mukaddes emekle ve emekçiyle dalga geçmekten daha ağır bir vebal değilmidir.
BU VAHİM TAPLO VE BU VEBAL SADECE HÜKÜMETTEMİ? TABİKİ HAYIR!
Kimse kusura bakmasın; bu batık ve müflis ekonomide işçi de, memur da, çalışanlar da, sendikalar da, Türk-İş de çok ama çok ağır vebal sahibidir...
İşçinin emeğinin ve çalışanın alın terinin davacısı olması gereken sendikalar, emme-basma tulumba gibi seçimlerde iktidarın sandığına oy akıtan iktidara yanaşık rantçı oligarşik düzene dönüşmüştür.
Sayın Başkan! Hükümet, bu ekonomik sistemde iyi bir zam verebilir mi?.. sizde adınız gibi biliyorsunuzki, İşçi ve memurun yüzlerini güldürecek bir zam asla veremez...
Çünkü, Türk ekonomisinde çalışanın emeğinin karşılığı bir para yok?
Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve milletinin emek, üretim, mahsul, hizmet, bilgi, tüketim ve kaynakları karşılığında, yani GSMH'mız karşılığında tek kuruşu yok...
Verebildiği üç-beş kuruşu da; ancak dıştan-içten faizli borçlanarak verecek, vergi salarak verecek, harç-haraç kesecek verecek?
Böyle olunca da kaşıkla verecek kepçe ile alacak. İşçi, memur, çalışan, esnaf, işadamı, devlet ve millet meteliğe kurşun atacak!
"MİLLİ PARA"'YI DEVREYE KOYMADAN BU KRİZDEN KURTULUŞ ASLA MÜMKÜN OLMAYACAK!..
Sayın Başkanım! değerli hemşerim, Ağabeyim Ergün Atalay! İlimiz Sakarya'dan Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a en yakın isimlerin başında gelen bir kişi olarak, Eski stat arazimizin Şen piliçten alınıp Millet bahçesi adıyla Millete iade edilmesine vesile olan siz, Yine bir akil insan hamlesiyle, sayın Cumhurbaşkanımıza acilen ve acilen "Milli para"'nın devreye konmasını tavsiye ediniz...
Sayın Atalay! Eğer "Milli para"yı yani Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli ekonomi modelini tavsiye etmediğiniz müddetçe, o masalardan başı öne eğik olarak kalkmaya devam edeceksiniz. Ayrıca, İşçi ve memur kesiminin Hakkını, hakkıyla savunmayan bir kişi olarak, tarih sahnesinde'de yer alacaksınız...
İşçiye, memura, köylüye, çiftçiye, işadamına, ilim adamına, topyekun vatan evladına hakkını verebilemek için, "Milli para"nın yani Milli ekonomi modelinin devreye konulması şarttır...
Köylünün ve çiftçinin mahsulünün, sanayicinin ve yan sanayicinin imalatının, bilimin ve bilişimcinin buluşunun karşılığı Milli Ekonomi Modeli, yani "Milli para"dır...
Tüketimin, yeraltı ve yerüstü kaynaklarımızın ve madenlerimizin karşılığı Milli Ekonomi Modeli'nde yani "Milli para"da vardır... Milli parası olan bir devletin hiçbir para derdi ve ödeme darlığı olmaz, olmasıda asla mümkün değildir...
Sakarya Medya Derneği Başkanı
Milli Ekonomi Modeli Sakarya Temsilcisi
Mehmet SAĞLAM