Cumhurbaşkanı Erdoğan'la tarihi bir görüşme gerçekleştiren Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'den ekonomide dengeleri kökünden değiştirecek bir teklif geldi. Putin, Türkiye ile Rusya'nın aralarındaki ticarette doları devre dışı bırakıp, Lira ve Ruble ile ticaret yapması gerektiğini söyledi.
HABER MERKEZİ
Prof. Dr. Haydar Baş'ın ortaya koyduğu Milli Ekonomi Modeli'nin (MEM) formüllerini 10 yıldan uzun bir süredir uygulayarak ülke ekonomisine yön veren Rusya'dan Türkiye'ye doları devre dışı bırakıp, milli paralarımızla ticaret yapalım teklifi geldi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, "Türkiye Rusya arasındaki dış ticarette Lira ve Ruble kullanılmalı" dedi. Son olarak Rusya ve Çin, ülkelerinin dolar karşısında bağımsız olması için ticarette ulusal para kullanımını arttırmak için düğmeye basmıştı.
Milli paralarla ticaret bir MEM projesidir
Milli paralarla ticaret formülünün fikir babası, şu an dünyada yükselen tek ekonomik sistem olan Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'tır. Dünyada küresel sömürü, para hakimiyeti üzerinden sağlandığı için milli paralarla ticaret, Prof. Dr. Baş'ın tezi Milli Ekonomi Modeli'nde bu sömürüyü bertaraf edecek, ülkelere tam bağımsızlığı sağlayacak tek yol olarak görülüyor. Milli paralarla ticarete ilk adım, 2008 yılında yine Putin'in teklifiyle Rusya ve Çin arasında atılmıştı.
O zaman beraber olmak gerekmez mi?
Türkiye ile Rusya arasında uçak düşürülmesi ile başlayan krizin bitmesi için atılan adımlar umut verici. Umarız Türkiye, Rusya'nın vize yasağının kaldırılması ve diğer yaptırımlar konusundaki şartlarının esasen kendi yararına da olduğunun farkındadır.
Zira Rusya için kilit konu Suriye meselesi.
Suriye'nin toprak bütünlüğünün ve seçimle gelen, halkının desteğini alan Esad iktidarının Türkiye'nin lehine olduğunu Suriye meselesinin ilk gününden beri yazıyoruz.
Hz. Hüseyin'in misyonunda olan Esad'ın liderliğindeki Suriye'nin toprak bütünlüğü, aslında Türkiye'nin parçalanmadan devamının teminatıdır.
Bu sebeple Türkiye'nin Suriye konusunu Rusya'nın direttiği bir şart olarak değil de siyasi iradenin 5 yıldır görmediği hayati bir konu olarak değerlendirmesi gerekiyor.
Bundan 10 sene evvel, ekonomik kriz nedeniyle tanklarını 100 dolar karşılığında satılığa çıkaran Rusya'nın günümüzde ABD karşısında yeni ve günden güne güçlenen bir süper güç olduğu gün gibi aşikâr?
2013 yılı Şubat ayında Rusya Duma'sında deklare ettiğimiz Milli Ekonomi Modeli (MEM) sunumumuzdan sonra Rusya'da kanunlaşarak yürürlüğe girmeye başlayan Milli Ekonomi Modeli'nin kuralları, ülke ekonomisini kapitalizmin dolayısıyla ABD'nin boyunduruğundan tamamen kurtardı.
Ülkemizde halen uluslararası dolaşımda 'dolar dışında bir para cinsi var mı' diye söyleyip dursunlar, Rusya Milli Ekonomi Modeli'nin "milli paralarla ticaret kuralı"nı BRICS ülkeleri arasında devreye koydu ve kazandı.
Kısaca Anadolu'nun bağrından çıkan MEM Rusya'ya yaradı.
Dünya genelinde kapitalizmden doğan krizlerden etkilenmeyen Rusya'nın siyaseten eli de böylece güçlenmeye başladı.
Bu sebeple Rusya; ABD ve İsrail projesi olan ve İngiltere, Fransa ve topyekûn Batı'nın desteği ile hayata geçirilen Arap Baharı sürecinde Suriye'de bir set vazifesi yapabildi.
ABD'nin kendi topraklarına yakınlaşmasının önüne geçebildi.
Hatta ABD'yi istediği noktaya getirerek Esad'lı bir rejimin devamına ikna etti.
Keşke Türkiye, BM'de Suriye'ye destek verseydi.
Keşke Türkiye muhaliflerin oluşturduğu toplantılarda Esad karşıtlığı yapacağına, lehine olan Suriye kartına oynasaydı.
Bugün ne IŞİD sınırlarımızda tehdit olurdu, ne Suriye bölünürdü, ne de Türkiye bölünme korkusu yaşardı.
Zararın neresinden dönülse kârdır.
Rusya ülkemiz üzerinde hesabı olmayan, bölge dengelerini gözeten ve belki de en önemlisi ülkesindeki Müslümanları ve diğer Müslüman devletleri inanç esasına göre yok etmeye çalışmayan bir ülke.
Kısaca dost bir ülke? O zaman beraber olmak gerekmez mi?
Prof. Dr. Haydar Baş