MÜMSAD "Gıdada Bilgi Kirliliğine Son veriyoruz"
23.12.2016 00:00
BÜTÜN YAĞLAR HEM DOYMUŞ HEM DOYMAMIŞ YAĞ ASİTLERİ İÇERİR
Margarin hakkında basında yer alan ve birbiriyle çelişen söylemlerin tüketicide negatif algıya neden olduğunun altını çizen Yurdagül, şöyle konuştu: 'Margarin hakkında çok fazla yanlış söylenti var. Ne yazık ki hem tüketici hem de sağlık sektörü çalışanları oda sıcaklığında katı görünen margarini ?doymuş yağ', diğer sıvı yağları ise ?doymamış' olarak kabul ediyor. Oysa doğada bulunan bütün yağlar hem doymuş hem de doymamış yağ asitleri içerir. Tereyağı %60-65'lik oranıyla doymuş yağ asidi açısından en zengin yağdır. Ayçiçek yağı %11, mısır yağı %13, zeytinyağı %15-17 arasında, kase margarin ise %15 civarında doymuş yağ içerir. Doymuş yağ içeriği olarak aynı miktar zeytinyağı ve kase margarinin hiçbir farkı yoktur.'
ESAS RİSK TRANS YAĞ
Metin Yurdagül, aynı zamanda düşünülenin aksine doymuş yağların sağlık açısından negatif bir etkisi olmadığı gibi, doymamış yağların da pozitif etkisi olmadığının yapılan araştırmalarla ortaya çıktığını kaydetti. Yurdagül, bu araştırmaları şöyle özetledi:
'Cambridge, Oxford, Harvard üniversiteleri ile British Heart Foundation, Medical Research Council gibi kuruluşların araştırmacıları tarafından gerçekleştirilen meta analiz, 650 bin kişi üzerinde yürütülen, 77 ayrı çalışmadan çıkarılan ortak sonuçları değerlendiriyor. Bu sonuçlara göre; doymuş yağların insan sağlığı üzerinde olumsuz bir etkisi olmadığı gibi, doymamış yağların da olumlu etkisi görülmemiştir. Geçtiğimiz ağustos ayında Kanada McMaster Üniversitesi'nin değerlendirdiği ve British Medicine Journal (BMJ) tarafından kamuoyuna duyurulan diğer bir başka meta analiz sonuçları da, bir önceki sonuçlarla aynı yöndeydi. Her iki meta analizin ortak bir diğer tarafı ise kalp hastalıkları konusunda esas riskin %16 oranında trans yağ asitlerinden kaynaklandığı şeklinde. '
TÜRKİYE'DEKİ MARGARİNLERDE TRANS YAĞ YOK
Türkiye'de üretilen margarinlerdeki trans yağ konusuna da açıklık getiren Metin Yurdagül, MÜMSAD'ın girişimi ve tamamen gönüllü yaklaşımı ile Türkiye'de üretilen margarinlerde trans yağ içeriğinin yapılan büyük yatırımlarla 2006'da kaldırıldığını söyledi. Türkiye'de üretilen margarinlerde trans yağ oranı %1'in altında olduğu için ?trans yağ yoktur' beyanı yapılabileceğini kaydeden Yurdagül, şöyle sürdürdü: 'AB'de henüz ortak bir karar yok %2'nin altı konuşuluyor. FDA geçen yıl ABD'de kısmi hidrojenasyon yönteminin (trans yağın) kaldırılacağını ve bunun için de 3 yıllık bir geçiş süresi (2018'e kadar) tanınacağını beyan etmişti. Gururla söylüyoruz ki trans yağ konusunda Türkiye AB ve ABD'den çok daha ileridir vetrans yağın margarinlerden uzaklaştırılmasında Türkiye margarin endüstrisi örnek oluşturmaktadır. Türkiye'de 9 yıldan beri modern teknolojilerle üretilen margarinlerde trans yağ bulunmamakta ve ambalajlarında ?Trans yağ içermez/yoktur' logosu yer almaktadır.'
