29.06.2016 00:00

YENİ MESAJ

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş İstanbul Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen hain terör saldırısını değerlendirdi. Meltem TV'de olayın hemen ardından yayınlanan özel yayına telefonla katılan BTP Genel Başkanı konuşmasına, "Evvela milletimiz böyle bir olay yaşadığı için çok geçmiş olsun. Ölen vatandaşlarımıza Allah rahmet eylesin, yaralılara şifa versin" diyerek başladı. "Ben olayı farklı bir pencereden görüyorum" diyen Prof. Dr. Haydar Baş, şu dikkat çekici açıklamaları yaptı: "Türkiye'de bu işleri yapanlar her ne kadar terör örgütleri ise de aslında olayların merkezlerinde devletlerin istihbarat örgütleri vardır. Bir terör örgütünün bu kadar büyük bir işi yapması zor belki de imkânsızdır. Bu terör örgütlerini kullanan uluslararası istihbarat örgütleri var. Bunların isimlerini sizler çok iyi biliyorsunuz. Bu örgütler işte Türk devletini ve milletini Şark Projesi etrafında dolaştırıp aslında hem devleti hem de milleti yok etme gayretine ve çalışmasına girmişlerdir."

"Türkiye olarak yıllardan beri Batılı olmak için her türlü fedakârlığı yaptık, yüzümüzü batıya döndük, elimizden geleni ardımıza koymadık ve de birçok taviz verdik" diyen Prof. Dr. Haydar Baş şöyle devam etti: "Batı dediğimiz Avrupa, ABD... Bunlar topyekûn bir milletler topluluğunun adıdır, yani bir tane devlet değildir. Bunların tamamının Türk devletine ve milletine bakış tarzı bizim çocukluğumuzdan beri gördüğümüz ve duyduğumuz Şark Projesi ile Türk milletini ve devletini ne öldürmek ne de oldurmak, yani Türk devleti ve milleti ayakta kalacak ama öylesine... Devamlı Batıya muhtaç olacak, kendisi merkezi bir otorite olarak hâkimiyetini kuramayacak ve batının hizmetkârı, onun çanak tutanı olacak. Bu mantıkla Türk devletinin ve milletinin üzerine geliyorlar. Bu anlayış üzerine Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) inşa edilmiş ve BOP'un eş başkanlığına da Sayın Cumhurbaşkanımızı getirmişlerdir. Sayın Cumhurbaşkanımız onlarla samimi olarak epey bir müddet çalıştı, ama gördü ki şahsının üzerinden yapılan eylem ve işler hiçbir zaman Türk devletinin ve milletinin menfaatine değil. Bunun üzerine elbette O da kendi hesaplarıyla devlet ve millet lehine artık bir takım programı, projeyi hayata geçirmek istedi. Ancak bu düşüncesine de mani olmak durumunda olan Batı istediğini O'na yapma imkânı tanımadı."

Özel yayındaki açıklamalarında, "Şimdi iktidar, Sayın Tayyip Bey döneminde Batının istediği bütün tavizleri verdi. Verdi ama beklediğini de bulamadı" diyen BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş şu dikkat çekici açıklamaları yaptı: "Bunların samimi olduğuna, bunların kendisiyle samimi bir işbirliğine gideceklerine ve iç ve dış yatırımların yapılacağına inanırken birden bu iddialarında, sözlerinde samimi olmadıklarının tespitini yaptı bana göre. Bunun üzerine şark dünyasına yüzünü döndürmek istedi. Biliyorsunuz, şarkın da Rusya denilen merkezi bir otoritesi var. Hakikaten şark devletleri başta Rusya, Çin ve Hindistan, sayabilirsiniz bu devletleri. Genişleyen coğrafyada nüfus olarak, teknoloji olarak, siyaset olarak güçlü bir irade ortaya çıktı. Hatırlarsanız Sayın Cumhurbaşkanımız Rusya seyahatinde Rus Devlet Başkanı ile görüşürken "Bizi de Şangay İşbirliği Örgütü'ne alın" teklifinde bulunmuştu. Şimdi bunlar her ne kadar görünüşte siyasi sözler olarak değerlendirilse de aslında niyetinin dilden ifadesiydi."

