HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 11 MART 2025, SALI

Meclis savaşları

ALİ İHSAN YAVUZ (Sakarya) ? İsteyin ara verelim, isteyin vermeyelim; var mı böyle bir şey! ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) ? Yazıktır, millete yazık! Sizin yaptıklarınız doğru değil!
13.01.2017 00:00

Şimdi söz sırası Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına Manisa Milletvekili Sayın Özgür Özel'e aittir. Sayın Özel, sizin şahıslar adına da söz talebiniz var. Grupların muvafakatiyle, emsal teşkil etmemek üzere onu da birleştiriyorum; süreniz on beş dakikadır.

https://youtu.be/rMtMSNV4FQM Buyurun. (CHP sıralarından alkışlar) CHP GRUBU ADINA ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) ? Teşekkür ederim Sayın Başkanım. Sizi ve değerli milletvekillerimizi saygıyla selamlarım. Anayasa değişikliğinin 5'inci maddesi, Anayasa'mızın 87'nci maddesi, Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkilerini düzenleyen madde üzerinde grubumuz adına söz almış bulunuyorum. Değerli milletvekilleri, öncelikle, söze, şu anda ne yapmakta olduğumuzun farkında olup olmadığımızı sormakla başlamak isterim. Arkamızda bir yazı var, bu Mecliste çokça atıf yapılan ve çokça gösterilen bir yazı: 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.' Değerli milletvekilleri, bu yazı Meclisin tasarımını yapan iç mimarın 'Burada bir boşluk oldu, buraya bir yazı güzel olur.' diye yazdığı bir yazı değildir. Bu yazı, 19 Mayısta canı pahasına, köhne bir gemiyle Kurtuluş Savaşı'nın işaret fişeğini atmak üzere yola çıkan Gazi Mustafa Kemal'in, cumhuriyeti kuran Gazi Mustafa Kemal'in 22 Haziran 1919'da Amasya Genelgesi'nde ortaya koyduğu 'Hâkimiyet bilakayduşart milletindir. Eegemenlik kayıtsız şartsız milletindir.' diye milletin gönlüne yazdığı yazıdır. (CHP sıralarından alkışlar) Bu söz, Atatürk'ün Amasya'dan Erzurum'a, Balıkesir'den Alaşehir'e, Sivas'tan Ankara'ya uzanan kurtuluş mücadelesinde ülkenin hem kurtuluşunu yüreklendirdiği, organize ettiği hem de kuruşunun temellerini attığı bu kongrelerinin zincirinin sonunda, o gün daha kâğıda dökülmeyen Anayasa'mızı tek bir cümleyle özetleyen Anayasa'mızın temel direğidir. Bugün akşam siz bu yazıyı Meclisin duvarından silmeye kalkıyorsunuz. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. (CHP sıralarından alkışlar) Bugün tüm kuvvetleri, tüm yetkileri, tüm güçleri bir kişiye, bir makama vermek üzere buradasınız. Şunu açıkça söyleyelim: Bu kadar çok yetkiyle, bu kadar bir yerde toplanmış güçle her şeyi yapabilirsiniz, her şeyi ama her şeyi yapabilirsiniz ama bir tek şeyi yapamazsınız, bu kadar fazla yetki ve güçle devleti yönetemezsiniz. Çünkü, devlet yönetimi kuvvetlerin ayrılığına, birbirini denetimine, kuvvetlerin birbirini dengelemesine ve fren mekanizmalarına dayanan son derece önemli, son derece ciddi bir iştir. İki yıldır hem Sayın Bahçeli'nin ifadeleri -son dönemde, 10 Ekimden beri- hem de sizin temel savununuz, ülkede fiilî bir başkanlık sistemi var. Kontrolsüz bir güç, denetimsiz, dengesiz, frensiz ve yanlış üstüne yanlış yapıyor dış politikada, güvenlikte, ekonomide. Siz eğer böyle bir dengesiz, denetimsiz sistemi hayata geçirirseniz ülkenin içinde bulunduğu duruma, son bir yılda, bir buçuk yılda yaşadığı felaketler zincirine hiç kimse şaşırmaz, dünya siyaset tarihi de şaşırmıyor zaten, benzer örneklerle dolu. Bu yetkiler, bu fiilî durum, istenen her şeyi yapabilme hâli, bu muktedirlik her şeyi çözüyorsa terörü, akan kanı, gelen şehitleri, anaların gözyaşını ya da dizginlenemeyen doları niye durdurmuyorsunuz? Memleketteki yangını, mutfaktaki yangını, anaların, babaların yüreklerindeki yangını durdurmuyorsanız eğer bugünkü yetkilerinizi Anayasa'ya yazsanız ne olur, yazmasanız ne olur? Ama eğer şu soruya verecek bir cevabınız yoksa kusura bakmayın size de şunu sorarlar: 'Yoksa bütün bu olanla bitenle, bugün bu ülkeye yaşattıklarınızla iki yıldır bir rejimi tüketiyor ve yeni bir rejimi mi üretiyorsunuz?' Bu sorunun muhatabı olursunuz. (CHP sıralarından alkışlar) Bugün, burada egemenliği halktan alıp tekrar bir saraya vermenin telaşı içindesiniz. Oysa 23 Nisan 1920 iradesi, 29 Ekim 1923 iradesi, kurucu irade, gerçek kurucu irade, egemenliği bir şahıstan, bir aileden, bir hanedandan alıp buraya, bu Meclise, halka getirmişti. Şimdi, bir tali kurucu iktidar olma iddiası kendisini asli kurucu iktidarın yerine koyup birleştirdiği, birleştirdiğini iddia ettiği güçlerle asli kurucu iktidar yetkisiyle verilmiş bir kararı ortadan kaldırmaya çalışıyor. Arkadaşlar, bu madde Meclisin elindeki yetkinin Meclisten yani halktan alınıp Saray'a ve bir kişiye verilme maddesidir. Size şunu sormak isterim: Biz vatandaşa gidip emaneti alırken 1 Kasımda vatandaşa bunu söyledik mi? Biz gidip