Son dönemlerde ülkemizin Akdeniz üzerinde kurmuş olduğu stratejik hamleler, Akdeniz'i kendi
himayesinde gören bazı Batılı devletleri rahatsız ettiği apaçık ortadadır. Türk devletinin politikaları
kendi istikbalini korumaya yönelikken, bazı Batılı Devletlerin Türkiye, özellikle de Türkiye
Cumhuriyeti'nin devlet başkanı hakkındaki söylemleri, tamamen 20. yüzyılda kalmış işgalci ve
sömürgeci devlet anlayışının birer uzantısıdır.
21. yüzyılın parlayan yıldızlarından biri Türkiye'dir. Türk devletinin son çeyrek yüzyılda attığı adımlar,
hem gönül coğrafyamızda yaşayan tüm mazlumlara güven vermekte, hem de Türk ve İslam
coğrafyasında devletimizi lokomotif ülke konumunda olduğunu göstermektedir.
Ermenistan ? Azerbaycan sürtüşmesinin münferit bir olay olmadığını, makro düzeydeki güç savaşının
bir parçası olduğunu devletine bağlı her bir fert görmektedir.
Bu sebeple yıllardır Ermeni devletinin Aziz kardeşlerimiz Azerbaycan halkı üzerinde uygulamaya
çalıştığı baskı ve zulüm politikası karşısında duruşumuzun ilelebet Bozkurt duruşu olacağını beyan
ederiz.
Türk milleti olarak, kalbimizin bir attığı topraklara karşı ortak yürütülen baskıcı politikalar ile başarıya
ulaşabileceklerini inanan güçler, bir kez daha Türkün demir yumruğu ile karşı karşıya gelmişlerdir.
Güncel durum hasebiyle başta Azerbaycan Devleti olmak üzere tüm Türk-İslam coğrafyasının kaderini
kaderimiz olarak görüyor, sevinçlerini sevincimiz, üzüntülerini üzüntümüz olarak kabul ediyoruz.
Batının uşağı Ermenistan'ın saldırgan tutumuna karşı hep beraber devletimizin sonuna kadar
destekçisiyiz.
Ermenistan'ın saldırıları sonucunda hayatını kaybeden Azerbaycanlı kardeşlerimize rahmet,
yakınlarına başsağlığı dileriz.