Geyve 15 Temmuz ruhu Cumhurbaşkanına seslendi

Geyve Boğazı Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği Başkanı Kamuran Tan , 'Halihazırdaki taş ocağı zaten sorun. Biz  Mevcut  Ocağı istemezken Kapasite  artırımına  gidilmesi  çok yanlış. Geyve Boğazı sizinle gurur duyuyor. Boz ayıların,Yaban kedilerinin, ıhlamurların, kestanelerin, şelalelerin, meşelerin, çınarların, defnelerin, kızılcıkların, Koca Yemişlerimizin, guguk kuşlarının, menekşelerin, orkidelerin, nergislerin, sümbüllerin ve 88 çeşit kelebeğin ÇIĞLIĞI oldunuz. TEŞEKKÜRLER. dedi. https://youtu.be/L1R2OAzeTRc Geyve Boğazı Taş ocağının kapasitesini 350000 tondan 1400000 tona çıkarmasına HAYIR dedi

Sakarya Medya Derneği Başkanı Mehmet Sağlam Geyve Boğazında olup biteni yerinde inceledi

Liberal Demokrat Partisi Genel Başkanı Yardımcısı Gültekin Tırpancı ,Sakarya  İl Başkanı Haluk Avcı İle  Geyve Boğazın'da  olup biteni  izledi.

https://youtu.be/2dzQd_CGXNw Ayça Taşkent; Kapasite artırımına karşı çıktık! Taşkent: ÇET toplantısına karşı duruş sergileyen halka destek verdiklerini söyledi. CHP İl Başkanı Ayça Taşkent, Geyve İlçesi Akıncı mahallesinde bulunan taş ocağında yıllık kapasite artırımına yönelik düzenlenen ÇET toplantısına karşı duruş sergileyen halka destek verdiklerini söyledi.  Ayça Taşkent, Geyve'de bulunan söz konusu taş ocağı için düzenlenen ÇET toplantısına iştirak ederek Yöre halkına destek verdiklerini belirttiği açıklamasında 'Bilindiği üzere Geyve İlçesinde Eskişehir-Sakarya yolu üzerinde mevcut bir taş ocağı var. Yıllık kapasitesi 350 bin ton olan bu ocak kapasitesini 4 kat arttırarak 1 milyon 450 bin tona çıkartmak istemektedir. Bu yönde Akıncı, Örencik, Şerefiye ve Bağlarbaşı Mahalleleri sakinleri için kapasite artırımı talebinin gerekçesini anlatılmasına yönelik bir ÇET toplantısı düzenlenmiş. Bizde bu toplantıya iştirak ettik. Mahalle sakinleri taş ocağının mevcut haliyle dahi doğal hayatı ve beraberinde geçimlerini sağladıkları ıhlamur ağaçlarını da tehdit ettiğini belirterek ÇET toplantısına karşı bir duruş sergilediler. Bizde bu duruşa destek verdik. Nihayetinde ÇET toplantısının yapılmayacağına dair karar alındı. Mahkemesi süren bir taş ocağının nasıl olurda yıllık kapasite artırımına gidebilir' diyerek yetkililere seslendi.