de vatandaşa 'Sen bana yetkiyi ver, senin yerine dört yıl yasama ve denetim görevi yapacağım, bu dört yılın sonunda emaneti sana geri getireceğim, demokrasi budur.' mu dedik, yoksa 'Ben, bir yılı biraz geçtikten sonra yetkilerimin en temel kısımlarını birisine emanet edip senin karşına emaneti birilerine bırakmış olarak geleceğim.' diye mi söyledik? Esas tartışma budur. Eğer, bu tartışmaya verecek müspet bir cevabınız yoksa sizin emaneti aldığınız kişiler bunu emanete ihanet sayacaklardır, bunu asla unutmayın. Görüntünün olası içeriği: 8 kişi Pazartesi günü burada tarihî anlar yaşandı. Bir Başbakan ibret alınması gereken bir konuşma yaptı, siyasi tarihin en büyük tutarsızlığı, siyasi tarihin en büyük çelişkisiyle hepimizin huzurlarındaydı. Meclisi ikna edebilirse, altında birinci imzacısı olduğu o pakete oy vermeye Meclisi ikna edebilirse kendisini yok edecekti ve bize de şunu söylüyordu: 'Evet, oy verin ve işlevsizleşin, ortadan kalkın, yetkilerinizi devredin, beni de yok edin.' Meclisi kendi ayağına kurşun sıkmaya, kendi kendine bir sivil darbe yapmaya, Meclisi kendi kendini imhaya davet ediyordu. Öyle bir süreçte bunları yaptı ki biz kendisine şunu söylemiştik: 'Gelin, bunu televizyonlar açıkken halkın gözünün içine baka baka tartışalım.' Aslında, çok güvenilir bir kaynak pazar günü gazetelere Başbakanın konuşmayı kendisinin yapacağını, televizyonların açılacağını söylemiş, bir saygıdeğer eski bakan da bunu basınla paylaşmakta beis görmemişti. Gazeteler yazdı: 'Televizyonlar açılacak, Başbakan gelecek, pazartesi günü her şeyi millet izleyecek.' Pazartesi olduğunda televizyonun kapalı kalacağını öğrendik. Bu durumun niye böyle olduğunu çözmeye çalışırken Sayın Başbakan bize gayet güzel anlattı, dedi ki: 'Bir gemide 2 kaptan olmaz, yoksa gemi batar.' Geminin ana salonundaki televizyonu ikinci kaptan açmak istemiş, birinci kaptan 'Kapalı kalacak.' demişti. Bir 'Açılsın.' bir 'Kapansın.' derken televizyon kapanmış, ikinci kaptan buraya çıkmış 'Bir gemide 2 kaptan olmaz.' demişti. Çareyi televizyonu kapatmakta, ikinci kaptanı da denize atmakta buldunuz. (CHP sıralarından alkışlar) AYŞE SULA KÖSEOĞLU (Trabzon) ? Ne güzel demagoji yapıyorsunuz ya! Allah Allah? Görüntünün olası içeriği: 16 kişi ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) ? Ama gemiler 4 kaptanla gider, yeter ki kaptanların hepsi yetkisini, sorumluluğunu bilsin, birbirinin işine, birbirinin sorumluluk alanlarına müdahale etmesinler. Bu gemiyi yüzdüremediğiniz doğru. 2'nci kaptanın boğazını bundan altı ay önce sıktığınız, onu da denize attığınız doğru, yeni 2'nci kaptana denize kendisini atlamaya ikna ettiğiniz de doğru ama gemi doğru gitmiyor. (CHP sıralarından alkışlar) Geminin içinde hepimiz varız, vatandaş var, emeklisi, işçisi, çiftçisi memuru var ve siz bu gemiyi batırmaya doğru götürüyorsunuz, buna izin vermeyeceğiz arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar) ŞAHAP KAVCIOĞLU (Bayburt) ? Siz hayatınızda gemi kullandınız mı? ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) ? Burada yapılan iş, Gazi Meclisin yapmadığını yapmaktır, burada talep edilen yetki, Gazinin talep etmediklerini talep etmektir. Gazi Mustafa Kemal'in kalbinin üzerindeki o köstekli saat olmasaydı Anafartalar Muharebesi'nde şehit düşmüş olacaktı. Kendi hayatı pahasına verilmiş bir kurtuluş ve arkasından tüm hayatın feda edilerek taçlandırıldığı bir kuruluş mücadelesinin kahramanı o. Bu ülke için hayatını ortaya koymuş birisi. Savaştan sonra sordu yabancı gazeteci: 'Ekselansları, İngiliz tipi bir krallık mı, Amerikan tipi bir başkanlık mı, yoksa padişahlığa devam mı edeceksiniz?' dedi. Gazinin cevabı beklenenden de ilerideydi: 'Biz, milletle el ele kol kola yetkiyi saraydan aldık, Meclise getirdik, o yüce Meclis ne görev verirse onun emrinde o görevi yapacağız.' Bugün, Atatürk'ün kendine talep etmediği yetkileri, Gazi Meclisin kurucusuna, kahramanına, mareşaline, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e teklif etmediği, vermediği yetkileri bir talep mekanizması ve ona karşı bunu kabul eden bir iktidar grubu ve ona destek veren bir Parlamento grubuyla karşı karşıyayız. İşte, tarihî çelişkiniz, işte, karşı karşıya olduğunuz tarihî sorumluluk bundan ibarettir. Görüntünün olası içeriği: 10 kişi, kalabalık 15 Temmuz akşamı darbeciler başarılı olsaydı eğer, OHAL olacak, görevden almalar olacak, tutuklamalar olacak, dernekler, gazeteler kapanacak, gazeteciler, akademisyenler tutuklanacak, KHK'lar yayınlanacak ve Amerika'daki bir meczup, Amerika'daki bir molla bir uçaktan inip, Humeyni gibi gelip başımıza geçecekti. Biz 15 Temmuzda kendi canımızı da ortaya koyarak, evlatlarımızın canını da ortaya koyarak Türk ulusu olarak direndiysek o Amerika'dan o molla gelip, başımıza geçip, bütün yetkileri eline alıp göstermelik bir Meclisle tek adam olmasın diye direndik. Bugün onunla aynı hedefe farklı yollardan yürüdüğünü, yolda aldatıldığını söyleyen birisine bu yetkileri vermeyeceğiz, vermemelisiniz arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar) RECEP AKDAĞ (Erzurum) ? Millet verecek, millet verecek. Senin gücün yetmez ona. ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) ? Bilmelisiniz ki bu işte eninde sonunda vicdanlar kazanacak. Seçildiğiniz bölgelerde, illerde, gittiğiniz kahvelerde bir lokma ekmeğini sizinle yer sofrasında paylaşan, size umut bağlamış, size güvenmiş, size yetki vermiş, sorununu çözün, güvenliğini sağlayın, karnını doyurun diye size inanmış vatandaşın, köylümüzün gözünün içine bakamayacak durumdasınız. Bu yüzden şuna inanıyoruz ki burada aklıselim hâkim olacak, burada vicdan kazanacak. Ama olmazsa halkımız sandıkta vicdan terazisinde sizi tartacak ve sizi mahkûm edecek arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar) İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) ? Tarttı bizi, tarttı; sizi de tartar. ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) ? Çok eminsiniz, çok. 12 Eylül 2010'da, burada, kendinden çok emin Adalet ve Kalkınma Partililer, inanmış ve adanmış, bugünkü Adalet Bakanı gibi kendinden çok emin kişiler bu ülkenin çıkış yolunun yeni Anayasa düzenlemesi olduğunu, HSYK düzenlemesiyle, Anayasa Mahkemesi düzenlemesiyle yapılanların vesayetleri yıkacağını, yeni bir Türkiye kuracağını anlatırken bizler, Cumhuriyet Halk Partili hatipler, size 'Yapmayın arkadaşlar, yanlış yapıyorsunuz. Yaptığınız iş, önce adaleti, yürümekte olan siyasi davalar üzerinden baktığınızda da daha sonra Silahlı Kuvvetleri ve bürokrasimizi bir cemaate emanet eder. Felaketi çağırıyorsunuz.' diyorduk. O gün çok emindiniz, müttefikleriniz vardı. Onlardan bazısı, şimdi Parlamentoda da bulunan bir siyasi partinin bir kısmı boykot, bir kısmı 'Yetmez ama evet.' diyordu. Bir siyasi parti propaganda yapmayarak bizi 'Hayır.' cephesinde sizin karşınızda yalnız bırakmıştı. Sizin en kuvvetli müttefikinize ise bir balkon konuşmasında, okyanus ötesine, muhterem Hoca Efendi'ye teşekkürler yolluyordunuz. O gün 'Yanlış yapıyoruz.' dediğimizde inanmayan Otomatik alternatif metin yok. sizler, bugün 'Rabb'im ve milletim beni affetsin.' diyerek o günkü yanlışını söylüyorlar. Burada size bütün inanmışlığımla, bütün adanmışlığımla, o gün 1 katsa bugün 10 kat, 100 kat üzerinden söylüyorum ki eminim, namusum ve şerefim üzerine size söylüyorum ki yanlış yapıyorsunuz, yanlış yapıyorsunuz, yanlış yapıyorsunuz! (CHP sıralarından alkışlar) Yapmakta olduğunuz iş -12 Eylül 2010 referandumu- burayı vuran F16'yı, askerlerimizi şehit eden silahlara konan mermiyi, tanklara konan mazotu doldurmuştu. Bugün verdiğiniz yetkiler bu ülkenin sonunu getiriyor. Siz bugün Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda bu yüce Meclisin yetkilerini değiştirerek -'Yapmayın, yarın sabaha bırakın.' dedik- televizyon kapalıyken, göz görmeden kendi kendinizi imha etmeye çalışıyorsunuz. Biz buna izin vermeyeceğiz. Biz, halkın gözlerinin içine baka baka bu maddenin burada konuşulmasını temin etmek için, gerekirse yirmi dört saat çalışmak için ama halka bunu sınırsız olarak anlatmak için, halkın kürsüsünü başkasına vermemeniz için halkın kürsüsünü sizden koruma altına alıyoruz arkadaşlar. Yaşasın, hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir. Milletin kürsüsüne sahip çıkıyoruz, milletin kürsüsünü sizlerden koruyoruz. (CHP milletvekillerinin kürsü önünde toplanmaları, alkışlar) ÖZGÜR ÖZEL (Devamla) ? Bu görüşmeleri bu gece tamamlamayacağız. Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. Grubumuzla gurur duyuyorum. BAŞKAN ? Sayın milletvekilleri, burası bir tiyatro alanı değil, burası bir sahne değil. Ciddi bir iş yapıyoruz, millet adına bir iş yapıyoruz, bu kürsü milletin kürsüsüdür. Lütfen, sayın milletvekilleri, herkes yerini alsın. Sayın milletvekilleri, demokrasi anlayışımız bu olmasa gerek. Birleşime beş dakika ara veriyorum. Kapanma Saati: 02.51 Teklifin 1. turdaki beşinci maddesi üzerinde CHP Grubu adına söz alan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, AK Parti'nin görüşmelerdeki tavrını eleştirdi. AK Parti'nin yanlış yaptığını iddia eden Özel, şöyle konuştu: 'Namusum ve şerefim üzerine size söylüyorum ki yanlış yapıyorsunuz. 