MARGARİN KOLESTROL İÇERMEZ
147 yıllık bir geçmişi olan margarinin Türkiye'de tamamen bitkisel yağlardan üretildiğini vurgulayan Metin Yurdagül, bu nedenle hayvansal kökenli yağların aksine margarinin kolesterol içermediğini de söyledi. Yurdagül, 'Türkiye'de üretilen margarinler %100 bitkisel bazlı olduğundan kolesterol içermez. Ayrıca kase margarinlerin yağ içeriği %60, paketlerin ise %70'dir. Bu nedenle aynı miktar margarin, sıvı yağlara göre %30-40 daha az enerji verir' dedi. Yurdagül, Amerikan Kalp Derneği ve Avrupa Kardiyoloji Birliği'nin sağlık rehberlerinde de margarinin alternatif bir yağ olarak önerildiğine dikkat çekti.
KURU ÇORBALAR TARHANADAN FARKLI DEĞİL
Bilgi kirliliğine maruz kalan paketli gıdalardan birinin de kuru çorbalar olduğunu belirten MÜMSAD Başkanı Metin Yurdagül, kuru çorba üretim sürecini ise şöyle anlattı: 'Kuru çorbanın üretim mantığı ev yapımı tarhanadan farklı değildir. Ancak yüksek hijyen koşullarında üretilmesi nedeniyle çok daha güvenilir bir üründür. Mevsiminde toplanan ve özenle seçilen sebzeler yıkandıktan sonra, ısı yardımıyla suyu alınarak, kurutulur. Sonrasında malzemeler öğütülerek toz haline getirilir. Bildiğiniz gibi bin yıllardan beri kurutma işlemi gıdaların uzun süre saklanabilmesi için uygulana gelmiştir. Kuru çorbalar, içerdiği doğal besinler kurutulduğu için koruyucu madde kullanılmasına ihtiyaç olmadan, hava nem ve ışığa karşı koruyan üç katlı paketlerde uzun süre dayanıklılığını sürdürür.'
HER SÖYLENENE İNANMAYIN, YETKİNLİĞİNİ SORGULAYIN
Son yıllarda sağlık ve beslenme konularının popüler hale gelmesiyle ortaya çıkan bilgi kirliliğinin önüne geçmek için 2007'den beri MÜMSAD'ın gönüllü çalışmalar yürüttüğünü hatırlatan Yurdagül, özellikle margarin konusundaki tartışmaların tüketiciyi yanılttığını söyledi. Günümüzde özellikle beslenme ve gıda konusunda sözcülük yapan bazı isimlerin uzmanı olmadıkları konularda bile uzman sıfatıyla konuştuklarını ve kamuoyunu yanlış yönlendirdiklerini söyleyen Yurdagül, 'Uzman, adı üstünde spesifik bir konuda tecrübe ve bilgisini yoğunlaştırmış insandır. Bir kişinin farklı farklı konularda uzman sıfatıyla medyada görüş verdiğinde bu kişiden şüphelenmek gerekiyor. Bu kişilere itimat etmeyin, eğitimini ve yetkinliğini muhakkak sorgulayın. MÜMSAD olarak bu sorumluluğu sizlerle paylaşmak istiyoruz. Gelin birlik olalım, el ele verelim ve bu kişilere fırsat vermeyelim' dedi.
MÜMSAD olarak, sektörün gelişmesi için tüm gayretlerin organize olmasını, üreticilerin ve tüketicilerin bilinçlendirilmesine yardımcı olmayı amaçladıklarını belirten Yurdagül, sözlerini şöyle tamamladı: 'Güncel takip ettiğimiz bilimsel verileri uzman, profesör ve akademisyenler eşliğinde inceliyor, ardından kamuoyu ile paylaşıyoruz. Tüketicilerimize tavsiyemiz, sadece bildiğiniz ve güvendiğiniz firmaların ürünlerini, ambalaj bilgilerini okuyarak satın alın ve kullanın. Bu konuda her söylenene inanmayın.'



