HOŞGELDİNİZ! BUGÜN 11 MART 2025, SALI

Ak Parti İl Başkanı Fevzi Kılıç çok sert çıktı!

31.03.2016 00:00

Ak Parti İl Başkanı Fevzi Kılıç, Ak Parti İl yönetiminde bazı mensuplarıyla ilgili konuşulduğu iddia edilen sözlerle ilgili konuştu. Başkan Kılıç, son dönemde bazı basın organlarında kendilerine yönelik çıkan eleştirilere de sert cevap verdi

Son günlerde Sakarya basınında kulaktan kulağa yayılan bazı söylemlere göre Ak Parti İl yönetimin toplantısında yöneticiler bazı basın mensupları ve kuruluşlarına 'fiyat biçti.'


İl Başkanı Kılıç'ın bugün düzenlediği basın toplantısında bu iddiaları Gazeteci Hüseyin Cumalı tarafından kendisine soruldu.

İl Başkanı Kılıç, bu gibi iddiaların kesinlikle doğru olmadığını ve söz konusu toplantıda asıl konuşulanları anlattı.

Fevzi Kılıç, son dönemde bazı basın organlarında İl Yönetimine yönelik sert eleştirilere de aynı sertlikle cevap verdi.

İl Başkanı Kılıç'ın basın mensuplarıyla ilgili söylendiği iddia edilen sözleri yalanladığı açıklama şu şekilde:

Haberler size farklı yerlerden gelmez. Tek bir yerden gelir. Ama biz burdan az öncede biz bu işin manevi tarafını düşünerek yaptığımızı söylüyoruz. Size birisi bir haber getirdiği zaman haberin doğruluğunu araştırınız. Kuranı Kerim'de yazar bu. Sizde bunu araştırıcaksınız. Eğer bunuı birinci ağazdan araştırıp böyle birşey var mı? Yok mu? Böyle birşey yok diyorsa böyle birşey yoktur. Şimdi haber bir yerden geldiği zaman biz partide oturuyoruz günde 50 kişi 100 kişide geliyor hepsinide dinliyoruz. Dinleme noktasında bizim bir kabiliyetimiz var.Her gelen derdini söylerken herkes doğrularımı söylüyor zannediyorsun. Kendi kendine göre yani neyi söylemek istiyorsa hangi derecede ne kadar söylemek istiyorsa o kadarıı söylüyor. Biz siyaset yapıyoruz. Yani Ak Parti siyaseti demek öyle şey değil. Siyaset yapıyorsun burada. Senin rakibin olur senin istemeyen olur istiyen our. Bugün bu şehirde muhalefet partilerimiz de var. Yani hangi muhalefet payilerin Ak Parti ile ilgili sert söylemleri oldu. Harfiyen böyle kelime kelime söyliyeyim. Arkadaşlar tabi basınla ilgili haberler çıkıyor. Serdar arkadaşımız da tanıtım medya başkanı olması münasebeyile şöyle söyledi. Dedi ki ''Başkanım en azından 45 kişi oradayız bizi, seni işte Twitter'da üç bin takipçimiz var, kurumsal olarak bizim yedi bin küsür takipçimiz var. Kadın kolları, gençlik kolları hariç. Yani biz 15 bin civarı takipçimiz var sosyal medyada. Bir konuyu biz tweet atabiliriz. 10 bin kişiye ulaşabiliriz hemen. Ama bu şehirde yerel gazetelerde mesela tirajı 1700 olan var, bu gazete yazılı basın Taraklı'nın kahvehanesinde de var, Kocalide çay ocağında da var. Dolayısıyla 1700 tirajı olmasına rağmen bir gazateyi günde belki 30 kişi 50 kişi okur, dolayısıyla 30.000, 50.000 kişi okur. Bizim atmış olduğumuz tweetten, paylaşmış olduğumuz tweetten yazılı basından daha tesirlidir, daha önemlidir'' dedi. Hatta bende şöyle dedim Hemen bir tweet atıyoruz dedim. Bizim bu şehirde 150 - 200 Bin üyemiz var. Herkeste artık bu akıllı telefonlardan var. Herkes belki tweet kullanmayabilir. Efendim geri dönüşlere bakıyorsunuz kim geri dönüyor. Şu ana kadar benim atmış olduğum tweetlerin retweetlerin heralde 130'u geçen olmadı Bir tweet at 25 kişi onu retweetler. 30 kişi, 50 kişi. 130'u daha geçen olmadı. Arkadaşımın dediği ne? Yerel basın, yazılı basın sayı itibariyle az olsa dahi tesir niteliği daha çok ve her yerde okunur ve kalıcıdır dedi. Ama bu cümle onu şöyle almış bunu böyle. Arkadaşlar usulü şöyle kullansak. Efendim bu memlekette, efendim özür dileyeek söylüyorum işte her kezin bir şeyi var tırnak içinde dersen döneceksin bana sende il başkanısın ''biz böyleysek sende böylesin'' diceksin. Yani burada şahsiyetler üzerine, şişirikler üzerine konuşma asla hiçbirimize ne size ne bize asla yakışmaz. Serdar arkadaşımızın asla kesinlikle böyle bir cümlesi olmamıştır. Herşeyin bir bedeli vardır. Ben esnaflık yapıyorum. Bunu satacaksam 1 liraysa 1 liradır. Bunun değeri asla parayla ölçülecek bir şey değildir. Ama reklam veriyorsan , ön sayfada reklam veriyorsan bunun bedeli budur. Arkada veriyorsan bunun bedeli budur. Bunun doğru usulü budur. Ama bir yer bir reklam vermek, birine böyle aldın böyle aldın demek ahlaksızlıktan başka birşey değpildir. Şimdi bizde inanın bak biri arayıpta biri sormuş olsaydı böyle bir söz var mı diye, inanın ben böyle birşey söylemek ahlakende uygun değil. Bize yakışırmı böyle cümleler kurmak. Efendim ben onu 1000 liraya satın alırım bunu 500 liraya. Bir insanın bedelini belirleyecek değiliz. Hiç kimseninde bu dünyada bedeli yok. Dolayısıyla aynı cümleyi ters,ne dönüp bana söylediği zamanda ben bu cümleden inanılmaz derecede rahatsız olurum. Ne demek yani. Ben bir görev yapıyorum. Ak partide il başkanıyım. Bana deseler ki il başkınlığını maaşlı yap ben bu dakika işi bırakırım. Bu iş parayla yapılacak bir konu değil. Bu iş farklı bir iş, hevesin vardır, sana bir görev vermişlerdir, seni buraya bir yere layık görmüşledir ve bunu manevi tarafı, manevi bir hazzı vardır. Yoksa Serdar arkadaşımız 45 ülkeye ihracat yapan arkadaşımız. Yani bu İsraile gidip Amerika'ya gidip mermer makinası kuran adamç Bunu 300 liraya bunu 500 liraya, yapabilir mi yani. Cümle tabi bizim yönetim kurulundaki arkadaşlarımızdan belki birinin belki bize kızmıştır da söylemiştir.