12 Eylül 2010 referandumu burayı vuran F-16'yı, askerlerinizi şehit eden silahlara konulan mermiyi, tanklara konulan mazotu doldurmuştu. Bugün verdiğiniz yetkiler bu ülkenin sonunu getiriyor. Televizyon kapalıyken göz görmeden kendi kendinizi imha etmeye çalışıyorsunuz. Biz buna izin vermeyeceğiz. Biz halkın gözlerinin içine baka baka bu maddenin burada konuşulmasını temin etmek için gerekirse 24 saat çalışmak için ama halka bunu sınırsız olarak anlatmak için halkın kürsüsünün vazifesini yerine getirmek için halkın kürsüsünü sizden koruma altına alıyoruz. Halkın, milletin kürsüsüne sahip çıkıyoruz. Milletin kürsüsünü sizlerden koruyoruz.' Anayasa değişiklik teklifinin beşinci maddesi görüşülürken Meclis'te kıyamet koptu? CHP'li vekiller kürsüyü işgal etti yumruklaşmaya varan kavgalar yaşandı. Bazı milletvekillerinin yaralandığı görüldü. Kavga sonrası CHP'li milletvekilleri maddenin Meclis'in feshi anlamına geldiğini belirterek oylamaya katılmadı. Teklifin 5. maddesine 343 kabul, 7 ret oyu kullanıldı. CHP'LİLER KÜRSÜYÜ İŞGAL ETTİ Özel'in bu sözlerinin ardından CHP milletvekilleri alkışlar eşliğinde kürsüye yürüdü ve kol kola girerek kürsüyü çembere aldı. Birleşimi yöneten TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın da 'Burası bir tiyatro alanı, sahne değil. Ciddi bir iş yapıyoruz, millet adına iş yapıyoruz. Bu kürsü milletin kürsüsüdür. Lütfen milletvekilleri yerlerine geçsin. Sayın milletvekilleri demokrasi anlayışınızın bu olmaması gerek.' diye uyarıda bulundu. CHP'li vekillerin eyleme devam etmesi üzerine Aydın birleşime ara verdi. Arada CHP milletvekilleri 'Yaşasın Cumhuriyet.' diye slogan attı. Gündem Haberleri, Son Dakika, Haberler GÜNDEM Hürriyet>Gündem>Anayasa teklifi görüşmelerinde 5. madde kavgası Anayasa teklifi görüşmelerinde 5. madde kavgası Hürriyet Haber12 Ocak 2017 ? 08:04Son Güncelleme : 12 Ocak 2017 ? 08:46 Anayasa değişiklik teklifinin beşinci maddesi görüşülürken Meclis'te kıyamet koptu? CHP'li vekiller kürsüyü işgal etti yumruklaşmaya varan kavgalar yaşandı. Bazı milletvekillerinin yaralandığı görüldü. Kavga sonrası CHP'li milletvekilleri maddenin Meclis'in feshi anlamına geldiğini belirterek oylamaya katılmadı. Teklifin 5. maddesine 343 kabul, 7 ret oyu kullanıldı. Anayasa teklifi görüşmelerinde 5. madde kavgası PAYLAŞ A Teklifin 1. turdaki beşinci maddesi üzerinde CHP Grubu adına söz alan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, AK Parti'nin görüşmelerdeki tavrını eleştirdi. AK Parti'nin yanlış yaptığını iddia eden Özel, şöyle konuştu: 'Namusum ve şerefim üzerine size söylüyorum ki yanlış yapıyorsunuz. 12 Eylül 2010 referandumu burayı vuran F-16'yı, askerlerinizi şehit eden silahlara konulan mermiyi, tanklara konulan mazotu doldurmuştu. Bugün verdiğiniz yetkiler bu ülkenin sonunu getiriyor. Televizyon kapalıyken göz görmeden kendi kendinizi imha etmeye çalışıyorsunuz. Biz buna izin vermeyeceğiz. Biz halkın gözlerinin içine baka baka bu maddenin burada konuşulmasını temin etmek için gerekirse 24 saat çalışmak için ama halka bunu sınırsız olarak anlatmak için halkın kürsüsünün vazifesini yerine getirmek için halkın kürsüsünü sizden koruma altına alıyoruz. Halkın, milletin kürsüsüne sahip çıkıyoruz. Milletin kürsüsünü sizlerden koruyoruz.' Anayasa teklifi görüşmelerinde 5. madde kavgası CHP'LİLER KÜRSÜYÜ İŞGAL ETTİ Özel'in bu sözlerinin ardından CHP milletvekilleri alkışlar eşliğinde kürsüye yürüdü ve kol kola girerek kürsüyü çembere aldı. Birleşimi yöneten TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın da 'Burası bir tiyatro alanı, sahne değil. Ciddi bir iş yapıyoruz, millet adına iş yapıyoruz. Bu kürsü milletin kürsüsüdür. Lütfen milletvekilleri yerlerine geçsin. Sayın milletvekilleri demokrasi anlayışınızın bu olmaması gerek.' diye uyarıda bulundu. CHP'li vekillerin eyleme devam etmesi üzerine Aydın birleşime ara verdi. Arada CHP milletvekilleri 'Yaşasın Cumhuriyet.' diye slogan attı. KÜRSÜ KAVGASI ÇIKTI AK Parti milletvekilleri kürsü ile Başkanlık Divanı arasına geçerek, CHP'lileri kürsüden uzaklaştırmaya çalıştı. Bu sırada iki partinin milletvekilleri arasında yumruklaşmaya varan kavga ve itiş kakış yaşandı, bazı milletvekillerinin yaralandığı görüldü. Kavgaya karışan bazı milletvekilleri yere düştü. KÜRSÜ YERİNDEN ÇIKTI Kavga sırasında milletvekillerinin konuşma yaptığı kürsü ve ses sistemi zarar görerek çalışamaz hale geldi. Kürsünün yerinden çıktığı görüldü. Genel Kurul salonunun bazı yerlerinde de hasar oluştu. CHP Milletvekili Ali Şeker, kırılan kürsünün fotoğrafını twitter'dan paylaştı, 'Geceyarısı kaptıkaçtı anayasası görüşmesinde demokratik hak kürsü işgal eylemimize AKP saldırısı sonucu kürsü kırıldı' mesajını yazdı. Salonun ortasında bulunan 'Atatürk çiçeği' ile stenografların görev yaptığı masa zarar gördü. Oylama zarflarının atıldığı kupaların bulunduğu sehpa da kavga esnasında yerinden kaldırıldı. Stenografların oturduğu koltuğun bir milletvekili tarafından havaya kaldırıldığı, kupaların milletvekilleri tarafından birbirlerine fırlatıldığı görüldü. Kavganın yatışmaması üzerine AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, Başkanlık Divanındaki mikrofondan AK Parti milletvekillerine, 'Herkes yerine otursun.' çağrısını yaptı. TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı da 'Rica ediyorum sayın milletvekilleri, yakışmıyor bu. Bu Meclis bombalandı, bunu unuttunuz mu? Ayıptır ya. Sayın grup başkanvekilleri lütfen olaya müdahale edin.' diyerek, AK Parti ve CHP Grup başkanvekillerine çağrıda bulundu. Bu sırada hemen hepsi salonun ortasında ayakta duran CHP ve AK Parti milletvekilleri arasında karşılıklı laf atışmaları devam etti. Siyasi partilerin yöneticileri ve bazı bakanlar milletvekillerini yatıştırmak için yoğun çaba gösterdi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de yaşananları Genel Kurul salonunda izlediAranın ardından birleşimi açan TBMM Başkanvekili Aydın, 'Bu kürsü Kurtuluş Savaşı'nda dahi işgal edilmedi, bombalar altında da çalıştık. Herkes grubuna çekilsin.' diyerek milletvekillerini yerlerine oturmaları konusunda uyardı. CHP OYLAMAYA KATILMADI Kavga sonrası gizli oylamaya geçildi. Gecenin bu saatinde maddenin oylanmasını istemediklerini belirten Altay, teklifin Meclisin feshi anlamına geleceğini iddia ederek bu nedenle oylamaya katılmayacaklarını açıkladı. AK Parti milletvekilleri, Altay'ın bu sözlerini alkışlayarak karşıladı. 343 OYLA KABUL EDİLDİ Genel Kuruldaki gizli oylamaya 354 milletvekili katıldı. Oylamada 343 kabul, 7 ret oyu kullanıldı. Oylamada 3 boş, 1 geçersiz oy çıktı. CHP milletvekilleri oylamaya katılmadı. Teklifin beşinci maddesiyle, TBMM'nin görevleri ve yetkileri, 'kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak, bütçe ve kesinhesap kanun tekliflerini görüşmek ve kabul etmek, para basılmasına ve savaş ilanına karar vermek, milletlerarası anlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak, TBMM üye tam sayısının 5'te 3 çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilanına karar vermek, anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmek' olarak sıralanıyor. Oylamanın ardından TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, birleşime ara verdi. Aydın, ara sonrası komisyon ve hükümetin yerine oturmaması üzerine bugün saat 14.00'te yeniden toplanmak üzere birleşimi kapattı. CHP'Lİ ÖZGÜR ÖZEL: HEPİNİZLE GURUR DUYUYORUM Oylamaya katılmayan CHP'liler, birleşimin kapanmasının ardından bir süre sıralarında oturdu. AK Parti'lilerin Genel Kurul salonundan ayrılmasından bir süre sonra CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, partisinin milletvekillerine dönerek, şunları söyledi: 'CHP Grubunun vatandaştan aldığı emanetin, vazifenin ne demek olduğunu bilen, Atatürk'ün ?Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' sözünün burada yazılı olmasının anlamını bilen, bir gece yarısı televizyonlar kapalıyken, gecenin 03.00'ünde Meclisin yetkilerini saraya devredenlere karşı, yüreğiyle gelip onların saraya teslim etmek istedikleri bu kürsüye sahip çıkan, AKP'nin tüm saldırılarına, milletin kürsüsünü yere devirmeyi göz alacak kadar gözü dönmüşlüğe rağmen bu direnişi gösteren CHP'nin milletvekilleriyle, CHP'nin üyeleriyle, parlamenter demokrasinin ne demek olduğunu bilen, Kurtuluş Savaşı'nı verenlerin torunları, evlatları hepinizle gurur duyuyorum.' Özel'in kısa konuşmasının ardından CHP milletvekilleri topluca Genel Kurul salonundan ayrıldı. SEKİZİNCİ OTURUM Açılma Saati: 03.18 BAŞKAN: Başkan Vekili Ahmet AYDIN KÂTİP ÜYELER: Ömer SERDAR (Elâzığ), Özcan PURÇU (İzmir) ?-0?- BAŞKAN ? Sayın milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 55'inci Birleşiminin Sekizinci Oturumunu açıyorum. 447 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin görüşmelerine kaldığımız yerden devam ediyoruz. Komisyon ve Hükûmet yerinde. (AK PARTİ ve CHP milletvekillerinin kürsü önünde toplanmaları, gürültüler) BAŞKAN ? Sayın milletvekilleri, istirham ediyorum, herkes kendi grubunun bulunduğu yere çekilsin. ENGİN ALTAY (İstanbul) ? Şimdi, bu, gücü gücü yetene mi olacak yani? Gücü gücü yeten mi işgal? Biz bir demokratik tavır koyduk ama siz diyorsunuz ki? BAŞKAN ? Şunu özellikle ifade edeyim? (AK PARTİ ve CHP milletvekillerinin kürsü önünde toplanmaları, gürültüler) BAŞKAN ? Sayın milletvekilleri, lütfen yerinize? (AK PARTİ ve CHP milletvekillerinin kürsü önünde toplanmaları, gürültüler) BAŞKAN ? Bakın, değerli arkadaşlar, bu kürsü Kurtuluş Savaşı'nda dahi işgal edilmedi. Bombaların altında hep birlikte direndik. Ne olursunuz, herkes bulunduğu yere, herkes bulunduğu gruba çekilsin. Şimdi, değerli arkadaşlar, madde üzerinde söz sırası Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu adına Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal'a aittir. Buyurun Sayın Ünal. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Telsiz mikrofonunuz var. (AK PARTİ ve CHP milletvekillerinin kürsü önünde toplanmaları, gürültüler) AYKUT ERDOĞDU (İstanbul) ? Ahmet, biri ölürse sorumlusu sensin. BAŞKAN ? Sorumlusu burayı işgal edenlerde. TACETTİN BAYIR (İzmir) ? İşgal yok. (AK PARTİ ve CHP milletvekillerinin kürsü önünde toplanmaları, gürültüler) BAŞKAN ? Süreniz on dakikadır. (AK PARTİ ve CHP milletvekillerinin kürsü önünde toplanmaları, gürültüler) AK PARTİ GRUBU ADINA MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) ? Değerli Başkan, sayın milletvekilleri; öncelikle? (AK PARTİ ve CHP milletvekillerinin kürsü önünde toplanmaları, gürültüler) MAHİR ÜNAL (Devamla) ? Sayın milletvekillerimiz, buyurun, siz isterseniz yerlerinize geçin. BAŞKAN ? Sayın Ünal'a şahsı adına olan söz talebini de ekliyorum. On beş dakika süre veriyorum. Buyurun. MAHİR ÜNAL (Devamla) ? Değerli milletvekilleri? (AK PARTİ ve CHP milletvekillerinin kürsü önünde toplanmaları, gürültüler) UĞUR AYDEMİR (Manisa) ? Arkadaşlar, Meclis başladı çalışmaya, hadi! MAHİR ÜNAL (Devamla) ? ?bu yüce Mecliste dört yıl grup başkan vekilliği yaptım ve bu kürsüye her geldiğimde büyük bir heyecanla geldim çünkü bu Gazi Meclisin mehabeti ve temsil ettiğimiz büyük Türk milletinin üzerimizdeki sorumluluğu? (AK PARTİ ve CHP milletvekillerinin kürsü önünde toplanmaları, gürültüler) ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) ? Yalan! MAHİR ÜNAL (Devamla) ? ?bizi her defasında daha çok heyecanlandırdı. Bu Meclis özellikle 15 Temmuz günü bütün milletin iradesine sahip çıkıldığı Meclistir. (Gürültüler) ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) ? Yapmayın! Milleti millete kırdırmayın! MAHİR ÜNAL (Devamla) ? Bu kürsü kutsal bir kürsüdür. Bu kürsü dokunulmazlığı olan bir kürsüdür. (AK PARTİ ve CHP milletvekillerinin kürsü önünde toplanmaları, gürültüler) ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) ? Bu milleti birbirine kırdırmayın! Burada şov yapmayın! MAHİR ÜNAL (Devamla) ? Bu Meclis demokrasinin merkezi olan Meclistir. Millî iradenin tecelligâhı olan bu Meclis kutsal bir Meclistir. (AK PARTİ ve CHP milletvekillerinin kürsü önünde toplanmaları, gürültüler) ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) ? Yanlış yapıyorsun! BAŞKAN ? Sayın milletvekilleri, yerlerinize lütfen. Lütfen yerlerinize geçin. MAHİR ÜNAL (Devamla) ? Değerli milletvekilleri? (AK PARTİ ve CHP milletvekillerinin kürsü önünde toplanmaları, gürültüler) ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) ? İnsanları kırdırıyorsunuz birbirine! MAHİR ÜNAL (Devamla) ? ?her biriniz, her birimiz temsil ettiğimiz bu aziz millete karşı sorumluyuz. Bu sorumluluk Anayasa ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzük'üyle belirlenmiştir. Bizim, Anayasa'nın ve İç Tüzük'ün dışında hareket etmemiz beklenemez. (AK PARTİ sıralarından 'Bravo' sesleri, alkışlar) ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) ? Yanlış yapıyorsunuz! Yapmayın! Milleti birbirine kırdırmayın! Burada şov yapmayın! MUSTAFA YEL (Tekirdağ) ? Siz kırdırıyorsunuz lan! (AK PARTİ ve CHP milletvekillerinin kürsü önünde toplanmaları, gürültüler) MAHİR ÜNAL (Devamla) ? Hele hele, bu Mecliste Anayasa'ya uygun, demokrasimize uygun? ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) ? Yazıktır, millete yazık! Sizin yaptıklarınız doğru değil! ABDULLAH BAŞCI (İstanbul) ? Bağırma! Delirtme beni! BAŞKAN ? Sayın milletvekilleri, yerlerinize lütfen. Herkes yerine otursun. MAHİR ÜNAL (Devamla) ? ?her türlü düzenlemeye uygun bir şekilde getirilmiş yasal bir hak kullanılırken?. (AK PARTİ ve CHP milletvekillerinin kürsü önünde toplanmaları, gürültüler) BAŞKAN ? Kürsü hatibe aittir. Lütfen herkes yerine otursun. ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) ? Milleti birbirine kırdırmayın! MAHİR ÜNAL (Devamla) ? ?bu şekilde bir kürsü işgali kabul edilemez. (AK PARTİ ve CHP milletvekillerinin kürsü önünde toplanmaları, gürültüler) ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) ? Milleti birbirine düşürmeyin! Mahvoluruz! Yapmayın, vatanın evlatlarını birbirine düşürmeyin! MUSTAFA ATAŞ (İstanbul) ? Ya bağırma, bağırma! MAHİR ÜNAL (Kahramanmaraş) ? Öncelikle, milletvekili arkadaşlarımı sükûnete davet ediyorum? (CHP sıralarından 'Yuh!' sesleri, gürültüler) ?ve bu yüce Meclisi hürmetle selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar, 'Bravo!' sesleri) BAŞKAN ? Teşekkür ediyorum Sayın Ünal. (AK PARTİ ve CHP sıralarından karşılıklı laf atmalar, gürültüler) EJDER AÇIKKAPI (Elâzığ) ? Bırakın gelsinler! Bırakın gelsinler! BAŞKAN ? Sayın milletvekilleri, soru-cevap işlemi yok. 5'inci madde üzerinde beşi aynı mahiyette olmak üzere yedi önerge vardır. İlk okutacağım beş önerge aynı mahiyettedir. (AK PARTİ ve CHP milletvekillerinin kürsü önünde