YÖRE  HALKI  NE  DİYOR

Bölgede kayıtlı alanın dışında da taş çıkarıldığı ve çok yüksek miktarda patlayıcı kullanıldığı yönünde köylülerin şikayetleri oldu. Konu savcılığa intikal etti ve dava açıldı. Köylülerin geçimini sağladığı ıhlamur ağaçlarını köklerinden söken patlamalar, ne tarım ne huzur bıraktı. Bölgedeki doğal hayatı tehdit ettiği gibi, tam üstünden geçen yüksek enerji hattı, hemen yanındaki demir yolu ve Adapazarı Eskişehir karayolu için de tehlike yaratıyor.Köylüler, bunun için dava açtı. Şimdi bir yanda taşocağının yarattığı tahribatla ilgili dava işliyor, öbür tarafta ise kapasitesini yıllık 350 bin tondan tam 1 milyon 400 bin tona çıkarması için ÇED süreci yürütülüyor. Yarattığı tüm tahribat ve tehdit ortadayken kapasiteyi tam 4 katına çıkarmak için süreç başlattı. Taşımızın, toprağımızın, insanımızın hakkını hukukunu sonuna kadar koruyacağız.? Metin Ateş Ben sorulmasi gereken soru Kim kimler tarafindan tolerans gosteriliyor bu tas ocagina asil sorgulanmasi gereken kisi tolerans saglayandir ? Özkoç sordu: Geyve'deki taşocağını, kim koruyor? Özkoç, mevcut haliyle köylülerin hayatını cehenneme çeviren davalı taşocağının, kapasitesini nasıl 4 katına çıkarmaya kalktığına; kimlerin, neden buna göz yumduğuna yanıt istedi. CHP Sakarya Milletvekili, Genel Başkan Başdanışmanı Engin Özkoç, Geyve'nin Akıncı köyündeki taşocağını, yol açtığı ölümlü facialara, çevre tahribatına ve köylülerin zehir olan hayatına karşı 'kimin koruduğunu' Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'ye sordu. Özkoç, mevcut haliyle köylülerin hayatını cehenneme çeviren davalı taşocağının, kapasitesini nasıl 4 katına çıkarmaya kalktığına; kimlerin, neden buna göz yumduğuna yanıt istedi. Özkoç, TBMM'de, Bakan Özhaseki'nin cevaplaması istemiyle yazılı soru önergesi verdi. Milletvekili Özkoç, 1970'li yıllardan beri bir şekilde faaliyet gösteren Geyve Akıncı Köyü'ndeki taşocağının, 2013 yılında, bir işçimizin yaşamını yitirdiği göçük faciasıyla gündeme geldiğini hatırlatarak, çelişkilerle dolu süreci şöyle değerlendirdi: 'Bu facia, 5 Ağustos 2013'te meydana geldi, 12'sinde ocağın faaliyeti durduruldu. 3 gün sonra ocak, Nihat Baltaoğlu ve AKP Sakarya Milletvekili Şaban Dişli'nin oğlu Taha Selçuk Dişli'ye devredildi. Bu devrin ardından, nasıl olduysa 2 hafta içinde, Maden İşleri Genel Müdürlüğü ocağın tekrar faaliyete geçmesine izin verdi. Bölgede kayıtlı alanın dışında da taş çıkarıldığı ve çok yüksek miktarda patlayıcı kullanıldığı yönünde köylülerin şikayetleri oldu. Konu savcılığa intikal etti ve dava açıldı. Köylülerin geçimini sağladığı ıhlamur ağaçlarını köklerinden söken patlamalar, ne tarım ne huzur bıraktı. Bölgedeki doğal hayatı tehdit ettiği gibi, tam üstünden geçen yüksek enerji hattı, hemen yanındaki demir yolu ve Adapazarı Eskişehir karayolu için de tehlike yaratıyor.

 GEYVE, RANTA MI TESLİM EDİLİYOR?

Köylüler, bunun için dava açtı. Şimdi bir yanda taşocağının yarattığı tahribatla ilgili dava işliyor, öbür tarafta ise kapasitesini yıllık 350 bin tondan tam 1 milyon 400 bin tona çıkarması için ÇED süreci yürütülüyor.  Nasıl oluyor bu peki! Bilinen ve bilinmeyen yanları yan yana sıraladık ve Bakan'dan yanıt istedik; Bildiklerimiz; Bu taşocağı ölümlü bir facia sonrası kapatıldıktan 3 gün sonra Şaban Dişli'nin oğluna devredildi, tam 2 hafta sonra da tekrar üretime başladı. Yarattığı tüm tahribat ve tehdit ortadayken kapasiteyi tam 4 katına çıkarmak için süreç başlattı. Cevap aradıklarımız; Bu taşocağı hangi gerekçeyle kapatıldı? Apar topar devir işlemi nasıl gerçekleştirildi? Kapatılan bir ocak, 2 haftada nasıl tekrar üretime başlatıldı? Taşocağının köylülerin hayatına, çevreye, doğaya, karayolu, demiryolu ve nakil hatlarına yarattığı tehdit ortadayken, sahipleri kime ve neye güvenerek kapasitesini tam 4 kat artırmaya kalkıştı? ÇED süreci nasıl işleyecek? Bu rapor kimlerin onayından, nasıl geçecek? Şaban Dişli'nin ?ranta teslim edilmesin, tarım yapılsın' dediği Geyve, kapasite artırımından nasıl etkilenir, tarım ve insan hayatı ne hale gelir, hesap edildi mi? Yanıtlarını istiyoruz.

'MEMLEKETİN TAŞI TOPRAĞI, TÜM EVLATLARIMIZIN EMANETİ'

Bu memleketin taşı toprağı, evlatlarımızın, her bir evladımızın emaneti. Bir siyasetçinin çocuğu çıkacak, çalıştırdığı  taş ocağıyla bölgedeki tüm yaşamı tehdit edecek, yetinmeyip, tam 4 kat büyütmeye kalkacak. Bu talana izin vermeyeceğiz. Taşımızın, toprağımızın, insanımızın hakkını hukukunu sonuna kadar koruyacağız.' Konuşan köylülerin isimlerini tutanağa kayıt altına almak isteyen Çevre  ve Şehircilik İl Müdürlüğü Görevlilerine  tepki gösteren köylüler, hiçbir yere imza atmayacaklarını belirterek, bu konuda direnişlerini sürdüreceklerini söyledi. Yetkililerin toplantı alanından uzaklaşması üzerine köy meydanında toplanan köylüler dağıldı