'Türkiye'nin yönünü batıdan doğuya döndürme niyeti bana göre çok doğrudur, doğru bir adım atılmıştır. Rus uçağının düşürülmesiyle bu adım sonlandırıldı" diyen BTP lideri Prof. Dr. Baş şöyle konuştu: "Şimdi bu doğru yönde atılan adımı maalesef uçak krizi ile beraber Batı sona erdirdi. Bir oyuna getirdiler Rus uçağını düşürdüler. Ondan sonra Rusya ile olan bütün bağlarımız koptu ve Türk devletine ve milletine ciddi zararlar oldu. Bu arada Türk siyaseti de yapılanın ne olduğunu, bize ne fayda getirdiğini, bunun zararlarının ne kadar büyük olduğunun hesabını da yaptı ve artık Batının teşviki ile yapılan siyasetin devlet ve millete hiçbir fayda getirmeyeceği noktasında karar kılındı. Benim bu âcizane görüşüm. Geri dönüş oldu ve Rusya Devlet Başkanı Putin'e mektup gönderildi ve yeniden yakınlıklar meydana geldi. Bu çok güzel bir adımdı. Biz sadece Rusya ile işbirliği yaparsak dış ticarette en az 500 milyar dolar işlem hacmimiz olur. Yani bir ihracatımızın 4-5 katı Rusya'nın etrafından çıkacak olan, yapılacak olan ticaret ile birlikte çok daha fazlasını kazanma imkânımız var. Türkiye bunu gördü. Bu derece Türkiye'nin ihracat yapacağı, onu mefaatkar kılacak bir dünya yok."

BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, Türkiye'nin İsrail ile yakınlaşması konusunda da dikkat çekici ifadeler kullandı ve "İsrail ile yakınlaşma şu anda bir taktik ve teknik meseledir" dedi. Prof. Dr. Haydar Baş şunları söyledi: "İşte bu dönüş, Rusya ile yakınlaşma Türk milleti tarafından geçmişten beri Rusya aleyhinde çok ciddi propaganda olduğu için bana göre iktidar İsrail ile yakınlaşarak batının yapmak istediği kötülüğün önüne geçmek istedi. Yani İsrail ile yakınlaşma şu anda bir taktik ve teknik meseledir. Yani Rusya ile yaptığımız yakınlık göze batmasın, her şey bunun üzerine bina edilmesin, öne İsrail meselesi çıksın ve Rusya unutulsun. Benim hissiyatım bu. Bu çok doğru bir görüş, çok doğru bir icraattır. İşte bu Batı tarafından kabul edilmedi. Patlayan bombalar, atılan mermiler bence bu olayın önüne geçmek için yapılan eylemler, hareketlerdir."

Atatürk Havalimanı'ndaki terör saldırının yabancı istihbarat teşkilatlarının emri ve yönlendirmesiyle olduğunu ifade eden BTP lideri şu kritik değerlendirmeyi yaptı: "Burada terör örgütleri istihbarat örgütlerinin talimatlarıyla, onların emrinde ve yönlendirmesiyle beraber yaptıkları işlerdir Atatürk Havalimanında olan cinayetler. Şu örgüttür, bu örgüttür yerine uluslararası en büyük istihbarat teşkilatı hangisi ise bu iş onun başının altından çıkmıştır. Biliyorsunuz rahmetli Menderes'i Rusya'ya yaklaştığı için ABD iradesi o günün şartlarında aşağıya aldı ve netice Menderes'i iple beraber gönderdiler. Oynayacakları oyun budur. Bence milletin şu anda bu siyasi iradeye destek vermesi, yaptıklarının doğru olduğunu ona ikna etmesi gerekir. Siyasi iradenin bu yoldan geriye dönmemesi lazım, eğer pes eder tekrar 'biz Batıcıyız' diye konuşmaya başlar ise kellim kellim la yenfa... Yaparsın yaparsın yine hiç bir işe yaramaz anlayışı ile yine elimiz boş olarak döneriz. İyi bir iş yapılmıştır, bunda ısrar edilmesi gerekiyor ve milleti bu noktada topyekûn bir ve beraber olmaya davet etmek, bu benim partim senin partin yerine Türk devletinin ve milletinin menfaati bu noktada birleşmek, kardeş olmaktır anlayışını öne çıkarmak lazım."