toplanmaları, gürültüler, alkışlar) BAŞKAN ? Aynı mahiyetteki önergeleri okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan 2/1504 esas numaralı Kanun Teklifi'nin 5'inci maddesi ile 2709 sayılı Kanun'un değiştirilen 87'nci maddesinde yer alan 'öngörülen' ibaresinin 'belirtilen' olarak değiştirilmesini arz ve teklif ederiz. Salih Fırat (Adıyaman) ve arkadaşları MEHMET DOĞAN KUBAT (İstanbul) ? Aynı mahiyetteki önergelerimizi çekiyoruz. (AK PARTİ ve CHP milletvekillerinin kürsü önünde toplanmaları, gürültüler) BAŞKAN ? Aynı mahiyetteki önergeler çekilmiştir. (AK PARTİ ve CHP sıralarından karşılıklı laf atmalar, gürültüler) Son okutacağım önerge Anayasa'ya aykırılık önergesi. İki ayrı önergeyi okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Genel Kurulda görüşülecek olan 447 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 5'inci maddesinin teklif metninden çıkarılmasını arz ve tekli ederim. Meral Danış Beştaş Hüda Kaya Adana İstanbul (AK PARTİ ve CHP milletvekillerinin kürsü önünde toplanmaları, gürültüler) Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Görüşülmekte olan 447 sıra sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 5'inci maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğu gerekçesiyle metinden çıkarılmasını arz ederim. Engin Altay Levent Gök Özgür Özel İstanbul Ankara Manisa Ahmet Haluk Koç Tekin Bingöl Ali Şeker Ankara Ankara İstanbul (AK PARTİ ve CHP milletvekillerinin kürsü önünde toplanmaları, gürültüler) BAŞKAN ? Komisyon katılıyor musun okunan önergeye? ANAYASA KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MURAT ALPARSLAN (Ankara) ? Katılamıyoruz Sayın Başkan. BAŞKAN ? Hükûmet? ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) ? Katılmıyoruz Başkanım. BAŞKAN ? Önerge üzerinde söz isteyen İstanbul Milletvekili Ali Şeker. (AK PARTİ ve CHP milletvekillerinin kürsü önünde toplanmaları, gürültüler) BAŞKAN ? Gerekçeyi okutuyorum? AYTUG ATICI (Mersin) ? Bir dakika Başkan, ben konuşacağım. BAŞKAN ? Ali Şeker'i davet ettim, gelmedi. Gerekçeyi okutuyorum: Gerekçe: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda değişiklik öngören teklifin tümü kuvvetler ayrılığını, demokratik cumhuriyeti ve hukuk devletini ortadan kaldıran bir düzenlemedir. Bu hâliyle, Anayasa'mızın değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen ilk dört maddesine aykırı olup bu hâliyle tamamen geri çekilmelidir. Bu çerçevede, yukarıda belirtilen maddenin teklif metninden çıkarılması talep edilmektedir. BAŞKAN ? Gerekçesini okuttuğum önergeyi oylarınıza sunuyorum? (CHP sıralarından 'Yuh!' sesleri) (AK PARTİ ve CHP milletvekillerinin kürsü önünde toplanması, gürültüler) ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) ? Konuşacağız, konuşacağız. ENGİN ALTAY (Manisa) ? Başkan, benim önergem var ya! (AK PARTİ ve CHP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar) ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) ? Önergemiz var. BAŞKAN ? Kabul edenler? ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) ? Konuşacağız, hakkımız var. (AK PARTİ sıralarından 'Otur yerine!' sesleri BAŞKAN ? Kabul etmeyenler? ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) ? Ben konuşacağım. (AK PARTİ sıralarından 'Provokatörsün!' sesleri) BAŞKAN ? Önerge kabul edilmemiştir. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Diğer önergeyi okutuyorum: Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına Genel Kurulda görüşülecek olan 447 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 5'inci maddesinin teklif metninden çıkarılmasını arz ve teklif ederim. Meral Danış Beştaş (Adana) ve arkadaşları BAŞKAN ? Komisyon önergeye katılıyor mu? (AK PARTİ ve CHP sıraları arasında karşılıklı laf atmalar) ANAYASA KOMİSYONU SÖZCÜSÜ MURAT ALPARSLAN (Ankara) ? Katılmıyoruz Sayın Başkan. BAŞKAN ? Hükûmet? ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) ? Katılmıyoruz Sayın Başkanım. (AK PARTİ ve CHP milletvekillerinin kürsü önünde toplanması, gürültüler) BAŞKAN ? Önerge üzerinde Hüda Kaya, İstanbul Milletvekili? LEVENT GÖK (Ankara) ? Sayın Başkan, bir ara verin, böyle çalışma mı olur? ALİ İHSAN YAVUZ (Sakarya) ? İsteyin ara verelim, isteyin vermeyelim; var mı böyle bir şey! AK Partili Fatih Şahin'in Meclis'teki kavgada burnu kırıldı Başbakan Binali Yıldırım, TBMM Genel Kurulunda çıkan kavgada burnu kırılan ve ameliyat edilen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Fatih Şahin'i tedavi gördüğü hastanede ziyaret etti. AK Parti Grup Başkanvekili Turan, 'Kürsü işgali gibi, kürsüyü yerinden sökmek gibi akla ziyan, hadsiz, haysiyetsiz işlerin yapıldığını üzülerek gördük. Bu durumlara engel olmak isteyen arkadaşlarımızdan bazılarına fiziki müdahaleler oldu, Fatih bunlardan bir tanesi' dedi.