İl Başkanı Fevzi Kılıç'ın yönetim hakkındaki eleştirilere cevabı da şu şekilde:


"Yarın öbür gün Allah nasip ederse benim yönetimimde en az 20 - 25 tane il başkanlığı çıkar. En azından 10 tane belediye başkanı çıkar. Bunu kalben söylüyorum. Ve kendilerinde bir noktaya geldikler zamanda , belkide onlardan çok kendim keyif alacağım. Bizim ilişkilerimiz gerçekten samimidir, candandır ve içtendir. Biz basınımızın kutsal bir görev yaptığını ben biliyorum. Hakkatten vatandaşımızın haber almadaki bu talebini en güzel şekilde yerine getiriyorsunuz. Bu noktada tebrik ediyorum. Yani biz birbirimize karşı rakip falan asla değiliz. Biz aslında paydaşız. Ortak noktamız şehir. Şehrimizin ,insanının daha rahat, daha güzel yaşaması adına hizmelerin alınması, Ankaradan daha fazla hizmetlerin alınması. Aslında biz paydaşız, siz bizim sağ kolumuzsunuz. Biz yapmış olduğumuz bir faaliyeti, bir etkinliği, eğer siz bunu gazetelerinize, köşelerinize eğer bunları yazmazsanız bu belki dar alanda kalır. Toplumun her kesimine gitmez. Dolayısıyla yapmış olduğunuz görevin değer ve önemini biliyoruz. Bizim bu şehire ne kadar siyasi olarak sorumluluğumuz varsa basın olarakta sizin o kadar sorumluluğunuz var. Dolayısıyla yapmış olduğunuz haberlerde eğer gerçekten somut bir haberse delilli bilgili haberlerse kesinlikle bunu birinci sayfaya yazın. Efendim Ak Partiden Fevzi Kılıç'mış, Sezai Akyol'muş, Serdar Yener'miş hiç önemli değil. Eğer gerçekten somut, net haber arsa bilgisi, belgesi varsa manşetten bunu yazın. Eğer yazmazsanız ben size gönül koyarım. Ama izahi konularda, göreceli konularda, sana göre bana göre olan konularda eğer insanlarla ilgili manşetler atıyorsa bu doğru değil. Eğer bizi ararsanız, sorarsanız biz sizi tatmin edecek cevap vermezsek, yine aynı manşeti istediğiniz gibi atabilirsiniz. Dolayısıyla biz bu şehirde hep beraber yaşıyoruz. Hepimizin bir etrafı var, ailesi var, çoluğu çocuğu var, dolayısıyla hepimizin bir itibarı var ve hiç kimsenin itibarının zedelenmesini asla istemem. Konuşurkende kelimeleri inanın seçe seçe konuşurum. Onun içinde son zamanlarda da son bir aydır da gazate manşetlerinde bazı internet sayfalarında da şahsımızla ilgili çıkan konuların sadece kurumsal kimliğimize değil sadece Ak Parti ile ilgili değil direk şahsımızlada ilgili böyle rencide edici biraz hafife alıcı gibi yazıları ben müşade ediyorum. Ben bunu size net bir şekilde size ifade ediyorum ki ben rahatsız oluyorum. Yani bugün bir gazete manşeti atacaksınız Ak Parti 0 irade diyeceksin, bir iktidar partinin il başkanını koyacaksınız. Arkadaşlar bakın bunu kalben söylüyorum doğru bi şey değil. Bu doğru birşey değil. Doğru bir haber değil. Efendim yalnış yazdıysam yazın. Bizim bu şehirde yüzümüzü kızartacak birşey varsa, bir hatamız varsa ve ya herhangi birşeye müdahil olduysak, ''şurada bir ihale oldu, il yönetimi buna müdahil oldu'' derseniz manşete yazın. Eğer bizim farklı bir pozisyonumuz varsa bunuda yazın hiç sormanıza gerek yok. Ama insanları böyle hafife alıcı yok sayıcı veya yok edici şeyler gerçekten çok şık değil. Ben bunları özellikle söylemek isterim."

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--

logo

   E-posta: bilgi(@)sakaryamedyasi.com.tr
Tüm hakları Sakarya Medyası adına saklıdır: ©2019-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir.
Mobil uyumlu haber yazılımı: www.eticaret.com.tr