Anayasa değişikliği teklifinin beşinci maddesinin kabul edilmesinin ardından TBMM'den ayrılan Başbakan Yıldırım, Güven Hastanesi'ne geldi. Meclis Genel Kurulundaki kavgada yaralanan Şahin'e 'geçmiş olsun' temennisinde bulunan Yıldırım, doktorlardan bilgi aldı. Başbakan Yıldırım ile TBMM Başkanvekili Ahmet Aydın, Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, AK Parti Genel Sekreteri Abdulhamit Gül, AK Parti Grup Başkanvekilleri Bülent Turan ve Mehmet Muş ile bazı AK Parti'li milletvekilleri de hastaneye gelerek Şahin'e 'geçmiş olsun' dileklerini iletti. Yıldırım ve beraberindekiler, yaklaşık 30 dakika süren ziyaretin ardından hastaneden ayrıldı. Görüntünün olası içeriği: bir veya daha fazla kişi ve oturan insanlar Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, ayakta Fatih ŞAHİN Ankara Milletvekili 20 Nisan 1979'da Çanakkale Çan'da doğdu. Baba adı Feti, anne adı Saliha'dır. Avukat; Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. Serbest avukat olarak çalıştı. AK PARTİ Gençlik Kolları Genel Sekreterliği ve Genel Merkez Gençlik Kolları Başkanlığı görevlerinde bulundu. 24. Dönemde Ankara Milletvekili seçildi. TBMM Başkanlık Divanı Kâtip Üyeliği, Türkiye-Etiyopya Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanlığı, Anayasa Komisyonu Üyeliği, Plan ve Bütçe Komisyonu Üyeliği, Dopingle Mücadele Araştırma Komisyonu Sözcülüğü, AK PARTİ TBMM Grup Yönetim Kurulu Üyeliği yaptı. AK PARTİ MKYK Üyesi ve TBMM Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu Başkanıdır. Orta düzeyde İngilizce ve Arapça bilen Şahin, evli ve 2 çocuk babasıdır. Görüntünün olası içeriği: 1 kişi, oturuyor ve takım elbise Ali ihsan YAVUZ Bırakıp gideceğimizi sandılar. Milli irade kürsüsüne sahip çıktı. 5. Madde de 7 red oyuna karşılık 343 EVET oyuyla kabul edildi. Ali ihsan YAVUZ ? Üçüncü madde de geçti hamdolsun. Kabul:341, red:139. Bahçeli: Anayasa Meclis'ten geçmezse seçim yapılmalı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli günün ilk saatlerinde sürpriz bir açıklama yaparak, anayasa değişiklik teklifinin Meclis'ten geçmemesi halinde parlamentonun yenilenmesi gerektiğini söyledi. Bahçeli ayrıca Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk'ün de rahatsızlığı nedeniyle tutuksuz yargılanması gerektiğini dile getirdi. Bahçeli'nin Meclis kulisinde basın mensuplarına yaptığı değerlendirmeler şöyle: Görüntünün olası içeriği: 3 kişi Bu anayasa değişikliğinin Meclis'te referandum yolu açık olarak kabul edileceği görülüyor. Görüşmelerde özellikle gerilim stratejisi izleniyor. Böyle devam etmemesi lazım. Meclis'teki gerilim referandum sürecinde Türkiye geneline yayılabilir. Kabul ve ret lotosu oynanıyor. MHP'ye yapılan haksızlık, doğru bulmuyorum. MHP çatlıyor gibi ifadeler kullanılıyor bunları kabul etmiyorum. Oylamada ani iniş çıkış beklemiyorum. Dönüş beklemiyorum artış olabilir. Fireyi mercekle aramak lazım. Anayasa Meclis'ten geçmezse parlamento yenilenmeli. Meclis çalışamaz hale gelir.
AHMET TÜRK TUTUKSUZ YARGILANMALI 74 yaşındaki Ahmet Türk, rahatsızlığı nedeniyle insani boyut göz önünde bulundurularak tedavisine fırsat verecek şekilde tutuksuz yargılanmalı.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--

logo

   E-posta: bilgi(@)sakaryamedyasi.com.tr
Tüm hakları Sakarya Medyası adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr